EL ÜSTÜNDE KİMİN ELİ VAR
Bu oyunu herkes bilir. Yine de kısaca yazayım. Bir kişi kura ile ebe seçilir dizleri ve elleri üzerine çöker. Arkadaşlarını görmemesi için gerekli tedbirler alınır. Diğer arkadaşları da ellerini sırayla üst üste koyarlar en üstte kimin eli olduğu ebeye sorulur eğer bilirse eli en üstte olan ebe olur bilemezse [iğnemi iplik mi davul mu zurna mı diye sorulur] iğneyi ve ipliği seçerse parmaklar sırtına batırılır. Davulu seçerse sırtına vurulur, zurnayı seçerse kulağında bağırılır.
     Psikolojik danışman olarak çalıştığım Anaokulunda sınıf etkinliği sonrasında bu oyunu oynadık. Herkes sırayla ebe oldu. Ebelik sırası bana gelince öğrencilerim torpil yapmadılar. Oyunun kuralı gereği kimseyi görmeden sırtımdaki eli tanımam gerekiyordu. Görmediğimi defalarca kendilerine anlatmama rağmen kafamı kimin eli var diye çevirdiğimde hepsi birden itiraz etti. Bu minik şakam bana pahalıya mal oldu. Tekrar ebe oldum. Doğru kişiyi bulana kadar da yerden kalkamadım.
    Bu oyunla şunu da anlamış oldum. Çocuklarla doğru iletişim kurduğunuzda ve olduğunuz gibi davrandığınızda sizi farklı görmüyorlar. Kendilerinden biri olarak aralarına alıyorlar. Geleceğin büyükleri beni dışlamamışlar ve kural neyi gerektiriyorsa onu yapmışlardı...
SİHİRLİ DEĞNEĞİMİZ VAR
Psikolojik danışman olarak çalıştığım okullarda öğretmen arkadaşlarımla birçok sorunu değerlendirme fırsatım oldu. En çok üzerinde durduğumuz konulardan biri öğrencilerle tam kaynaşamamaları, söz ve davranışlarında ölçülü bir öğrenci yetiştirmenin güçlüğüydü.
     Bu tür sohbetlerimiz sonunda ulaştığımız genel sonuçlar ise şunlar olurdu;
*Aşırı kuralcılık yerine anlayışlı hoşgörülü olmak, zıtlaşmak yerine beraber becermenin tadına varmak, mesajlarınızın anlaşılmasını sağlamak, başarısız olan çocuğu kıyaslamamak, doğru davranışlar göstererek model olmak ve en önemlisi sevgiyle yüreklerine dokunmak, sabırlı olmak...
ÇANTAYI HAZIRLAMAK
     Yolculuk öncesi çantayı hazırlamak ciddi bir beceri ister. Eğer hangi eşyayı hangi sırada koyacağınızı bilemezseniz yazboz tahtası gibi sil baştan uğraşırsınız. Bir de yeriniz ve zamanınız kısıtlıysa bu iş çekilmez bir hâl alır.
     Bizlere teslim edilen çocukları da yarınlara hazırlarken titizlik göstermeliyiz. Yaşatacağınız deneyimler, vereceğiniz bilgiler özenle seçilmelidir. Bunların sırasını çok iyi ayarlamalıyız. Siz ve öğrencileriniz sorunlarla beraber baş etmelisiniz. Bu yolda zorluklar vardır. Bu zorluklar kimi zaman sizi yavaşlatacaktır. Sabır gösterin. Her şeyin bir anda düzeleceğini düşünmeyin. Kendinize ve öğrencilerinize vakit tanıyınız. Sizi sonuca götürecek sertlik değil, sıcak bir ilişki olacaktır. Karşınıza çıkacak her engel sizi daha güçlü kılacak ve yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsat olacaktır.
SOLUK SOLUĞA
Öğretmenlik devam ederken örgütlü engelli hareketinin içerisinde yönetici konumlarda bulunmaya başladım. Engelli haklarının savunuculuğu çalışmalarında ve Engelliler Kanunu’nun hazırlanması sürecinde komisyonlarda bulundum. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından görme engelli öğrencilere dağıtılan özel kitap okuma cihazının hazırlanmasında görev aldım. Ulaştırma Bakanlığı tarafından görme engelliler için geliştirilen “Gören Göz” adlı navigasyon cihazının hazırlanmasında yazılım geliştirme biriminde bulundum. BTK ve Başbakanlık AFAD Başkanlığı bünyesinde geliştirilen yazılımların erişilebilirliği çalışmalarını yaptım. Birçok radyo ve Tv’de engelliler üzerine programlar hazırladım ve sundum. Engelliler için çıkartılan dergi, gazetelerin genel yayın yönetmenliğini yaptım. Birçok kamu kuruluşu ve özel kuruluşun web sayfalarının ve yazılımlarının görme engellilere uyumlu hâle getirilmesi çalışmalarını yaptım. Bu çalışmalarım tüm yurt içinde ve yurt dışında devam etti. Uluslararası kuruluşlarla ortak birçok çalışmada görev aldım.
ŞİMDİLERDE
2005 yılında evlendim ve bir oğlum var. Her fırsatta ailemle geziyorum, kitap okuyorum, şiir ve makale yazıyorum, satranç oynuyorum, bilgisayar programları hazırlıyorum, belgesel ve haber programları izliyorum, bağlama çalıyorum, amatör olarak halter sporu ile uğraşıyorum. Halter sporunda Türkiye birinciliği, ikinciliği ve üçüncülüğü gibi dereceler yaptım. Bunların yanı sıra tüm enerjimi görme engellilerle ilgili proje ve eğitim çalışmalarına adadım. Hâlâ bu çalışmalarıma aynı heyecanla devam etmekteyim.