Orta çağdan önce Papazlar da İncil için aynı şeyleri söylüyorlardı. İbraniceden, Latinceden başka dile çevrilemez diye ısrar ediyorlardı.


Bir Martin Luther çıktı ve "Beni yaratan Allah, ben kuşdilinde de konuşsam beni anlar" dedi ve İncili Almancaya çevirdi. Hatta Kur'anı da Almancaya çevirdi.

 
1900 lerin başında iki kişi Almancadan Türkçeye çevirmeye başladılar. Mısırın Ezher Hocaları gaydalı Kuran okumaya alışık oldukları için hemen fetvayı bastılar: 


"Türkler din değiştiriyor" dediler. Bugün Türkiye de Yüzlerce Meal var. Elmalının tefsirinden üç çeşit Meal yazıldı. Diyanetin nezaretin de dört beş tane Meal yazıldı. 


Müslüman olan Ülkelerin dilinde Meal hazırlanarak Avrupaya, Afrikaya Meal dağıtılıyor.

 
Allah'ın dininin anlaşılması sizi niye bu kadar korkutuyor. Tabi korkmanız da haklısınız. Kur'an anlaşılınca sizin yanlışlarınız ortaya çıkacak.
 

Kur'an da olmadığı halde var diye tefsir ettiğiniz ayetlerin gerçek manası anlaşılacak. Hz. İsa inecek dediniz inmedi, inmeyecek.


Mehdi Gelecek dediniz, gelenler yalancı çıktı, gelmeyecek. Peygambere binlerce Mucize uydurdunuz. Allah, Kur'an'dan başka mucize vermedim" buyuruyor. 


Allah, Din Kur'an ile tamam oldu diyor, siz Kur'an'ın yanına üç delil daha koyuyorsunuz. Evet, siz Kur'an'da olmadığı halde var dediğiniz hurafeler ortaya çıkacak ondan korkuyorsunuz.


Haklısınız! Korkmaya devam edin.

ADIM ADIM KUR’AN’SIZLIK 
• Abdestsiz dokunma!
• Belden aşağıda tutma!
• Arapça oku. Başkası sayılmaz!
• Arapça, ama tecvidsiz asla olmaz!
• Harflerin mahreçlerine dikkat et. Çok günah!
• Okurken ağla!
• Ağlayamıyorsan da ağlıyormuş gibi yap!
• Meal okuma sapıtırsın. Tefsir okumak lazım!
• Tefsiri kendin okuma. Hoca efendi anlatsın, sen dinle!
• Hadis olmadan Kur’an zaten anlaşılamaz!
• En iyisi sen Kur’an’ı kılıfına koy duvara as! 
• Asarken üç kere öpmeyi de ihmal etme!
Niye kendini bu kadar sıkıntılara sokasın ki?
Nasıl olsa etrafta ‘hazır hatim’ satıcısı bir sürü tüccar var. 
Zarfını güzelce hazırla. O tüccarlardan birine yaklaş. Okuduğu hatimden oluşmuş sevabı senin vereceğin adrese/adreslere yıldırım hızıyla anında ulaştırıversin.
Gördün mü bak, ne kadar da kolaymış! 
Hem atalarını, hem de din tüccarını sevindirdin. 
Bir taşla birkaç kuş.
Ne mutlu.
Sen de görevini yapmış hayırlı bir evlat olmanın verdiği iç huzuruyla rahatça işine gücüne dön...
“Ve kıyamet günü Resul diyecek ki: 'Rabb'im, benim kavmim bu Kur'an'ı gerçekten terkedilmiş bir kitap haline getirdiler.” 
(Furkan Suresi, 25/30)
Bahattin Doğan
(Alıntı)