Siborg insan ve makinanın birleşimi diye tabir ediliyor. 1970’li yıllarda filmlerde görmeye alıştığımız, “aman canım, hayal” dediğimiz, teknolojik gelişmeler. Daha neler göreceğiz diye hayretlere gark olduğumuz çalışmalar.Cyborg, sibernetik organizmanın kısaltılması. Gündelik hayatta çok yer bulmasa da teknoloji literatüründe bilinen bir kavram. Peki, son zamanlarda gündemimizi meşgul eden cyborg nedir?

ABD’li bilim insanları ManfredClynes ve Nathan S. Kline tarafından 1960 yılında ortaya konulan cyborg kavramı, yarı insan yarı robot varlıklar olarak tanımlanıyor.

Filmlerle hayatımıza giren cyborgların temeli ise 12. yüzyıla dayanıyor. Sibernetik bilimin öncüsü Müslüman bilim insanı El-Cezeri, günümüzde oldukça ön planda olan yapay zekâya ve sibernetik organizmalara düşünceleriyle yön vermiştir.

Siborgları sadece filmlerden ibaret sanırsak yanılırız.

NeilHarbisson’un renk körlüğünü kafatasına bir anten takarak tedavi ederek dünyanın yasal olarak kabul edilen ilk Siborg’u olmasının üzerinden yıllar geçti. Yakında onun gibi birçok insan görebiliriz.

İnsan vücudunu elektronik cihazlarla zenginleştiren teknolojik yeteneğimiz nihayetinde hayatı tehdit eden rahatsızlıkları çözebileceği noktaya ulaştı. Burada insan bedeninin teknolojiyle birleştirilip daha karizmatik bir hale getirilmesinden bahsetmiyoruz, bahsettiğimiz şey organ nakli sırasında ölüm kalım savaşı veren onlarca insan hayatının kurtarılması.

Yaşamlarının çoğunu tip 1 diyabetle sürekli bir savaş içerisinde geçiren insanlar yakında yapay pankreasa sahip olabilirler. Bu yeni cihaz hastaların akıllı telefonlarını sürekli olarak kan şekerini ölçen bir sensöre bağlamalarını sağlıyor. Böylece telefon hastanın kendisinden ve kanından gerekli bilgileri temin ediyor ve vücudun ne kadar insülin salgılaması gerektiğini suni organa bildiriyor. Yapay pankreas şu anda tip 1 diyabeti olan hastalar üzerinde güvenilirliğinin ve etkinliğinin değerlendirilmesi için klinik araştırmalarda kullanılıyor.

Yapay bir cihazla değiştirilebilen tek organ pankreas değil. Birçok şirket yapay organların geliştirilmesine yatırım yapıyor. Özel araştırma şirketi Big Market Research tarafından kısa süre önce açıklanan bir analize göre, pazarın önümüzdeki on yılda hızlanması bekleniyor. Önümüzdeki on yıl içerisinde sürekli diyalize bağlı hastaları bu sıkıntıdan kurtaracak yapay böbrekler üretilebilecek.

Bu yapay organlar, elektronik bileşenler, 3B yazıcıyla bastırılmış parçalar ve laboratuvarda üretilmiş hücreler kullanılarak yapılacak ve belki de kusurlu göz ve kulakların hatta iflas etmiş kalp ve karaciğerlerin yerini alabilecek. Okuduğumuz haberlerde görmeengellilerin beynine yerleştirilen çip, göze takılan gözlük ve vücuduna bağlanan kamera sistemiyle görme duyusu canlandırılmaya çalışılıyor.

Giyilebilir teknolojilerle yürüme engelli ve belden aşağısı felçli insanların rahatlıkla hareket ettiği gözleniyor. Teknofest projelerinde arkadaşlar bizlere fikir soruyorlar, vereceğim fikirler siborg teriminin içinde yer almaz ama bizimde bir önerimiz var. Şuanda beyne çip takıp görmeyi geliştirmek uzun yıllar alabilir fakat göze takılacak kameralı bir gözlük, görmeyen kişilere etrafındaki nesneleri seslendirebilir. Durakta bekleyen otobüsün yazılarını bir görmeyen neden okuyamasın. Sürekli konuşup dikkat dağıtmasına gerek yok, gözlüğün üzerine entegre edilecek bir düğmeyle görmeengellilerin görmeyi istediği veya okumayı arzuladığı nesneye yaklaşması yeterli olmalı. Rehber köpeklerin varlığı biliniyor. Bu rehber köpeklerin biz görmeyenlere yardımı dokunuyor, fakat köpekler her alana girip çıkamıyor. Neden bizlerin yanında yürüyen rehber robotlar icat edilmesin? Kafamda bir fikir. İdealist gençlerimize ve öğretmenlerimize ilham olsun.

Göz teknolojisiyle ilgili Kasım ayında yayımlanan bir haber metnini alıntılamak istiyorum.

Nöroteknoloji girişimi Science, ciddi görme engeli olan hastalar için gelişmiş bir optogenetik optik protezi tanıttı.

Bilim Gözü (ScienceEye), şu anda tedavisi olmayan iki ciddi körlük türünü hedeflemeyi amaçlıyor. Cihaz, kullanıcının optik siniri aracılığıyla bilgi aktararak nihayetinde bir beyin-bilgisayar arayüzü görevi görecek.

Eski Neuralink başkanı MaxHodak liderliğindeki beyin-bilgisayar arayüzü girişimi, bu teknolojiyi ticarileştirme hedefiyle şimdiden 160 milyon dolar topladı.

ScienceCorp adlı girişim, verileri kafatasındaki bir delik yerine optik sinirden geçirmek için fotonik kullanarak Neuralink'ten farklı bir yaklaşım benimsiyor.

