Yolda bir görme engelliyle karşılaşıyoruz, elinde baston yolunda rahat rahat gidiyor, duran bir arabanın yanından geçiyor, siz de tam görme engelli vatandaşın yakınındasınız, hemen içinizden müdahale isteği geliveriyor.
Ağzınızdan “dur çarpacaksın”. “sağa git, sola dön.” diye yönlendirme yapıyorsunuz. Ama yanlış bir tutum içindesiniz. Siz arabaları ve nesneleri görme organınızla çok uzaktan görüyorsunuz, görme engelli çok yakınına varınca o nesneyi hissediyor. Bizim de hissetme eşiğimiz var. Bağımsız hareket becerisi yüksek bir görme engelli bildiği şehirde, yaşadığı yerde kendisi rahat hareket edebilir. Sizden yardım isterse seve seve yanımızda olmanızı isteriz.
Biz istemeden yönlendirme yapmaya kalkarsanız, yol hafızamız altüst olur, siz bizim yanımızdan ayrılınca bizim motivasyonumuz altüst olur. Aslında bir görme engelliyi tehlikeye atmış olursunuz. Bunu neden yazdım; sürekli karşılaşıyoruz ama ilimiz Gökçebostan Mahallesi’nde ara sokakta yürürken, orta yaş üzeri bir abimiz ben ve eşime sürekli müdahale etmeye başladı, niyeti güzeldi, önümüzde ve yanlarımızda araba vardı, sürekli uyarı yapınca “ağabeyciğim lütfen biz yolu biliyoruz, kafamız karışıyor” diye nazikçe söyledim. Anlatmaya çalıştım ama hemşerimiz bizi bile dinlemiyordu. İkimizin neden kol kola yürümediğini bile sorguluyordu. En sonunda yardım istemediğimizi nazikçe belirtince, kendi üstüne alındı, bize terbiyesiz gibi hakaretler etmeye başladı. Asıl terbiyesizin kendi olduğunu, yardım etmemesi gerektiğini sinirle ifade etti. Bizim halkımız çok iyi niyetli ama yardım edelim derken iyiliğin gözünü çıkarıyoruz.
Okullarımızda, üniversitelerde eğitimler veriyoruz, seminerlerde anlatıyoruz. Özel eğitim hocaları bir engelliye nasıl davranmalıyız konuları üzerinde sıkça duruyor, fakat anladım ki; daha da çok anlatmaya, anlaşılmaya ihtiyacımız var. Sevgili okul idarecilerimiz, öğretmenlerimiz, bizleri okullarınıza daha çok çağırın, akademisyen hocalarımız, üniversite öğrencileriyle engellileri tanıştırın. Bilinçlenelim farkındalıklar artsın. Görme engelli birine yardımcı olmak istiyorsanız aşağıdaki bilgilere gereksinimiz olacaktır.
Siz onun koluna değil, o sizin kolunuza girmelidir. Çünkü kaldırım kenarı veya merdiveni anlaması için yarım adım gerinizden gelmesi gerekmektedir.
Merdiven inerken tırabzandan yararlanması için yol gösterici olabilirsiniz.
Kaldırım iniş ve çıkışlarında sürekli sözlü uyarılara gerek yoktur. O sizi yarım adım geriden izlediği için biraz yavaşlamanız yeterlidir.
Ona ismiyle hitap ediniz. Aksi hâlde kiminle konuştuğunuzu anlayamayabilir. Konuşurken görmek veya kör gibi kelimeleri kullanmaktan çekinmeyin ve yanından ayrılacağınız zaman sözlü olarak bildiriniz.
Eğer size yol veya yön sorarsa, sözcüklerle kesin ve anlaşılır biçimde izah ediniz. El ile işaret etmenin veya göze hitap eden işaretler kullanmanın yararı yoktur. Görme engelli birini uzaktan bağırarak yönlendirmeniz hem rahatsız edici hem de tehlike yaratıcı olabilir. Olanağınız varsa yardım etmek için yanına gidiniz. Duraklarda hangi otobüsün geldiğini öğrenmek isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Sizin otobüsünüz daha önce gelirse ayrılacağınızı mutlaka belirtiniz.
Yardıma ihtiyacı olmayan bir görme engelliye yardım etmeye kalkışmanız sadece size vakit kaybettirir.
Kapıları yarı açık bırakmayınız. Onunla daha önce tanımadığı bir odaya girerseniz, onu odanın ortasında yalnız bırakmayınız. Bir sandalye veya koltuğa kadar götürünüz.
Yemekte et varsa, kesmekte yardım isteyip istemediğini sorabilirsiniz. Yemeklerin yerini ayrıntılı olarak tarif ediniz.
Yatılı konuk olarak evinize geldiğinde ona tuvaletin, gardırobun, pencerenin, prizin ve elektrik düğmesinin yerini gösteriniz. Ayrıca, lambaların açık olup olmadığını, elektrik düğmelerinin hangi yönde açık ya da kapalı olduğunu bilmek isteyebilir.
Engelsiz günler diliyoruz.