NERON
Milattan sonra 15 aralık 37 yılında, antium’da (anzio) dünyaya gelen Neron’un asıl adı “claudius drusus germanicus caesar”dır. Neron’un annesi, babasını zehirleyip öldürür ve amcası kayzer 1. claudius ile evlenir. Claudius, Neron’u üvey evlat olarak kabul eder. amcası kayzer 1. Claudius’un ölümünden sonra, 17 yaşına gelmiş olan Neron, Roma imparatorluğunun beşinci kayzeri olur.
Kendisine her zaman destek vermiş olan vali Sextus Afranius Urrus ve felsefe hocası Seneca’nın yardımlarıyla iktidarının ilk yıllarında ülkeyi iyi idare eder. Tahtının Britanicus’a geçeceği endişesinden kurtulabilmek için üvey kardeşini öldürtür. Hayatına ikide bir müdahale ettiği gerekçesiyle, 59 yılında, askerlerine öz annesi Agrippina’nın öldürülmesini emreder. 62 yılında Poppaea Sabina isimli sevgilisiyle evlenebilmek için, ilk eşi Octavia’dan boşanmakla kalmaz onun da hayatına kıyar. Çok geçmeden en yakın dostu olan vali Burrus’un sarayda zehirlenerek öldürüldüğü haberi alınır. Ünlü felsefeci Seneca, bütün bu olanlardan Neron’u sorumlu tutar ve bir gece saraydan kaçar.
Gösterişli binalar, lüks eserler meydana getirebilmek ve şaşalı eğlenceler tertipleyebilmek için, hoşlanmadığı senatörlere imparatora ihanet etmekten dolayı dava açar ve onların mallarını haczederek yeni gelir kaynaklarına ulaşır. Temmuz 64 yılında, Roma’nın bir kaç mahallesinde aynı anda yangın çıkar ve yangınlar 9 gün devam eder. Yangının, Dar caddelerden ve ahşap binalardan kurtulmak için, Neron tarafından çıkarılmış olabileceği yönündeki düşünceyi bertaraf etmek üzere Neron, yangınların sorumlusu olarak Hıristiyanları gösterir. Hıristiyanları sistematik bir şekilde takip ettirir ve onlara soykırım uygulatır. Hıristiyan tarihçiler, ittifakla Petrus’un 68 yılında Neron tarafından öldürüldüğünü kabul etmektedirler.
65 yılında Neron, kendisine karşı Gaius Calpurnius Piso isimli Romalı bir askerin önderliğinde gizli bir darbe yapıldığını öğrenir. Darbe teşebbüsünde bulunanları derhal yakalatır ve ölümle cezalandırır. Felsefe hocası Seneca’nın da, darbeci askerlerle birlik olduğu endişesi ile, onu da öldürtür. Neron, darbecilerin arasında hamile olan eşinin de yer aldığı fikri ile, ona da işkence cezası verir. İşkencelerin sonunda bu kadın da hayatını kaybeder. Böylece, idam ettirdiği darbecilerden birinin eşi olan Statilia Messalina ile evlenir.
İktidara gelebilmek ve iktidarı koruyabilmek adına sayısız cinayetler işlenmiştir. Tahta gelen roma kayzerleri kendilerini bir “ilah” olarak gördükleri için, Neron da yaptıklarının hesabını verme ihtiyacı duymaz. Ahlaki bir ölçü tanımayan Neron,çeşitli gerekçeler ileri sürerek, istediği zaman istediği kişinin öldürülmesini emreder. Mesela: Kocasını öldürterek kendisi ile evlendiği Statilia messalina’yı da, kendisine ihanet ettiği düşüncesiyle öldürtür.
Akıl dengesi Bozuk, zevkine düşkün bir imparator olan Neron, aynı zamanda, Yunan sanatına , kültürüne ve edebiyatına da hayrandı. Bu uğurda devlet bütçesini alt üst edecek dereceye varıncaya kadar lüks yatırımların altına imza atar ve çok masraflı programları tertipler. Ahlaken bozulmuş olan toplumun, zevk-ü sefasını daha da artırılmasına yönelik tertiplenen eğlencelerin başında bizzat kendisi bulunur. Bütün gücü ele geçiren Neron, sınırsız çılgınlığa prim vermek suretiyle, akıl dışı icraatlarını ve paranoik tutum ve davranışlarını örtbas edebilme yeteneğine sahiptir üstelik.
