Yüce Allah, Kamer suresin de dört ayette: Biz Kur'an'ı anlayasınız diye kolaylaştırdık, Yok mu idrak eden" diye soruyor. 

Sen Kur'an'ın icazından, Şiirsel yönünden, Bâtıni manasından dem vuruyorsun. Yârin ahirette Yüce Allah Kur'an'dan sorunca: 

"Ya Rabbi Biz Kur'anı gönderdiğin gibi koruduk. Bozulur endişesi ile Kendi dilimize de çevirmedik. Ama ona çok saygılı davrandık. 

Bir defa abdestsiz elimize almadık. Göbeğimizden yukarıda tuttuk. Üç defa öperek tazimle yüksek raflara koyduk. 

Çok süslü kaplarda sakladık. Arapçasını okumasını bilenler Perşembe günleri ölülerine Yasin, Tebareke okudular. 

Ramazan gelince de Hatimler indirdiler/ Okumasını bilmeyenler de Parası ile Hocalara okuttular ve sevaplarını ölülerimize bağışladık mı diyeceksin?

Sen ve senin gibiler Kur'an'ın önüne set olmuşsunuz, barikat kurmuşsunuz. Allah, cezanızı verecek. 

Aynı endişeyi Hadisler için niye duymuyorsun Onlarda Arapçadan Türkçeye çevrilerek okunuyor. Onlarda niye yanlış anlaşılma olmuyor.
 
Onların niye hatmini yapıp ölülere bağışlamıyorsunuz? Siz de akil, mantık, izan var mı?

MERHUM HASAN ONAT HOCADAN 
KURANI ANLAMA YOLLARI:

Kuranı herkes anlar. Hiç kimse birine "sen kuran okuma anlayamazsın" diyemez.

Ama bu anlamak derece-derecedir:
*İlkokul düzeyinde anlama! 
*Ortaokul düzeyinde anlama! 
*Üniversite düzeyinde anlama! 
*Bir de ihtisas düzeyinde anlama vardır.

*Kim Kuranı anlamak için bir emek verirse kuran ona kendini açar ve onu terbiye etmeye başlar.

*Ben Kuranı daha iyi anladıkça şunu fark ettim: Niye bir kısım insanlar, “Sen Kuranı okuma anlayamazsın” diyorlar?

*Çünkü onların otoriteleri çürük. İnsanları yönetmek için onların cehaletinden istifade ediyorlar.

*O insanlar Kuranı Kerimi anlarlarsa, o sahtekârlara kimse inanmaz.
*Bunlar, kendi çürük otoritelerini korumak için insanları Kurandan uzaklaştırıyorlar.