“Bizi insan kılmış olan medeniyet, İslâm medeniyetidir!” diyor merhum Teoman Duralı. Gerçekten de bundan tam 1400 yıl önce gelen İslam o dönemin bedevilerini medeni kıldı, eşkıyalarını evliya kıldı. O dönemin vahşileri vahiy ile hayat buldu.
Şimdi ise İslam gibi bir mirasa sahip olan bizler medenilik için birbirimizle yarış halinde olmamız gerekmez mi?
Her gün Hz. Ali(ra)'ın kendine sorduğu şu soruyu sormamız ve gereğini yapmamız gerekmez mi?
"Bugün Allah (cc) için ne yaptın?"
Her şeyden önce kendini sorguladın mı?
Bugünüm dünümle eşit mi?
Bir ihtiyaçlının ihtiyacını giderdim mi?
Bir zalimin zulmüne mani oldum mu?
Bir mazluma kol kanat gerdim mi?
Bir kötülüğe mani olabildim mi?
Bir iyilik hareketinin içinde bulunabildim mi?
İnsan için engel teşkil eden bir şeyi ortadan kaldırdım mı?
Hayatımda lüzumsuz bir israfın önüne geçebildim mi?
Toplum yararına bir işin altına imza atabildim mi?
Kırdığım bir kalbi onarmaya çalıştım mı?
Birine karşı olan kin ve nefretimin önüne geçebildim mi?
Kimseyi aldattım mı?
Hayra motor şerre firen olabildim mi?
Benim bir yanlışım yüzümden bir kimse dine karşı mesafe mi koydu?
Ne yapayım ki insanlar daha çok İslam'ı sevsin ve insanların insanlıktan umutları artsın?
Ne yapayım ki her geçen gün artan şiddetin önüne geçilsin?
Rabbimize Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi 148. Ayetinde "Öyleyse, iyi ve güzel işlerde birbirinizle yarışın!" buyurmuyor mu?..
Bu muhabbet böyle devam ediyorken muhabbetinden fazlasıyla istifade ettiğim değerli bir kardeşim konuya öyle bir bakış açısı getirdi ki bu sefer kendimi sorgulamaya başladım. O sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Rabbimiz ‘...yarışın!’ diyor ya?
Ne acıdır ki yarışacak fazla bir rakip yok çevrede.
Bu yarışı kazanmak aslında çok kolay.
Bir koşu pisti düşünün! Ölesiye koşuyorsunuz rakip sporcularla.
Veya bir Üniversite sınavı düşünün!...
D ağ taş öğrenci dolu ve hepsi de rakip. Nasıl bir heyecan, nasıl bir korku ve kalp atışıyla sınava girildiğini bir düşünsenize Allah aşkına!..
Veya kadınların güzellik, insanın zenginlik ve hava atma yarışını?
Aman Allah’ım! Ne paralar ne zamanlar harcanıyor bu uğurda.
Ve buna benzer nice boş yarışlar, boş zaman harcamalar...
Hayırda yarışta pist boş.
Böyle durumda bazıları için yolculuk ıssız, yolculuk yoldaşsız olabiliyor. Peygamberin Taif’deki ruh hali bunu ne güzel anlatıyor. İbrahim’in Rabbine hicret edişi...
Onun için bu zamanda hayırda yarışmak çok kolay aslında. Çünkü neredeyse rakip yok. Olanlarda çok dişli değil. Yeter ki dosdoğru yolda yürürken yalnızlıktan çekinip ürkerek yoldan sapmayalım. Gerisi kolay evelallah!..”
Çok güzel ve yerinde tespitler gerçekten de. Yürekten yazıldığı belli. Farklı bir bakış açısı kazandırmış olaya. Elhamdülillah!
Kendimizi sorgulamak adına yerli yerinde tesbitler olmuş.
Hayırda yarışmak duası ile!