"Nitekim onlar, Allah'ı gereği gibi takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yeryüzü, bütünüyle O'nun tasarrufunda olacak. Gökler de O'nun kudretiyle dürülecek. O, kudret ve egemenliğinde sınırsızdır ve onların (müşriklerin) ortak koştuklarından uzaktır!" Zümer Sur, 39/67
“Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edemediler” cümlesi sadece müşrikler için söylenmiş bir ifade değildir. Allah’ı anlayamayan, O’nu gereği gibi takdir edemeyen, O’nun rahmetinden, davetinden istifade edemeyen ve O’nun gücünü kullanamayan herkes için söylenmiştir.
Maalesef mü’min kullar olarak bu ayeti hep müşrikler kafirler için ele alırız.

Allah (cc) bize Kur’an göndermiştir. Bütün ilâhî vahiylerin zirvesi olan Kur’an’da “O halde aralarında Allah’ın indirdikleri ile hükmet, hakikat sana geldikten sonra onların arzularına uyma!” (Maide Sur, 5/48) diye buyurduğu halde insanoğlu yine de “.. Dünya hayatını sevip ahirete tercih eder!” (Nahl Sur, 16/107)

Allah(cc) İbrahim Suresi. 52. Ayette “İşte bu Kuran, bununla uyarılsınlar ve Allah’ın tek bir ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye bütün insanlığa bir tebligat ve bildiridir!” açık açık buyurduğu halde biz o gelen kitabı tozlu raflarda saklar süslü kılıflarda tutarız.
Allah(cc) bize akıl vermiştir. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve Allah'ın insana bahşettiği en büyük nimet akıldır. Bu akıl bize verildiği halde “Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir. Şüphesiz ahiret yurdu korkup sakınanlar için daha hayırlıdır. Akletmez misiniz?” (6/En'âm 32), “O aklını kullanmayanları pisliğe mahkûm eder!” (Yunus Sur, 10/100) diye ayetlerde buyrulduğu halde biz aklımızı Allah(cc)’ı memnun etmek için değil de şeytana alan oluşturmak için kullanırız.
Allah(cc) bize din göndermiştir. Ali İmran Suresi. 19. Ayetinde “Şüphesiz ki Allah katında din İslam’dır!” buyurur ama biz o dini daraltır, teferruata boğar ya da o dini yorarız.
Bizi yaratan bize "Akletmez misiniz?" diyecek. "Bu gidiş nereye?" diyecek. "Kaçışınız Allah'a olsun!" diyecek. Ve biz aciz kulları ise bu uyarıları göz ardı edecek.
Ve yine sahibimiz olan Allah(cc) bizlere kendi dinine/davasına yardım ettiğimiz oranda yardım edeceğini vaad edecek ama biz yerimizde mıhlanıp kalacağız. Dünyevîleşme tutkusu her yanımızı saracak. Şeytana bayram ettirecek işlerin altına imzalar atacağız.

Öyle bir din icat ettik ki. Cennette sadece bizlik yer var. Cehennem de o kadar geniş ki başkalarını/diğerlerini/ötekilerini aldıkça alıyor, yaktıkça yakıyor ya da boğdukça boğuyor.

Düşünsenize; dünyamızı birbirimize cehennem ediyoruz ama ahirette cennette baş köşeler, peygambere komşuluklar, cemalullahı seyredişler, havzı kevserin başında kana kana miski amberler içiyoruz.

Dünyada eşine çocuklarına dünyayı zindan edenler, onlara hayatı dar edenler, onları Allah(cc) yarattı etmeyip değersiz kılanlar ahirette bol bol huri gılman beklerler.

Kısaca; Allah(cc)’ı hakkıyle takdir edebilmenin yolu takvalı olmaktan, sorumluluk bilincine sahip olmaktan, vahiyle aklımızı ruhumuzu ve benliğimizi formatlamaktan, Allah(cc)’ın dur dediği yerde durmaktan, Allah(cc)’ın gör dediği görmekten ve tüm kazanımlarımızı ahlak ile taçlandırmaktan geçer!..

Selam ve dua ile!..