Tahta geçtikten sonra, bazen aleni,bazen ise gizlice yaptığı tuhaf hareketleri ,gençliğine mal edilir. Fakat, anlamsız ve saçma bulunan bazı tavırlarının değişmediği görülünce , bunun gençlik çılgınlıkları ve oyunlarında ziyade, tabiatındaki bozukluğa hükmedilir. Örneğin gece yarısı olduğunda, korumalarıyla birlikte tebdili kıyafete bürünür ve sokak sokak dolaşır. Meyhanelerden çıkan sarhoşları dövmekten haz alır. karşılık verenleri ise, korumaların yardımıyla tuvalet deliklerine atar. Ayrıca, dükkanları soyup, elde ettiklerini sarayda saklar ve açık artırma ile sattıktan sonra, gelişi güzel memurlarına dağıtır. Onun, akşam Vaktinden sonra sokakta yürüyen insanları dövdüğünü bilenler, gönül rahatlığı ile çoluk çocuklarıyla dışarı çıkamazlar. Bir keresine bir senatörün eşine sarkıntılık yapar ve bu yüzden senatörle kavga yapar. İnsanlara zarar verme alışkanlığı arttıkça ,basit sokak kavgalarını terk eder ve düşman bellediği kişilerin kellelerini uçurtur.
Saatlerce süren yemek ziyafetlerini , müzik eşliğinde, öğle vaktinden itibaren verir. Seyahatlerine, süslü elbiseleri içinde,binlerce hizmetli, konvoyuna da yüzlerce araba katılır. Giydiği bir elbiseyi ikinci kez giymez. Balık tutmak için kullandığı ağı, tamamen altından yapılmıştır. Altın kaplı sarayları, yüzme havuzları ve çiçekli bahçeleri, büyüklük bakımından gelmiş geçmiş kayzerlerinki ile mukayese edilemeyecek kadar gösterişlidir. İsraf ve savurganlık açısından, Nemrutları aratmayacak kadar çılgın bir hayat süren Neron, sözde kendisinin büyük bir sanatçı olduğunu tescil ettirmek istercesine, binlerce paralı tezahüratçıların arasında şiirler okur ve alkış tufanları arasında mest olur.
Psikolojik saplantılarının ve cinsel sapıklıklarının despotik gücüyle ve zalimane uygulamalarla gün ışığına iyice çıkmasını sağlayan Neron, hırs,kıskançlık,kuşku ve korkularını rakip bildiği akrabalarını, şair ve senatörleri öldürterek ancak bastırabilir. Paranoyanın özeliklerinden olan, “şüphecilik, büyüklük, kibir, aşırı kıskançlık, çekememezlik, düşmanlık, siyasi gücünü kaybetme korkusu, yansıtma ve sanrılı düşünme” gibi zaaflar , Neron’un iç dünyasını sinsice kemiren zararlı virüsler gibidir adeta. Çılgınlığını sınırsız ve engelsiz bir şekilde hayata yansıtabilme ortamını bulmakla kalmamış, çevresini ve yaltakçılarını da akıl almaz dünyasına dahil ederek, ahlaki çürümüşlüğün ve toplumsal paranoyanın zeminini hazırlamıştır. Bu yönü ile Neron, sosyal değerleri devlet gücüyle yok eden gelmiş geçmiş en büyük paranoik zalimlerdendir.
68 yılında, İspanyol ve Goluvalı lejyonerler, yani paralı askerler, Neron’a karşı ayaklanır ve Roma’yı ciddi anlamda tehdit ederler. Kendisini büyük şair, şarkıcı ve artist olarak gören Neron, halktan tamamen koptuğu gibi, senatonun güvenini de yitirir. Neron, senato tarafından devlet haini olarak ilan edilir ve kendisini tutuklamak üzere özel bir birlik oluşturulur. Bunun üzerine Neron çaresiz bir şekilde 9 haziran 68’de Roma’da sığındığı villasında gırtlağına sapladığı bir kılıçla intihar eder.
Yukarıda hayat hikayesi anlatılan Neron, ülkesine imparator olmayı ve yılmayan bir karakter sergileyerek on yıllar boyunca tahtını korumayı başarmış ama, daha ziyade halkına yaptığı zulümlerle tarihe geçmiş, akıl sağlığı yerinde olmayan bir engelli şahsiyet olarak tarihteki yerini almıştır.
Rabb'im akıl sağlığımızı korusun.
yılmayan engelliler
Selman DEVECİOĞLU
Yorumlar