Dün yapılan AK Parti 8. Olağan Genel Kongresi, bana göre hem Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Türkiye için çok şey anlatıyor.
9. kez genel başkan seçilen Recep Tayyip Erdoğan, 22 yıl boyunca hem partisinin hem de ülkenin liderliğini yaparak, siyasetin en zirve noktasına oturdu. Bunu başarmak, sıradan bir başarı değil. Gerçekten Türkiye’nin siyasi tarihine geçecek bir şey.
Erdoğan, AK Parti’yi kurduğundan beri halkla kurduğu güçlü bağla, her zaman halkın içindeydi. Partisinin kurulduğu günden bu yana halkla birlikte büyüdü ve halkın güvenini kazandı. Bu sadece bir liderlik başarısı değil, halkın desteğini kazanmış bir liderin hikayesi. 22 yıl boyunca iktidarda kalmak, bunu başarmak kolay değil. Partisiyle birlikte sadece Türkiye’yi değil, bir dönemi de yönetiyor.
Bu kongrede Erdoğan’ın 9. kez genel başkan seçilmesi, bir anlamda siyasi istikrarın da sembolü. Partisinin geleceği adına verdiği mesajlar, bence çok önemli. Ancak Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ı farklı kılan sadece siyasetteki başarısı değil; halkla olan güçlü iletişimi, milletinin dertlerini dert edinmesi. Yıllar içinde onu halkına yakın tutan da, belki de bu özellikleri oldu.
İktidara geldiği günden bugüne kadar her zaman bir hedefi oldu ve bu hedefe doğru adım adım ilerledi. 22 yıl sonunda hala o koltukta olması, hem AK Parti’nin hem de Türkiye’nin geleceği adına devamlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Kişisel olarak düşündüğümde, Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın 9. kez genel başkan seçilmesi, bir liderin halkına verdiği güvenin, cesaretin ve istikrarın bir yansıması. AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kongresi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde devam eden bir dönemin yalnızca yeni bir başlangıcı olarak görüyorum.