“Benim hakkımda ne düşünüyorsan Allah(cc) sana onun kat kat fazlasını versin!”

Bir insan bir insan hakkında ne düşünebilir ki?

İnsansa elbette ki insanca iyi şeyler düşünmek zorundadır.

Düşünmeye nede çok ihtiyacımız var.

Çünkü, düşünmek farzdır!

“İnsan benliğini düşün, onun nasıl (yaratılma) amacına uygun olarak şekillendiğini...

Ve nasıl ahlâkî zaaflarla olduğu kadar Allah’a sorumluluk bilinciyle donatıldığını düşün...
Her kim (benliğini) arındırırsa kesinlikle mutluluğa erişir; onu (karanlığa) gömen ise hüsrandadır.” (Şems, 91/8-10)

Bize düşen Rabbimiz(cc)'in bizlere verdiği düşünme, akletme ve sorgulama melekelerini dinamik hale getirmektir. Yoksa ne farkımız kalırdı ki diğer canlılardan?

“Gerçek şu ki, Allah katında yaratıkların en bayağısı/en şerlisi aklını kullanmak istemeyen sağırlar ve dilsizlerdir!” Enfal Sur, 8/22

Rabbimiz (cc) ne buyuruyor?

"...Size (orada,) düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi?...”Fatır Sur, 35/37

İşte ayetlerde bir kısmı.

Kendi kendimize ne çok vazgeçilmezler oluşturmuşuz! Halbuki düşünmek gibi bir erdemin asıl taliplisi bizler olmamız gerekmez mi?

Sorumluluk sahibi müslüman kimseler adetlerle değil ayetlerle yaşar. Anlamlı ve kaliteli bir hayat için böyle bir yaşam şarttır. Aklı selim bir kul bu fırsatı tepmek ister mi?

Düşünsenize hele.

Size “Siz düşünmeyin. Biz sizin adınıza düşünür, karar verir ve uygularız!” diyenleri! Bunlar kim? Neyi amaçlıyorlar? Hangi dinin savunucusu bunlar?

Düşünmemizi ve sorgulamamızı istemeyen bu zihniyet okumamızı da istemiyor.“Okumayın!” diye avaz avaz bağırıyorlar. Ve hatta bu zihniyet bu devirde kız çocuklarını okutmayı bile fitnenin baş unsuru görüyorlar.

İdrak ve iz'an yoksunu bu tipler gelecek adına hiç hayırlı bir iş yapmıyorlar.

ABD'li komedyen/yazaɾ George Carlin'in dediği gibi;“Çocuklara yalnızca okumayı öğretmek marifet değildir. Asıl meziyet çocuklara sorgulamayı ve düşünmeyi öğretmektir!”

Bize düşen nedir peki?
“Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak vermeli!”Ali Şeriati

Herkes iyiyi, güzeli ve mükemmeli elde etmek için gayret sarfetmek zorunda. Bunun yolu da düşünmek, değişmek ve gelişmekten geçer.

Zira;

Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler.

Aklını kullanma cesaretini gösteremeyenler özgürleşemez, kula kulluktan kurtulamaz ve zihinlerinde daima putlarla dolaşırlar...

Tarihi değiştirebilenler kendi hakkındaki düşüncesini değiştirmeyi başarabilmiş olanlardır!

Bugün tüm dünya acı çekiyor. Zalim/egemen güçler tüm dünyayı tarumar etmeye devam ediyor. Neden?

Çünkü sahnede Müslaman akıl, vicdan ve irade yok.

Malesef müslüman akıl ve vicdan akletmeyi, sorgulamayı bir kenara bırakıp mehdi/kurtarıcı arayışına girdi.

“Mehdi bizim tembelliğimiz adıdır!”

Ah bir anlayabilsek,“Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler!” (İbni Haldun)

Düşünmek farzdır! Düşmemek, düştüğümüz yerden kurtulmak için düşünün!

Çünkü;
“Acı insanı düşündürür,
Düşünce insanı bilgeleştirir,
Bilgelik yaşamı kolay kılar!”