Cihaz şu anda her ikisi de ciddi görme kaybına yol açabilen retinitispigmentosa (RP) ve yaşa bağlı kuru tip makuladejenerasyonunu (AMD) hedeflemek üzere geliştiriliyor.

Hodak'a göre gözimplantının gelecekteki versiyonları gözlüklerin yerini alabilir ve hatta sanal gerçeklik gözlüğü olarak da kullanılabilir.

Şirket, cihazın takıldığı hastaların gördüğü ilk görüntülerin, engelli olmayanların görme deneyiminden "epey farklı" olacağına inanıyor.

Firma, "Biz daha fazlasını öğrendikçe, bunun da gelişeceğini düşünüyoruz. Bu sinirbilim faaliyetinin çoğunu hayvanlar üzerinde gerçekleştirmek zor. Ancak (gelecekteki) ilk hastalarımıza bile önemli ölçüde bağımsızlık kazandırmayı umuyoruz" dedi

TRT de yayınlanan mülakatta Millî Eğitim Bakan Danışmanlarından Gökan YÜCEL siborgla ilgili önemli bilgiler aktarmıştır.

YÜCEL; “Hollywood biraz da Silikon Vadisi’nin temsil ettiği dijital kapitalizme dayalı alışverişin vitrini olduğu için, cyborg kavramı da araba şirketlerinin konsept arabaları gibi değerlendirilebilir. Bu tür tasarımlar trendleri belirler ama her gün yollarda göremeyiz onları. Cyborglar için de aynısı geçerli.

Teknoloji literatüründe daha çok insan-makine veya insan-bilgisayar etkileşimi safhası devam ettiği için cyborg kavramı gündelik hayatta çok karşılık bulamıyor. İnsanlık tarihinde dördüncü büyük kırılmayı yaşıyoruz. Bu dördüncü kırılma, biyolojik, dijital, siber parçaların bir şekilde birlikteliğini öngörüyor."

Cyborglar günümüzde ne şekilde gelişim gösterdi?

DARPA’da mesela askerî konularda beyin kontrolü, yapay zekâ, dış uzuv çalışmaları olduğunu biliyoruz. ElonMusk’ınNeurolink şirketindeki çalışmaları ulaşabildiğimiz kadarıyla takip ediyoruz. Ama insan faktörü devreye girince işler değişiyor. İnsanın yani biyolojik olanın siberleşmesi, insan vücudunun makineleşmesi hakkındaki tekillik söylemleri daha çok yeni.

İnsan gücünün yerini alacaklar mı?

Otomasyon çağında sürücüsüz arabalar artık yollarda. Ama bu arabalara cyborg diyemeyiz. Biraz abartı olacak ama insan düşünün eli kolu tekerlekli, yol bilgisayarı beyninde, yeri geldiğinde suda yüzüyor, uçuyor, buna cyborg diyebiliriz. Yani ne dış uzuv destekli bir asker ne ayağında robotik protezli bir hasta cyborg değildir.

Engellilere bir umut olabilir mi?

Burası önemli. Bir engelliye mekatronik mühendisleri tarafından hem rehabilitasyon aşamasında hem de yaşam kolaylaştırıcı protezler aşamasında birer dış uzuv olarak eklemeler yapılabilir. Bu cyborg olmaz. Biyolojik olanın siberleşmesi değil bu. Bu konuda ülkemizde ve dünyada önemli çalışmalar yapılıyor. Yıldız Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Erhan Akdoğan Hoca’nın önemli çalışmaları var. Ama onlar cyborg üretmiyorlar. Hastalara çeşitli çözümler sunuyorlar.

Cyborglar filmlerde gösterildikleri kadar tehlikeliler mi?

Filmlerde gösterilenler film icabı. Adı üstünde bilim-kurgu. Terminatör ilk örneklerinden. O filmlere dikkatlice bakıldığında insanın organik yapısının siberleşmesi, bir bütünleşme, bir tekillik söz konusu. O haliyle elbette tehlikeli olabilirler. Bugün dünyada yapay zekâ çalışmalarında en fazla tartışılan konulardan birisi ölümcül robotlar konusu. Bu işin etik çerçevesi çok tartışılıyor.

Geleceği iyi veya kötü bir şekilde etkileyeceklerini düşünüyor musunuz?

Otonom cyborg, yani insanın makineyle ve yapay zekâyla tam bütünleşmesidir. Etin, kemiğin, kanın yerini kısmen yeni teknolojilerin alması aslında. Filmlerde gördüğümüz görüntülere benzer yaratıklarla karşılaşmamız, içinde barındırdığı etik sorunlarıyla bugün için en fazla çekinilen türlerden biri. Bunu teknoloji devlerinin patronları söylüyor. Ama bu türün ortaya çıkmasından uzağız.

Siborg teknolojisi birçok engeli ortadan kaldıracak gibi. Biz görebilirmiyiz bilmiyoruz ama bizden sonra ki kuşakları büyük sürprizler bekliyor. Temennimiz Dünyamızın ve teknolojilerimizin iyiye gitmesi, insana yararlı ve faydalı olarak kullanılması. Yoksa

KAYNAKÇA

  1. 1. https://www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/insan-ile-makinenin-birlesimi-cyborg-421670.html
  2. 2. https://www.indyturk.com/node/580151/sa%C4%9Flik/neuralinkin-kurucu-orta%C4%9F%C4%B1ndan-k%C3%B6rl%C3%BC%C4%9Fe-son-verecek-tasar%C4%B1m-siborg-g%C3%B6z-protezi
  3. https://bilimdili.com/doga-cevre/tip/siborg-cagi-coktan-basladi/