Geçtiğimiz hafta içi Avrupa’da kupa geceleri vardı. Temsilcimizin olmadığı Şampiyonlar Ligi’nde genelde beklenen sonuçların alındığı görülse de araya sıkışan enteresan sonuçların olduğunu da söylemek mümkün. Bunların içinde belki de en çarpıcı olanı, kendi liginde de zor günler yaşayan Manchester City’nin, Feyenoord karşısında da galip gelememe serisini devam ettirmesi olurken, kupanın son şampiyonu Real Madrid, Liverpool deplasmanında, Arda Güler’in de ilk 11’de başladığı maçta umduğunu bulamayarak, Anfield Road’dan 2-0’lık mağlubiyetle ayrılmak zorunda kaldı. Stuttgart’ın Kızılyıldız karşısında uğradığı hezimet, turnuvanın en çarpıcı sonuçlarından birini teşkil ederken, dünyanın en prestijli futbol organizasyonunda hiçbir takımın yabana atılmaması gerekliliği bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Takımlarımıza gelince; acı ama gerçek, kabul etmemiz gerekirse futbolumuz iyi değil. Bunun sebeplerini müteaddit defalar kısa kısa yazmaya gayret ediyoruz. En başında, hep söylediğimiz bir şey var; adına “Süper” dediğiniz zaman liginiz süper olmuyor; o ligin altına ilave ettiğiniz alt liglerin süslü süslü isimleri onlara nitelik kazandırmıyor! BAL dahil, bu kadar profesyonel takımla, Dünya ve Avrupa arenasında kendinize “müstahkem” bir yer bulmanız çok zor. Behemehâl, “fabrika ayarlarına” dönülmesi, lig ve takım sayısının azaltılması elzemdir. Çarşamba gecesi Başakşehir takımı, zayıf rakibi karşısında yediği son saniye golü ile beraberliğe razı olurken, umutlarını da başka bahara bıraktığını da ilan ediyordu adeta. Perşembe gecesine gelince, “Çarşamba’dan belli olmuştu” sanki. Beşiktaş, ligdeki kan kaybını sürdürürken kendi hayallerine nokta koymanın yanı sıra, ülke puanı açısından telafisi çok zor olan bir mağlubiyet aldı. Galatasaray, genç rakibi karşısında, maçın hemen başında geriye düştüğü randevuyu beraberlikle noktalarken, fena olmayan bir sonuca imza atmış oldu. Yaş ortalaması itibarı ile Avrupa’nın en genç 2. takımı özelliğini taşıyan AZ Alkmaar, açıkçası temsilcimiz karşısında sonucu lehine çevirebilecek pozisyonlardan faydalanamadı. Galatasaray’ın da öne geçebilecek fırsatları vardı aslında, sonunda gelen 1-1 çok da büyük kayıp olmadı dersek yeridir. Zira burada önemli olan 15 ve yukarısında puan almak, gerisi “göç yolda düzülür…” Fenerbahçe gecenin tek galip geleni olarak yüzümüzü güldüren bir sonuca imza atarken, hayallerini ve umutlarını da sonraki maçlara taşımış oldu. Sonuç beklenildiği gibi gerçekleşirken, “malumun ilanı” gibiydi adeta…
Hep söylediğimiz, daima altını çizerek vurguladığımız cümlelerle noktalayacak olursak; içerde pansumanlar yapılır, dikişler atılır, yaralar bir şekilde sarılır. Mühim olan, Edirne’nin ötesi! O tarafta alınacak her iyi sonuç, ülke puanı olarak rakiplerimize yanaşıp, hatta onları geride bırakmamıza yarayacak, A milli Takımımıza da direkt olarak olumlu anlamda yansıyacaktır. “Enseyi karartmadan…”
Sivas’a Dair…
Kışa sormuşlar, “Nerelisin” diye? “Aslen Erzurumluyum, ama Sivas’ta otururum.” demiş! Karakış kapıya geldi dayandı, daha sırada “zemheri” var. Gücük (Şubat), Mart, Abrul (Nisan) derken, güneşi bir daha ne zaman görürüz Allah bilir! Eskiler “odunu, kömürü olmayana Allah yardım etsin” derlerdi, şimdi bu sözün güncellenmiş hali doğalgaz faturalarının ezdiği, yıprattığı insanlar üzerine. Öyle ya, en az 6 ay hiç kapanmadan açık tutulan bir vana var ve bu vanadan adeta para akıyor! Bu arada, başta Sivas Belediyesi olmak üzere, kış şartlarının günlük yaşamı etkilememesi adına fazladan mesai yapması gereken kurumlar var. Elbette ki yıllardır yapılan işler asli görev olan uygulamalar olsa da tabiatla mücadelenin çok da kolay olmadığını kabul etmek gerek. Öncelikle bütün bu koşullarda görev yapan kurum ve kuruluşlarımıza kolaylıklar dilerken, gördüğümüz eksik ve yanlışları da dile getireceğimizi bir kez daha yinelemiş olalım.
