1)"Ölmeden önce ölünüz." Aliyyu'l-Karî şöyle
der: "Askalânî, sâbit olmadığını söylemiştir. Aslında bu, tasavvuf ehli
sofilerin sözüdür. Ölmeden önce nefis ve şehvetlerinizin esiri olmaktan
kendinizi kurtarınız, demektir." (Aliyyu'l-Kari, Zayıf Hadisleri Öğrenme Metodu,
Çev. Ahmet Serdaroğlu, İst. 1986, s. 122; Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, c. 2, s. 291, no: 2669). Ölmeden önce ölmek, ölü gibi yaşamak yerine; öldükten sonra yaşamanın, ölümsüzleşmenin, şehâdet ehli şehid olmanın yolu bulunmalıdır.
2) "Mü'minin artığı (mü'mine) şifâdır." Aclûnî:
"Necm (uddin el-gâzî), âİtkan' adlı eserinde: âBu, hadis değildir' demiştir." (Aclûnî, a.g.e. c. 1, s. 458, no: 1500; Aliyyu'l-Kari, a.g.e. s. 70)
3) "Vatan sevgisi imandandır." Aliyyu'l-Kari:
"Zerkeşî, bunu, hadis olarak bulamadığını söyledi. Seyyid Muînuddin es-Sâfurî,
sâbit değildir, dedi. Eskilerin sözü olduğunu söyleyenler vardır." Sahâvî de:
"Aslını bulamadım" dedi. Menûfî de: "Mânâsının doğruluğunu iddia etmek,
şaşılacak bir şeydir. Çünkü vatan sevgisi ile iman arasında bir münâsebet
yoktur" demiştir. (Aliyyu'l-Kari, a.g.e. s. 60-61). Aclûnî: "Sâğânî, âmevzûdur'
demiş ve Mekasıd'da: âBunun, hadis olduğuna rastlamadım' diye beyan etmiştir." (Aclûnî, a.g.e. c. 1, s. 345-346, no: 1102)
4) "İki günü eşit olan aldanmıştır.
Bu günü, dününden kötü olan mel'undur." Aliyyu'l-Kari: "Abdülaziz'in rüyada aldığı bir
öğüttür. Hatta Beyhakî'nin rivâyetine göre: âiyiliklerini arttırmayanlar
zarardadır' ilâvesi de vardır.' Bostî de: âKişinin, dünyalıktaki ilerleyişi
noksanlık, hayırlı olmayan kazancı ise, hüsranlıktır' dedi." (Aliyyu'l-Kari,
a.g.e. s. 110). Aclûnî: "Irâkî, tahkîkatında şöyle diyor: âBu hadisi, Abdulaziz
bin Ebî Revad'ın rüyası olarak biliyoruz..." (Aclûnî, a.g.e. c. 2, s. 233, no:
2406)
5) "Düşmanın silâhıyla silâhlan!" Bu söz, sahih veya zayıf hiçbir senedinin olmadığı ve lafzının hiçbir mûteber kaynak hadis kitabında bulunmadığı, yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
6) "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır." Halk arasında dillerde hadis diye dolaşan ve Rasulüllah’ın hadisiyle hiçbir ilgisi olmayan bu söz, Bayezid Bistamî'ye âit olup Kuşeyrî Risâlesi'nde şu şekilde yer
almaktadır: "Üstâdı bulunmayanın imamı şeytandır." (Abdülkerim Kuşeyrî, Kuşeyrî Risâlesi, çev. Süleyman Uludağ, İst. 1991, s. 592). Halk arasında ise, ilk şekliyle şöhret bulmuştur. Yine benzer bir uydurma hadis şöyledir: "Şeyhi olmayanın dini de olmaz." Akşemseddin, bu rivâyeti kaynak belirtmeden Makamatu'l-Evliyâ adlı eserinde şeyhin önemini anlatırken zikretmiştir
(A. İhsan Yurd-Mustafa Kaçalin, Akşemseddin'in Hayatı ve Eserleri, s. 332).
Kaynakların hiçbirinde yer almayan bu rivâyet uydurmadır (208). Hadis diye nakledilen benzer bir uydurma da şudur: "Kavmi içindeki şeyh, ümmeti içindeki peygamber gibidir." (191)
7) "Zaman sana uymazsa, sen zamana uy!"
Ne yazıkki, halk arasında, hatta okumuş kesim arasında bile hadis olarak dolaşan bu
sözün, hadis ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığı gibi, anlamı da;
İslâm'ın rûhuna ve insanın yaratılış gâyesine tamamen aykırıdır. Hiçbir mûteber
kaynak kitapta izine rastlanmamış, mevzû hadislerden bile kabul edilmediği için
tahkik ehli ulemâ, ondan söz bile etmemiştir. Bu, kim tarafından uydurulduğu
bilinmeyen bomboş bir sözdür.
"Haksızlığa karşı susan, dilsiz şeytandır."
Ebû Ali Dakkak'ın sözü olup âKuşeyrî Risâlesi'nde şöyle kayıtlıdır: "Hak
çiğnenirken susan, dilsiz şeytandır." (Abdülkerim Kuşeyrî, a.g.e. s. 258)
9) "İnsanlar helâktedir, âlimleri hâriç..."
Hadis olarak uydurulan bu söz için Sâğânî: "İftirâ edilmiş bir sözdür, demiştir
(Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, c. 2, s. 312, no: 2796). Hasan el-Basrî şöyle demiştir:
"İlim sahipleri dışında olan insanların hepsi, helâke uğramışlardır. İlim sahibi
olanların da amel edenleri dışındakileri helâke uğramışlardır. Amel edenlerinin
de ihlâslıları dışında kalanlar, helâke uğramışlardır. İhlâslıları ise, büyük
bir tehlike ile karşı karşıyadırlar." (Said Havvâ, El-Esas fi's-Sünne, -İslâm
Akaidi- çev. M. Ahmet Varol ve heyet, İst. 1992, c. 10, s. 11)