David Blunkett
Britanya’nın İlk Kör İç İşleri Bakanı ve ilk kör Çalışma ve Emeklilik Bakanı David Blunkett, 6 Haziran 1947’de Sheffield'te doğuştan görme özürlü olarak dünyaya geldi.
Çocukluk yılları yoksulluk içinde geçmiştir. Ama bu durum, onun eğitimine bir engel teşkil etmemiştir. Sheffield ilkokulunda oniki yaşına kadar temel eğitim aldı. Müziğe karşı yeteneği öğretmenlerince de fark edildi ve bu dönemlerde öğretmenleri onun bir piyanist olmasını istediler.
Bundan sonra görme engelliler için özel eğitim veren Shropshire Rowton Castle’deki Kraliyet Körler Okuluna ve Shrewsbury Teknik Koleje devam etti. Bu okulları bitirdikten sonra Sheffield’de bulunan Richmond Tekâmül Eğitim Enstitüsünde akşamları siyaset ve iktisat tarihi dersleri aldı, gündüzleri ise bir gaz şirketinde çalışarak geçimini sağladı.
Engellilere ve işçi ailelerinin fertlerine tanınan sosyal hakların sınırlı olduğu bu dönemlerde Blunkett, kendi imkânları ile üniversiteye hazırlık kursları düzenleyen akşam okullarına devam etti.
Bu esnada ülkenin Batısında bir gaz şirketinde ustabaşı olarak çalışan babası, işyerinde bir iş kazası geçirmiş, Bu kazadan sonra büyük ıstıraplar çekerek aylar sonra hayatını kaybetmiştir. Çalıştığı şirket ise, dul annesine herhangi bir tazminat vermediği için, maddî durumları daha da kötüye gitti ve yoksulluğa düştüler.
Blunkett, bütün bu olumsuz şartlara rağmen Sheffield Üniversitesine girmeye hak kazandı ve Burada siyaset teorisi ve kurumları bölümünü onur derecesinde bitirdi. Üniversite yıllarında da sağlık, sosyal güvenlik gibi değişik milli sertifikalı kurslara katıldı ve Bransley Teknoloji Koleji'nde özel okutman olarak ders verdi.
Diğer taraftan Huddersfield Pedagoji Fakültesinde ayrıca yüksek eğitim aldı. Böylece hem öğretmenlik formasyonuna hem de siyaset, işletme ve iktisat alanında bir diplomaya sahip oldu.
Britanya Öğretmenler Birliğine üye oldu ve yüksek okullara bağlı değişik müesseselerde görev aldı.
Siyasete Atılması ve Bakan Olması ise, David Blunkett'in örgütsel mücadele içinde yer almasının bir neticesidir.
On altı yaşından beri İşçi Partisi’ne üye olan Blunkett, üniversite yıllarında da akademik anlamda genel siyasetle ilgilenmiş ise de;  Asıl siyasî kariyeri mahalli  idarelerdeki faaliyetleriyle başlamıştır. 1970'de kendi memleketi olan Sheffield il konseyinde bir kontenjanın boşalmasıyla adaylığını açıklamış ve buraya üye seçilmiştir. 1973 yılında South Yorkshire İlçesinin meclisine girmiş ve bu görevi 1977’ye kadar sürdürmüştür. Ayrıca, 1970–1988 yılları arasında Sheffield Belediye Meclisine seçilmiş ve 1976’dan 1980’e kadar Belediye Meclisi Sosyal Komisyonunun başkanlığını yürütmüştür. 1980 yılında bu kez Belediye Meclisi Başkanı olarak seçilmiş ve bu görevi 1987’ye kadar sürdürmüştür.
Diğer yandan, 1983 yılında İşçi Partisinin Milli  İdare Heyeti’ne seçilmiştir. Seçim bölgesi Sheffield Brightside’dır ve buradan Haziran 1987’de parlementoya girmiştir.
1988’den 1992’ye kadar muhalefet partisinin çevreden sorumlu sözcüsü olarak görev almıştır. İşçi Partisi'nin Gölge kabinesinin üyesi olarak 1994–1995 yıllarında sağlık politikaları ile, 1995’ten sonra ise, eğitim ve çalışma ilişkileri ile ilgilenmiştir.
Başbakan Tony Blair'in isteği üzerine; göç politikalarından iç güvenlik konularına kadar parti içinde değişik birimlerde görev almış, Yoğun çalışmaları ile tanınan Blunkett, üstlendiği görevleri layıkıyla yerine getirdiğinden, bu sırada parti içinde de popülaritesi giderek artmıştır. Blunkett, sade bir milletvekili olarak parlamento çalışmalarına özel eğitilmiş köpeği ile katılırdı.
