TÜKETİRKEN TÜKENMEYELİM!
İnsan sosyal bir varlıktır. Tek başına hiçbir şeyin üstesinden gelme imkanı yoktur. Hayat her daim sürprizlere gebedir.“Buda mı başımıza gelecekti?” dediğin iş başına gelir. İnsan hep sınanır. Sınandığı şeyler karşısında bazen çaresiz kalır, umutsuzluğa düşer. Kendini bitkin ve bıkkın hisseder. zihinsel, fiziksel ya da ruhsal yorgunluk yaşar. Bunun adı tükenmişlik sendromudur. Peki bu durumlar karşısında insan eli kolu bağlı oturmak zorunda mıdır?
Bugün zenginsin yarın fakir. Bugün bolluk içindesin yarın darlık. Acıda tatlıda, hastalıkta şifa da, kolaylıkta zorlukta insan içindir.
Esas olan bu durumlar karşısında insanın sergileyeceği duruştur.
İnsan hep iyi olmak, mutlu olmak, zengin olmak ister. Elini attığının eline gelmesini ister. Elini sıcak sudan soğuk suya vurmak istemez. Mevsimin hep yaz olmasını ister. Ama gün gelir kar boran olur. Gün gelir aydınlıklar karanlık olur. Gün gelir fakirlikle sınanır.
Bakara Suresi. 155. Ayette Rabbimiz şöyle buyurur;
“Sizi mutlaka korkuyla, açlıkla, (sahip olduğunuz) mallarınızın bir kısmını eksiltmekle (ya da telef etmekle), can kaybına uğratmakla (veya sakatlığa maruz bırakmakla), mahsulünüzü afete uğratmakla (kıtlıkla) imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele!”
Haz ve hız çağını yaşıyoruz. Hazza ve hıza eriştikçe doyumsuzluğumuz bir kat daha artar oldu. Tüketim çılgını olduk. Yetinmez olduk. Tükettikçe tükendiğimizin farkına bile varamaz olduk. Konformizm sarmalındayız. Bananecilik, bencillik, bireysellik ve boşvermişlik adeta genlerimize işlemiş durumda. Belki de böyle yaparak hayatın anlamını, hakikatin özünü/ruhunu ıskalıyoruz.
Stres insanı bazen umutsuzluğa sürükler, tükenmişlik sendromu yaşatır. İnsan ne yapmalı ki bu tükenmişlik sendromunu yensin. Uzmanlar şunu söyler;
“Tükenmişliğin çoğumuz üzerindeki etkisine rağmen, iyileşme mümkündür. Tükenmişliğe hızlı bir çözüm olmasa da, stres seviyelerini hafifletmenin ve daha sağlıklı bir varoluş durumuna geri dönmenin birçok yolu vardır!”
İşte günlük rutininize kolayca dahil edebileceğiniz tükenmişlikten kurtulmaya yönelik 9 farklı ipucu.
1. Stres etkenlerinizi belirleyin. Sizi strese sürükleyici unsurlardan kaçının.
2. Günlük tutma alışkanlığı edinin. Bunun sizi nasıl zihinsel yorgunluktan kurtulacağının farkına varacaksınız.
3. Bir koçtan veya terapistten profesyonel yardım alın. Bunun da utanılacak, ayıp bir şey olmadığını bilin.
4. Bir destek ağı kurun. İster kişisel ister profesyonel olsun destek için başkalarına yaslanmaktan korkmayın.
5. Yeterli egzersiz yapın. Yürümek, düzenli spor yapmak, hareketlilik insana iyi gelecek hormonları üreteceğini bilin.
6. Keyif aldığınız şeyleri yapın. Sizi mutlu eden şeylere kendinizi adamanız stres seviyenizi ayarlayacaktır.
7. Sağlıklı bir uyku programı oluşturun. Bilesiniz ki, stres nedeniyle yeterince uyumamak fiziksel güç, zihinsel odaklanma ve duygusal dayanıklılık için tehdit oluşturur.
8. Sağlıklı bir diyet uygulayın. Vücudun bağışıklığını kuvvetlendirmek için bu şarttır. Strese ve yorgunluğa karşı da vücudu daim dinç ve diri tutmak gerektiğini bilmek gerekir.
9. Sınırları belirleyin. Birçok kişi, ekstra iş yapmaları istendiğinde hayır demek için mücadele eder. Ofiste uygun şekilde yüzleşmeyi ve ilişkilerde sınırlar koymayı öğrenmek, tükenmişlik olasılığını önemli ölçüde azaltabilir.
Merhum Doğan CÜCELOĞLU der ki;
“Sorumluluk bilinci bir insanın yaşamının anlamının kökleridir. Sorumluluğunu keşfetmemiş insan yaşamında anlamı bulamaz. Sorumluluğunun bilincinde olan özgürlüğünün değerini bilir!”
Herkes bu hayatı yaşıyor ve herkes başka başka zorluklardan geçiyor. Herkes kendi yükünü zor taşıyor. Hal böyle iken, kendi yükümüzü başkalarına yüklemeyelim. Bunun içinde insanın fiziksel, ruhsal ve zihinsel dinginliği şarttır.
Kısaca;
Kaliteli bir yaşam hepinizin hakkıdır. Biz kaliteli yaşamı arzularken başkalarına hayatı yaşanmaz kılmak hakkımız yoktur. O yüzden de tükenmişlik sendromunu hayatımızdan silip atmak ve uzmanlara kulak vermek gerekir.
Selam ve dua ile!..
Hüseyin Emre AKTAŞ 06/12/2024