Tek sahibimiz var Allah(cc)!

İyi ki bizi insan olarak yaratmış.

İnsan olmak akıllı ve iradeli bir varlık olmak demektir.

Ya Rabbimizin bize bahşettiği akıl, irade ve ruh gibi lütuflardan mahrum kalsaydık.

Ya Müslümanlık gibi bir ulvi değerler silsilesini oluşturanbir dinle bizi müşerref kılmamış olsaydı.

Halimiz nice olurdu?

Şükredecek o kadar çok şeyimiz var ki!

Elhamdulillah! Aklımızı, irademizi ve ruhumuzu bir hiç uğruna satmamış değersiz kılmamışız.

Elhamdulillah! Doğup büyüdüğümüz, değer ürettiğimiz, sosyal münasebetler geliştirerek hayata tutunmaya çalıştığımız müslüman bir çevreye sahibiz.

Şair demiş ya “Bir of çeksem karşıki dağlar sallanır!..”

Senin Affına mazhar olmakta ne büyük lütuftur Allah(cc)'ım!

Allah(cc)'sız bir yaşamın anlamsız bir yaşam olduğunun, Kur'an'sızlığın/vahiyden mahrumiyetin en büyük mahzunluk ve yetimlik olduğunun farkında mıyız?

Ya da “Ol mahilerdir ki derya içre yaşarlar, Derya'nın kıymetini bilmezler!” misali İslam gibi ulvi/yüce değerler manzumesini oluşturan bir dinin bizi ne güzelliklerle buluşturduğunun farkında mıyız acaba?

“Orda bir köy var uzakta. Gitmesekte gelmesekte...”

Bu din bizim dinimiz. Bu din bizden çok uzaklarda durmamalı. Biz ona yabancılaşmamalıyız.

Merhum Prof. Dr. Hasan ONAT'ın yaptığı bir tesbit var;

"Din tıpkı güneş gibi ışıtmalı, ısıtmalı, hayatın kaynağı olmalıdır; gelenek din haline geldiği zaman, din, insanı dirilten, özgürleştiren ve yücelten temel işlevlerini bir bir yitirmeye başlar!"

Din hayatımıza dinamizm kazandırmalı, renklilik, ahenk ve uyum katmalıdır.

Din insanlar içindir. Din varsa hayat vardır. Bir yerde huzur, barış ve kardeşlik yoksa orada İslam'dan bahsetmek imkansızdır.

İnsanlık hüsrandadır. Her geçen gün dünya daha yaşanılmaz bir hal almaktadır. Cemil MERİÇ der ki;“Batı bütün zaferlerini yamyamlığına borçlu!”

Onlar servetlerine servet katsın bizler sorumluluğumuzu kuşanmaya, insanlar ile islam arasındaki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz. Fıtrata yabancılaştırmalara rağmen, ekin ve dikimi mahvedenlere rağmen, yeryüzünü fesada boğanlara rağman insanlığa barışı, huzuru, adaleti, kardeşiliği, iyiliği ve erdemi yaymaya devam edeceğiz.

“İnsanlığa adaletten başka bir borcumuz yoktur!” (Aliya)

Rabbimiz yarattığını bir amaç ve gaye uğruna yaratır ve başıboş bırakmaz.Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah(cc) bakın bize ne müjdeler sunmuştur.“Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, Ona daha yakın olmaya çalışın ve Allah yolunda (İslam'ın hayatımıza hâkimiyeti için)gayret gösterin ki mutluluğa erişebilesiniz!” Maide, 5/35

“...Ve Allah, Kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyan herkese, (mutsuzluktan) bir çıkış yolu (daima) sağlar!”Talak Sur, 65/2

"Ben bir Müslümanım ve öylede kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum. Ve son nefesime kadar da böyle hissedeceğim. İslam benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adıdır. Kısacası Uğrunda yaşamaya değer her şeyin adıdır İslam!" (Aliya)

Tüm sevgisini özgürlüğe ve adalete adamışinsan sen ne büyüksün yahu!...

“Bize kalmayacak dünya için, bize kalacak günahlar biriktiriyoruz.!”diyen Amerika'lı siyahi lider Malcolm X“Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil!” konuyu nede güzel özetlemiş değil mi?

Bizim gerçeklerimiz neler? Ya da gerçekleştirmek istediklerimiz!

İnsan düşünen bir varlık değil mi?

Doĝru düșünebilmek için önyargılardan kurtulmak, akla yatırım yapmak ve akla vahiyle ișbirliĝi yaptırmak gerekmez mi?

“Arzularımızdan acılarımızdan, mutluluklarımızdan, umutlarımızdan, korkularımızdan, algılarımızdan, aklımızdan ve tüm sezgilerimizden Allah(cc)'a açılan kapılar vardır. Açabilenlere ne mutlu!”
Kısaca kılavuzu vahiy olanın, rehberi Kur'an olanın, önderi Resul(sav) olanın, terazisi akıl olanın, ilkesi adalet olanın, merhamet duyguları kabarık olanın, insani dürtüleri kuvvetli olanın gideceği yerler cennetleşecektir!

Ne mutlu bu şekilde yol alanlara ve bu şekilde yolunu bulanlara!