Labour Partisi, 1997 yılında aldığı oylarla tek başına iktidara geldi.
Bu sırada bir ilk gerçekleşti ve Tony Blair’in kurduğu hükümette, David Blunkett, Büyük Britanya’nın ilk görme engelli İstihdam ve Eğitim Bakanı olarak göreve getirildi.
Daha sonraki seçimlerde de başarı ile çıkan Tony Blair, 2001 yılında oluşturduğu yeni hükümet kabinesinde, sürpriz isimlere yer vermiş; en büyük sürprizi ise; yine bir ilki gerçekleştirerek 8 Haziran 2001 tarihinde İçişleri Bakanlığına gözleri görmeyen David Blunkett'i getirerek yapmıştır.
Görme engelli olan bir kimsenin İçişleri Bakanlığı gibi önemli ve hassas bir koltuğa oturtulmuş olması, engellileri umutlandıran önemli bir hadise olarak değerlendirilmiştir.
İç İşleri Bakanı Blunkett, görevi sırasında radikal tedbirlerle kaçak göçmen akımını durdurmaya kararlı bir politika izlemiştir. Yurduna muhtelif yerlerden kanun dışı girişlere karşı  gerekli tedbirlerin alınması yönünde adımlar atmıştır. Sığınma politikalarında ve insan ticareti cezasında yeni ve sert uygulamalara gitmiştir.
Amerika’da yaşanan  11 Eylül  olayından sonra, yasama organının hükümete vermiş olduğu yetki ile terör bağlantılı veya şüpheli yabancılar konusunda daha sert bir tavır izlemiştir.
Ülke güvenliği, uluslararası terörizmle bağlantılı olan sokak cinayetleri, kanunların sıkı bir şekilde uygulanması, göçmen sorununa karşı kararlı tutumu gibi konulardaki tavrı ile Blunkett'in hükümet içindeki yerinin önemi daha da  artmıştır. Buna karşılık, Bazı çevreler, iç güvenlik adına alınan tedbirleri, yabancılara karşı olumsuz bir tavır hatta ırkçı bir yaklaşım olarak da değerlendirmişlerdir. Bu çevrelerin karşı çıktığı uygulamalardan birisi de, Blunkett'in İngiltere’ye göç edip bu ülkede kalmak isteyenlerden İngilizce dilini öğrenme şartını getirmek istemesidir.
Diğer taraftan, Blunkett hükümete liberal bir "Green Card" uygulanmasını teklif ederek, bu şekilde nitelikli ve niteliksiz işgücü ile İngiltere’deki işgücü açığını kapatmayı düşünmüştür.
Blunkett, bir yandan da,artan uyuşturucu kullanımına karşı ciddî mücadelelere girişmiştir. Bağımlılık yapan ve kişilerin ruh sağlığını sarsan eğlence ve zevk ilaçlarının kullanımına karşı adam akıllı tedbirler alan Blunkett, uyuşturucu ve zarar verici maddelerle mücadelede de önemli mesafeler kat etmiştir.
Blunkett, günlük politika ile uğraşmaktan ziyade belli bir zaman diliminde en etkili olabilecek kararların altına imza atmış, Bu yönleriyle klasik politikacılardan farklı bir çizgi takip etmiştir. İşini severek ve sorumluluk duygusuyla yapan İç İşleri Bakanı David Blunkett, buna rağmen bazen hükümet içindeki diğer Bakanların farklı görüşlerinden dolayı da tenkide uğramış ise de;  görevinde ciddî bir hatasına  rastlanmadığı için, eleştiriler onu pek fazla etkilememiştir.  Başbakan Tony Blair de hep ona destek vermiştir. Buna rağmen kanunlara aykırı olduğu iddiasıyla, Başbakanlığa bağlı konutuna rehber köpeği ile girmesine izin verilmemiştir.
Terörist tehditlerine karşı büyük bir panik ve acelecilik içinde sıkı tedbirlere başvurmayı  genelde eleştirmekten sakınmayan medya, bu tedbirleri uygun gören David Blunkett'e hep destek vermiştir. Kimileri bu özelliğin onun politik yeteneklerinin bir yansıması olduğunu iddia eder. Halen bile birçok insan, engellerin karşısında dik ve kararlı duruşu ile, Blunkett’in çok farklı ve dirayetli bir siyaset adamı olduğunu düşünmektedir. David Blunkett'in İngiltere’de kamu görevi, inanç özgürlüğü ve başörtüsü ile ilgili görüşleri de son derece önemli ve dikkat çekicidir.