Belediye demişken; bu sütunlarda çok net eleştirilerimizin olduğunu hatırlatmaya gerek yok. Zira, eleştiri ve öneri, mükemmelliği getiren unsurlardır, demokrasinin, açıklık rejiminin vazgeçilmezleridir. Bu eleştiri ve önerileri dile getirirken, yapılan güzel uygulamaların da övgüsünü yapmaya, hakkını teslim etmeye azami gayret gösterdiğimizi de tekrar tekrar altı çizili bir şekilde hatırlatmış olalım. Her ne kadar yeni başkan ve yönetiminin beklentilerimizi karşılamaktan uzak olduğunu ve geçen sekiz aylık sürede beklenen çeviklik ve enerjiyi gösteremediğini düşünüyor olsak da yapılan iyileştirmeleri takdir etmek ve övgüye değer bulmak en doğru yaklaşım olacaktır.
Aşağıdaki resim (Ara Güler, fotoğraf demez resim derdi. Ruhu şâd olsun) bunlardan birisi; yeniden düzenlenen “Eğri Köprü Kavşağı”. Burada nice, hatta ölümle biten trafik kazalarının bizatihi şahidiyiz. Mevcut düzenleme “nokta atışı” olup, olası kazaları en aza indirebilecek niteliktedir. Elinize, emeğinize sağlık! Bu sütunlarda defalarca dile getirdiğimiz bir diğer konu, Ay-Yıldız Camisi'ne otobüsle giden vatandaşların, caminin oldukça uzağındaki bir durakta inmek zorunda kalmasıydı. Çözüm önerimizde olduğu üzere, bahsi geçen durak camiye en yakın yere getirilmiş, insanların son derece rahatlamasına imkân vermiştir. Yine daha önce belirttiğimiz üzere, ihmal edilen Emniyet Müdürlüğü arka bölümünün çevre düzenlemesinin yapıldığını memnuniyetle müşahede etmiş bulunmaktayız. Övgü ve teşekkürü bir borç bildiğimizi tekrar ifade ediyoruz. Bu arada, Belediye ile olan beklenti ve isteklerimizi ileriki günlerde yazmaya, dile getirmeye çalışacağımızın da altını çizerek, şimdilik bir “virgül” koymuş olalım…
ŞİİR: Yoktur- Namık Kemal (2 Aralık 136. vefat yıldönümü anısına, saygıyla, özlemle)
48 yıla sığdırılan, meşakkatli, yer yer acılarla dolu, bir o kadar onur ve gururlu bir yaşam. O bir jöntürk, o bir vatan şairi. Zaman zaman gönlü alınmışsa da, çoğunlukla zindanlar, sürgünlerle geçen bir hayat. Her mısrası, her kelimesi vatanın ikbali ve istikbali uğruna bezenmiş “Vatan Şairimiz”. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun… (Mağusada ki zindanını ziyaretimizden bir enstantane)
Gül ruhluların misali yoktur.
Hurşidin o rengi âli yoktur.
Ağyar ile ülfet etmek ister
Ben ölmeden ihtimali yoktur.
Cevretme değil fedayı aşka,
Öldürse dahi vebali yoktur.
Allah'adır istinadım ancak
Nevi beşerin kemali yoktur.