Çoğunluğu ebediyete intikal etmiş olan yılmayan engellileri rahmet ve minnetle anıyoruz, dizimizin bu sayısında, milli eğitim Bakanlığında aktif görevlerde bulunmuş, bilhassa görme engelliler ve engelli arkadaşlarımıza yönelik yapılan çalışmalarda en önde olmuş, kıymetli bir insandan bahsetmek istiyoruz:
Atilla SÜMER
Atilla SÜMER 19 Haziran 1936 tarihinde İstanbul’da doğdu.
3 yaşındayken, babasının görevi sebebiyle bulunduğu Tunceli’de, o zamanki adıyla Dersim’de şiddetli ateşe yakalanır. Ancak, o dönemde bu şehirde yaşanan isyanlara bağlı olarak meydana gelen hadiseler dolayısıyla, Sümer’in yaşadığı ev silahlı kimseler tarafından sarılmış olduğundan, tedavisi için derhal hastaneye gitmek mümkün olmaz. Bunun sonucu olarak Atilla SÜMER menenjit hastalığından gözlerini kaybeder ve 3 yaşından itibaren hayata görme engelli bir kimse olarak devam eder.
İlkokula, 1944 yılında İZMİR Sağır, Dilsiz ve Körler Müessesesi’nde başlar. Bu müessesede eğitim gören sağır öğrencilerle kör öğrenciler arasında kavga çıkması ve bunun günden güne şiddetlenerek sıkça tekrarlanır hale gelmesi üzerine, konuyla ilgili bir İngiliz uzman olan Sör Klita MAKENZİ’den rapor istenir. MAKENZİ raporunda, farklı engel grubundaki öğrencilerin aynı çatı altında eğitim almalarının doğru bir yöntem olmadığını, bu anlayışın batıda 150 yıl önce terk edildiğini belirtir.
Bunun üzerine görme engelliler için Ankara’da bir körler okulu açılır ve aralarında Atilla SÜMER’İNDE bulunduğu görmeyen öğrenci grubu bu okula nakledilir.
İlk okulun son sınıfını burada tamamlayan Atilla SÜMER, orta okulada Ankara Körler okulunda devam eder. Okulu bitirdikten sonra ek bir işte çalışarak hayatı kazanmayı kolaylaştırmak düşüncesiyle, arkadaşları yaz tatili için evlerine giderken o meslek edinmek üzere 1951 yılında T.C Devlet Demir Yolları hastanesi’nde masörlük, 1952 yılındaki yaz tatilinde de, Ankara Erkek Teknik Öğretmen Okulu’nda telefon santral operatörlüğü eğitimi alır.
Sümer her ne kadar maddi imkan elde etmek amacıyla bu ek meslekleri edinmiş ise de, bu meslekleri para kazanmak üzere icra etmeye ihtiyaç duymamış fakat ileride öğretmenlik yapacağı Ankara Körler Okulundaki öğrencilerine öğreterek, onların bu meslekler sayesinde hayatlarını kazanmalarına vesile olmak sureti ile kendiside manevi kazanç sahibi olmuştur.
Orta okulu bitirmek üzere iken bir gün okul müdürü Emin Sağlam er Atilla Sümer’e gelerek, Ankara Hasan Oğlan öğretmen okuluna iki görmeyen öğrenci göndermek istediğini, gören öğrencilerle birlikte eğitim alacaklarını, bunu kabul edip etmediğini sorar. Sümer buna olumlu cevap verir. Ancak okul müdürünün, “yalnız oğlum bak” diye başlayan cümlesini hala gün gibi hatırlıyor. ”Eğer başarılı olursanız sizden sonra gelecek görmeyen öğrencilerinde yolunu açarsınız. aksi halde onların yolunu da kapatmış olursunuz.”Diye tamamlanan cümlenin ilk bölümünü kendine parola kabul eden SÜMER 1958 yılında kendisi ile birlikte mezun olan 77 öğrenci arasında birincilik elde eder, ikinci ise diğer görme engelli arkadaşıdır. Mezun olduktan sonra elini öpmeye gittiği İlkokul öğretmeni Şemsettin GÖRENEL bunu kabul etmez "Gazi Eğitimin İngilizce bölümüne kaydol ondan sonra gel elimi öp” der. bunun üzerine 1958 yılında kayıt olduğu Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce öğretmenliği bölümünden 1960 yılında mezun olur ve aynı yıl Ankara Körler Okuluna öğretmen olarak atanır. 1961 yılında İngilizce öğretmenliği bölümünde okurken tanıştığı Fahriye hanımla hayatını birleştirmiştir.
32 yıllık körler okulu öğretmenliği sırasında, öğrencilerine, okul idarecilerinin isteksiz tavrına rağmen masörlük ve santral operatörlüğü kursları ve müzik öğreticiliği de yapmış ve onların kısa yoldan hayata atılmalarına olağanüstü destek sağlamıştır.
Ayrıca tamamen kendi gayretleri sonucu körler okuluna, öğrencilere İngilizce öğretmek amacıyla aynı anda 3 kanaldan yayın yapan lisan laboratuarı kazandırmıştır. 1992 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak özel Eğitim Rehberlik ve danışmanlık hizmetleri adında bir genel müdürlük kurulur. Sümer hem bu genel müdürlüğün kuruluşunu kutlamak hem de, emeklilik talebini bildirmek üzere genel müdür necate baykoç dönmez hanımla görüşmeye gittiğinde, necate hanım Atilla Hocaya tecrübelerinden yararlanmak üzere kendisinin şube müdürü olarak atanmasına ilişkin kararname hazırlandığını, bu sebeple emekliliği aklından çıkarmasını ister. Sümer ise bu birikimini şube müdürü sıfatıyla hayata aktaramayacağını daha üst birimler yoluyla körlük davasına daha etkili hizmet verebileceğini belirtir. Bunun üzerine Atilla Sümer 1992 yılında özel eğitim daire başkanlığına atanır.
Necate hanım ile çalıştığı 3 yıllık süre içerisinde, engellilere hizmet için oluşturduğu projeler hep kabul görür. Başta, milli eğitim bakanlığına bağlı ders araçları yapım merkezi tarafından engelliler için araç gereç üretimi olmak üzere, önemli çalışmalar bu dönemde gerçekleşir.
1995 yılında yapılan yönetici değişiklikleri Atilla Sümer açısından olumsuz bir dönemin başlangıcı olur ve 1998 yılında devlet hizmetinden emekliye ayrılır.
Ömrünün son dönemlerine kadar Ankara’da ikamet etmiş bulunan Atilla Sümer çok yakın zamanda aramızdan ayrılmıştır. çeşitli üniversiteler ile sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen seminer,konferans gibi faaliyetlere katılmış özel eğitime hizmet etmekten hiçbir zaman geri durmamıştır. Atilla hocamıza Rahmet olsun.