“Bu dünyada bir insana yapılabilecek en büyük iyilik aklını kullanmayı öğretmek ve ona bilgi sunmaktır!” der Fransız oyun yazarı Molière.

Akıl sözlükte; “Düşünme, anlama, kavrama ve davranışlarını ayarlama melekesi, us” anlamlarına gelir.

Akıl; insanı diğer canlılardan ayıran ve onu sorumlu kılan temyiz gücü, düşünme ve anlama melekesidir.

Kur’an’da aklı kullanarak doğru düşünmenin önemi üzerinde durulmuştur. Kur’an terminolojisinde akıl “bilgi edinmeye yarayan bir güç” ve “bu güç ile elde edilen bilgi” şeklinde tarif edilmiştir.

İnsanın davranışlarına yön veren iki güç var. Birisi akıldır. Diğeri ise aklın yetersiz kaldığı anlarda gücü ele geçiren duygulardır.

Aklı kullanmak öğrenme gerektiren bir süreçtir. Bilgisiz insan yanlış ile doğruyu ayırt edemez.

Akıllı insan tüm ihtimalleri değerlendiren insandır.
Akıllı insan problem çözen insandır.

Alman Filozof Immanuel Kant 1784 yılında “Aydınlanma Nedir?” adlı bir eser kaleme almıştır. Orada kullandığı“Aydınlanma, kişinin kendi aklını kullanmaya cesaret etmesidir!” cümlesi çağımızdaki herkesin ortak ezberi ve aydınlanmanın parolası olarak kabul edilir.

Aklını kullanan, şüphe eder, sorgular, eleştirir.
Aklını kullanan, iradesini başkasına teslim etmez, körü körüne itaat etmez.

Aklını kullanan, sorumluluk bilincine sahiptir.
Aklını kullanan, kendini bir özne olarak görür; değişimin, dönüşümün kendinden başlayacağını bilir.

Aklını kullanan, kolay kolay aldatılamaz.

Aklını kullanan insan cehaletle mücadele etmenin aydınlığın kapısını aralayacağını bilir.

Aklını kullanan insan gerçek kurtuluşun ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabileceğini bilir.

Ünlü İngiliz Edebiyatçı ve eleştirmen George ORWELL der ki;“Zeki bir insana en büyük işkence, cahillerin tercih ettiği düzende yaşamaktır!”

Unutmayalım ki; Cehaletin faturası çok ağırdır. Bedelini bir toplumda yaşayan bir kişi değil o toplumda yaşayan herkes çok ağır bir biçimde öder. Ağır faturalar ödememek için aydınlanma parolasına sarılmak, bilgiyle donanmak/bilgiyle güçlenmek ve aklını kullanmak şarttır.

İnsan ne sefaleti, ne cehaleti ve nede esareti hak ediyor.

Zira, cesareti olmayanın asaleti olmaz çünkü cesaretin bittiği yerde esaret başlar.

Selam ve dua ile.