Enes bin Malik (ra) anlatıyor... Rasûlullâh (sav)’ea bir adam geldi ve: “–Yâ Rasûlallâh! Kıyâmet ne zamandır?” dedi. Efendimiz (sav): “–Kıyamet için ne hazırladın?” diye sorunca o da: “–Allâh ve Rasûlü’nün muhabbetini…” cevabını verdi. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (sav): “–Öyleyse sen sevdiğinle beraber olacaksın!” buyurdular.
Yine peygamberimiz buyurur ki; "Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz!" Bugün elimizdekidikmek, yeşertmek boy vermek ve meyve vermesini istediğimiz fidanlar nelerdir?
Bizi ilgilendiren kıyamet alametleri midir ya da kıyametin ne zaman kopacağı mıdır yoksa kıyamet için ne hazırladığımız mıdır?
Yine peygamberimiz buyurur ki; "Kıyamet gününde her hak sahibine hakkı verilecektir. Hatta boynuzsuz olan koyun bile boynuzlu olan koyundan hakkını alır!”
Bize düşen ise boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağı o güne hazırlık yapmaktan başka bir şey değildir.
Rabbimiz buyuruyor ki; “Zerre miktarı hayır ve iyilik yapan onun mükâfatını, zerre miktarı şer ve kötülük yapan da onun cezasını görür!”Zilzâl Sûr, 99/ 7-9
Peki zerre kadar iyiliğin zerre kadar kötülüğün karşılık bulacağı o güne hazırlık olarak ne yaptık?
Rabbimizin Tahrim Suresi. 6. Ayette “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun!”buyurduğu gibi koruduk mu nefsimizi ve etrafımızdakileri şeytanın ayartıcı iç güdüsünden. Yoksa adeta şeytanın iki elli iki ayaklı uydusu haline mi geldik?
Ve yine Rabbimizin Nisa Suresi 135. Ayetinde"Ey iman edenler! Kendinizin, ana babanızın ve en yakınlarınızın aleyhine dahi olsa, adaleti titizlikle ayakta tutun ve sırf Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın)!” buyurduğu gibi mi hareket ettik yoksa etrafımızda bulunan herkes bizim adaletimizden, dürüstlüğümüzden, eminliğimizden şüphe ederek öte öte kaçarmı oldu bizlerden? Enfal Suresi. 46. Ayette "Ve Allah'la O'nun Elçisi'ne duyarlık ve bağlılık gösterin; ve sakın birbirinizle çekişmeye girmeyin, yoksa yılgınlığa düşersiniz; cesaretiniz sönüverir!.."buyurulduğu gibi bağlılığımız Allah’a ve Resulü’nemi yoksa başka şeylerin bağımlısı mı olduk . Duyarsızlığımız, değersizliğimiz, dünyevileşmemiz bizi Allah’tan ve Resulünden daha çok sevdiğimiz şeylere mi yönlendirdi?
"Ve Allah yolunda [sınırsızca] harcayın, kendi elinizle kendinizi mahvetmeyin ve iyilik yapmaya azimle devam edin: unutmayın ki Allah iyilik yapanları sever!" Bakara Sur, 2/195
İyiliklerimiz kötülüklerimize mi, kötülüklerimiz iyiliklerimize mi galebe çaldı? Ya da yeryüzünde adalet, merhamet, erdem ve ahlak denildiği zaman doğru adres bizle rmiyiz yoksa bu arayış içerisinde olanlar tam bir boşluğa mı sürüklendiler?
Kısaca;
Necm Suresi. 57. Ayette; “Artık yaklaşıyor o yaklaşmakta olan!” buyuruyor Rabbimiz. Peki yaklaşmakta olan ogün için ne hazırladık?
Artık sizce de Haşr Suresi, 18. Ayette “Herkes yarın için ne hazırladığına baksın!” buyuran Rabbimizin mesajlarına kulak verme, “El alem ne der?” putunu kırıp “Allah ne der?” deme vakti gelmedi mi?