Sinema görsel bir sanattır. Görmeyen bir kimse dinleyerek film izleyebilir. Ancak konuşma olmayan bölümlerde perdede meydana gelen gelişmeleri takip edemediği için bu sırada filmi birlikte izleyen görenlerin anlatımına ihtiyaç duyar. Yanında kimse yoksa filmin akışında kopukluk hissedebilir.
 
    Oysa görmeyenlerin De sinema sanatını takip etmeleri ve keyif almaları mümkündür.Eski filmlerin bazıları ve çoğu televizyon dizisi genellikle konuşma ağırlıklı olduklarından, görmeyenlerin izlemesine uygundurlar. Ancak teknolojideki gelişme ve sinema sanatındaki anlayış değişikliği nedeniyle yeni filmlerde görsellik ön plana çıkmaktadır. Bu yüzden öyküsü ve senaryosu güzel olan bir çok sinema yapıtını görmeyenlerin izlemeleri imkânsız ya da sıkıcı hale gelmektedir.
 
    İşte Amerika ve Avrupa ülkelerinde 1980 lerden beri görmeyenlerin  görsel sanat yapıtlarını izleyebilmelerini sağlamak amacıyla "Sesli Betimleme" kavramı geliştirilmeye ve uygulanmaya başlamıştır.Filmlerdeki görselliğe dayalı sahnelerin görmeyenler için anlatılmasına "Sesli betimleme" (audio discription) denmektedir. Konuşma olmayan, sessiz ya da müzikli anlarda perdede olup bitenler filmin dublâjı dışında bir anlatıcı tarafından tarif edilir. "Adam çantasını açtı, bir kitap çıkardı, kadın sigara yaktı" gibi.
 
 
    Sinemalarda kulaklıkla, görmeyen seyirciler diğerlerini etkilemeden sesli betimlemeden yararlanabilmektedirler.
 
    Ülkemizde sesli betimlemeyle ilgili ilk adımlar Boğaziçi Üniversitesi’nde "Mithat Alam Film Merkezi", "Engelsiz Erişim Grubu" ve "Engelliler Komisyonu" nun girişimleriyle atılmıştır. 2006 yılında kurulan; yazarlar, teknik ekip, organizasyon sorumluları ve destek kadroyu içeren "Sesli Betimleme Grubu“ önce yurt dışından örnek bir film izledi. Daha sonra bir çok ihtimal arasından Umut Aral’ın “Çarpışma” isimli kısa metrajlı filmini betimlemeyi kararlaştırdı. Pek çok aşamadan geçen betimleme, grup üyelerinin yoğun çalışmalarıyla tamamlandı.  
    Okul ve kütüphanede betimlenmiş filmler gösterilerek izleyicilerin ve sinema sektörünün dikkati çekilmeye çalışılıyor. Asıl hedef profesyonel stüdyoların kurulması ve uzun metrajlı filmlerin sesli betimlemelerinin yapılması. Çıkan her film CD’sinde Dil ve alt yazı gibi sesli betimleme seçeneğinin de yer alması hedefleniyor. Sinema salonlarında gereken ses ve kulaklık düzeneklerinin hazırlanması da önemli.
 
    Bu uygulama görme engelli insanların bir başkasına ihtiyaç duymadan filmin tamamına hâkim olabilmesini sağlayacağı gibi Türk sinemasına yeni bir bakış açısı da kazandıracaktır. Bu gelişmelerin olabilmesi için devletin katkısı da kuşkusuz oldukça önemlidir. Bu sayede sesli betimleme uygulaması yurdun her yerine yayılabilecek ve ülkemizdeki tüm görme engelli insanlara bu kolaylık tanınmış olacaktır.Türkiye’de sesli betimleme seçeneğiyle çıkan ilk film DVD’leri "Cenneti beklerken“ ile "Sis ve gece“ dir.

Ülkemizin bir çok ilinde engellilere yönelik, engelliler film festivali oluyor. Engelsiz filmler festivali adıyla yapılan filmler engelli ve engelsizlerin izlemesi için ortaya konuyor. Sivasımız, geçtiğimiz aylarda film festivaline ev sahipliği yaptı. Bu festival neden engellilere yönelik olmasın? Hep hayalimdi. Eğer görev verildiği taktirde bu konuda kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Ve Sivasımızın bu konuda Öncü şehirlerden biri olmasını istiyoruz.