Alman Handelsblatt gazetesinde Kasım 2004’de yayınlanan bir makalesinde, İngiltere’nin yabancılar politikasının asimilasyondan ziyade entegrasyon olduğunu, kimsenin inançlarından dolayı baskı altında tutulamayacağını, herkesin inanç özgürlüğüne sahip olduğunu, başka dinlere sahip olanların da inandıklarını serbestçe günlük hayatta ve kamu alanında yaşayabileceklerini ifade eder. Yabancı kökenlilerin hem Britanyalı, hem de Müslüman olarak bu topraklarda özgürce yaşayabileceklerinin kanunî teminatının verildiğini söyleyen Blunkett, ayrıca şu ilginç fikirleri savunur: “İnsanlar, kendi kimlikleriyle iftihar edebilmeli ve başkalarınınkine de saygı göstermelidirler. Büyük Britanya’nın İç İşleri Bakanı olarak kamu alanında kılık kıyafetle ilgili yeni özgürlükçü düzenlemeleri memnuniyetle karşılıyorum. Hintli polisimiz başına turban takabilir, Müslüman hanımlar ise kamu görevlerinde üniformaları yanında hicaplarını (başörtülerini) da takabilirler. Okullarda ve diğer kamu binalarında kişilerin kimliklerinin bir işareti olan dinî simgelerin yasaklanmaları için herhangi bir gerekçe göremiyoruz”. şeklindedir.
David Blunkett çok ilginç ve entellektüel bir kişilik sahibidir.
The Gurdian gazetesinde köşe yazarı olan ve merkez sol yanlısı olan Gary Young’a göre Blunkett’in tek eksiği, politikada olmazsa olmaz şartlarından kabul edilen ikna edici oportünist zekâya sahip olmayışıdır. Bazı siyasetçiler ise bu düşüncenin tam aksini savunmuşlardır. Blunkett, siyasete adım atarken politika uğruna hiçbir zaman aslını ve konuşma tarzını değiştirmeyi uygun görmemiştir. Her zaman olduğu gibi görünmeye gayret göstermiş ve bunda da kararlılık göstermekle halkın sempatisini kazanmıştır. Kimliğini unutmamasında küçüklüğünden beri yaşadığı acı hatıralar elbette önemli bir yer almaktadır. 1995’te yazdığı “Açık Bir Günde” adlı otobiyografisinde yoksulluk ve açlık içinde çektiği sıkıntılı yıllarını anlatırken, insanın öz geçmişini unutmamasını ve aslını inkâr etmemesini dile getirmiştir. Aslına bakılırsa çocukluğunda yaşadığı acı dolu günler, şahsî kimliğinin oluşmasına ve kişiliğinin de olgunlaşmasına yardımcı olmuştur. Eski hatıralar onu öylesine duygusallaştırmış olmalı ki kendisine çocukluk dönemi ile ilgili ne zaman bir soru sorulsa, gözyaşlarını bir türlü tutamaz. Çok hassas ruhlu olan Blunkett’e göre, insan kadar kolay incinebilir bir varlık yoktur ve bundan da hiç kimse istisna tutulamaz. Görme engelli Blunkett,halkının  gerçek bir temsilcisi olarak insanların görüşme taleplerini hiç reddetmeyen, ilk kez tanıştığı bir insanla rahatlıkla diyalog kurabilen alçak gönüllü ve sempatik bir siyasetçidir. Halktan uzak “şampanya sosyalistlerinden” farklı bir sosyal demokratlığı ile tanınan Blunkett, yoksulların hâlini anlayabilen, onların dilinde konuşan sosyal duyarlı bir insandır. Serbest zamanlarında ormanlarda gezmeyi ve yelkenle açılmayı sever, müziğe ve edebiyata tutkunluğu ile bilinir. Blunkett’in günlük hayatta en büyük yardımcıları ise özel olarak eğitilmiş köpekleridir. Teddy, Offa, Sadie ve Lucy isimli köpekleri, hayatının akışını kolaylaştıran dostlarıdır. Özellikle Lucy ile her yere kolaylıkla gidebilmekte ve güven içinde hareket edebilmektedir.
Çalışma Düzeni ise son derece yorucu ve disiplinlidir.
