Varsa yol budur bilmiyorum başka bir yol!”

Bir tarafta Karun’laşanlar.

Diğer tarafta Harun’laşanlar.

Bir tarafta taşlayan Taif’liler.

Diğer tarafta onlara beddua etmekten kaçınan Hz. Muhammed(sav).

Bir tarafta O Resul(sav)’ün getirdiği ve ilk emri “Oku!” olan Kur’an.

Diğer tarafta ise O Kur’an’ı tozlu raflarda tutan, süslü kılıflarda saklayan Ümmeti Muhammed! Bizi nefsin, zulmün, cehlin ve taklidin karanlığından aklın, vahyin, hukukun, adaletin ve tevhidin aydınlığına taşıyacak olan ise yine Kur’an’dır.

Kur’an hayattır, Kur’ansızlık ise hüsran. Kur’an’ın rafa kaldırılması, edilgen bir hale getirilmesi şeytanın avukatlığına soyunmaktır. Bize düşen Kur’anın istediği ideal toplumu inşa etmektir. Bunun için de akıl teri dökmek gerekir.

Okuyanlar, akledenler, insanlık için değer üretenler akıl teri döken insanlardır. Karacaoğlan misali;

“Bir ah çeksem karşı ki dağı eritir!..” Düşünsenize İslam toplumları nerede? Birbirini katletmekte ve tarumar etmekte. Dünyanın saygın üniversite ölçüm ve inceleme kurumlarından Quacquarelli Symonds (QS) 2021’de dünya çapında üniversitelerin sıralamalarına yer verdi.

Elde ettiği verileri kullanarak oluşturduğu metodoloji ile üniversiteleri sıralayan QS’in yeni raporunda Türkiye için pekte iç açıcı olmayan sonuç ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıllarda farklı isimlerde yayınlanan raporun 2021 listesinde Türkiye’den 14 üniversite yer aldı. Fakat bu üniversitelerden sadece bir tanesi ilk 500 içerisine girdi. İlk 500 içerisine girmeyi başaran Koç Ünv. 465’inci sırada kendine yer bulabildi. Sabancı Ünv. 521 ile 530’uncu üniversiteler arasında yer alırken Bilkent Ünv. 551-560’ıncı üniversitelerden biri olarak listeye girdi.

Bu neyi gösteriyor. İlimde, bilimde, sanatta, kültürde, tıpta, ekonomide ve sosyal bilimlerde biz yoksak şikayet etmeye de hakkımız yok. Birşeyler değişecekse önce biz değişmeliyiz. Bizim değerlerimizin olmadığı yerde hayatta yoktur huzurda yoktur. Batı bunca gelişmişliğine rağmen insanlığa huzur veremiyorsa bir yerlerde eksiklik var demektir. Üstad Mehmet Akif ne diyor?

“Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!”

Gün bugündür, dem bu dem!..

Prof. Dr. Bayraktar BAYRAKLI’nın bir söyleşisinde yaptığı şu tesbiti çok önemsiyorum;

“Düşünce özgürlüğü olmayan, araştırmaya yatırım yapmayan ve araştırmaların neticelerine itibar etmeyen toplumlar, dünya medeniyetinde yürüyemezler!… Vücutta kanı üreten ilik gibi akıl da toplumsal hayatta bilgi, ahlak ve barış kanını üretir. Akla zincir vuran, toplumların ise ilikleri kan üretemez. Neticede o toplum zayıflayıp komaya girer!” Unutmayalım ki Allah(cc) bizlerden aydın insan, aydın mü’min olmamızı, aydınlığın anıtını dikmemizi istiyor. Bu zaten olacak. Hak batıla galebe çalacak. Karanlıklar kaybolacak aydınlıklar çoğalacak.

Peki bu bizim elimizle neden olmasın ki?

Kısaca;

Bilgi, ahlak ve barış üretmek bizim işimiz olmalı değil mi?

Selam ve dua ile!..