Daktilo kullanma becerisi çok ileri bir seviyededir. Ayrıca İngiliz Braille yazısını stenografik olarak okuyabildiği için, birçok yazıyı süratle okuyabilme avantajına sahiptir. Blunkett, bilim ve hobi dünyasının değişik alanlarına ilgi duyan bir şahsiyettir. Eğitim politikalarından toplumsal gelişmeler ve sivil toplumun rolleri gibi değişik sosyal konulara varıncaya kadar hemen her alanda fikir sahibidir. Bakanlığında işine müsteşarlarından ve personelinden bilgi almakla başlar, daha sonra Breyl alfabesinde yazılmış günlük gazeteleri okur. Blunkett, ses tonlarından muhatapların ruh hallerini anlayabilmekte ve hareket eden her şeyi hemen fark edebilmektedir. Toplantı tutanaklarını okuyamadığı için Blunkett, gittiği her yere kasetini de birlikte götürür. Oturumlardan sonra Blunkett, akşamları bir düzine veya daha fazla oturum ve toplantı kayıtlarıyla dolu kasetlerle evine gider ve bunları yeniden dinleyerek konuşulan meseleleri zihninde değerlendirir. İç İşleri Bakanı Blunkett, görme engelliliğini diğer duyu organlarını en iyi bir şekilde kullanarak telafi edebilen ender kişilerdendir.
2004 yılı içerisinde hakkındaki bir takım iddiaların Basına abartılı bir şekilde siyasî menfaat sağlamak ve görevi kötüye kullanmak şeklinde yansıtılmasından dolayı, Blunkett sıkıntılı günler geçirdi. Parlamento, ortaya atılan iddiaları incelemek maksadıyla Blunkett hakkında resmen bir soruşturma açtı. Bunun üzerine Blunkett, 15 Aralık 2004 tarihinde İç İşleri Bakanlığı görevinden ayrıldı. İstifa etme kararını basının önünde açıklayan Blunkett, gözyaşlarını bastırarak kanun dışı bir şey yapmadığını, kendisine yönelik haksız eleştirilerden ve suçlamalardan rahatsız olduğunu belirterek, Kendisine yönelik linç kampanyasının hükümete zarar verdiğini ve bundan dolayı da pes etmek durumunda kaldığını açıkladı.
Blunkett’in bu ani kararı, toplum tarafından dürüst bir politikacı olduğunun bir delili olarak kabul edildi. Bu şahsiyetli tutumundan dolayı toplum nezdinde sempatisinden hiçbir şey kaybetmedi. Nitekim 2005 yılında Alt Meclis seçimlerinden sonra dostu Tony Blair, David Blunkett’i yine unutmadı ve onu bu kez Çalışma ve Emeklilik Bakanı yaparak âdeta itibarını iade etti.
Blunkett, 20 Haziran 2014 tarihinde seçim bölgesinde yaptığı konuşmada, Mayıs 2015'teki bir sonraki genel seçimlerinde Avam Kamarası'ndan çekileceğini açıkladı. Sağ kanat The Spectator dergisinin editörü Fraser Nelson "Hiçkimseye ihtiyacı olmadı" yorumunu yaparak, "Özürlülüğünden herhangi bir işaret göstermedi ... o, İşçi Partisinin en iyi milletvekillerinden biriydi ve Parlamentodaki çok az kişiden biri olan Blunkett'in hayatını ilham kaynağı olarak tarif ediyorum." diye yazıyordu. Başbakan David Cameron 11 Mart 2015'te Blunkett ile ilgili gelen bir soruyu yanıt olarak, "2001 yılında O'nun bu göreve gelmiş olmasını  asla unutmayacağım ve dünya çapında yaşanan korkunç terörist saldırılar ışığında Ülkemizi güvende tutmanın önemi konusunda verdiği güçlü liderliği görerek dikkat çeken bir politikacı olağanüstü bir siyasetçidir. Diye cevap vermiştir.
2014 yılında Sosyal Bilimler Akademisi Üyesi olarak davet edildi. Mayıs 2015'te ise, Sheffield Üniversitesi'nde Uygulamalı Siyaset profesörlüğünü kabul etti ve Haziran 2015'te Hukuk fakültesi Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı kabul etti. Hayırseverlikle yaptığı diğer çalışmalarına ek olarak, Haziran 2015'te David Ross Multi Academy Charitable Trust'ın başkanlığına yükseldi. 28 Eylül 2015'te Sheffield şehrinde Brightside ve Hillsborough'da Baron Blunkett'i kurdu.
Yeni başarılarla devamı gelecek olan, mücadele ve başarılarla dolu bir hayat hikayesi hediye etti bize. Şükranlarımızla, Sağlık, mutluluk ve başarılarla dolu uzun bir ömür diliyoruz