İmamı Ra…ni (1034) Mektubat’ından alınan uydurma hadisler.
173- “Vadedilen Mehdi'nin ortaya çıkmasının belirtilerinden olan Abbasi kıralı Horasan'a ulaştığında, doğu cihetinde çatal bir boynuz doğacaktır.”
İlk Mehdi 12. İmam Ebul Kasım Muhammed b. Hasan El Mehdi El Muntazar (doğumu, 15 Şaban 255 / 29 Temmuz 869). Muhammed b. Hasan, babası Hasan el-Askerî’nin 8 Rebîülevvel 260 (1 Ocak 874) tarihinde vefatı üzerine evlerindeki mahzene girerek gözden kaybolmuştur. Yani beş yaşında bir mahzene veya bir mağaraya girmiştir ve orada kaybolmuştur. Şia, onun ölmediğini ve geri geleceğini söylemiş ve hala bu inancını devam ettirmektedir.
Bu tarihten bir asır önce Emevilerin elinden iktidarı almak isteyen Abbasiler, halkı peşine takacak bir yiğit aradılar ve Horasanlı Eba Müslim’i buldular. Eba Müslim’in özelliklerine uyan bir hadis uydurdular. “Mehdinin alameti üçtür. Batıdan gelecek, tek ayağı topal olacak ve askerlerinin bayrağı siyah olacak.” Aynı şartlar kendinde bulunan Eba Müslim Mehdilik sıfatını kullanarak Emevilerin elinden aldı ve Abbasilere teslim etti. Böylece kıyamet alametlerinden biri olarak kitaplara geçen ve Müslümanları kurtaracak olan ilk Mehdi ne yazık ki kendini kurtaramadı ve Abbasiler kalabalık bir hücum ile kendilerine iktidarı bırakan Eba Müslim’i linç ettiler. Ve birinci Mehdi dünyayı kurtaracakken kendini kurtaramadan gitti.
174- “(Mehdi’nin zuhurunun alameti olarak) “Doğu yönünde, ışık saçan bir kuyruklu yıldız doğacaktır.”
Birinci Mehdiden azami derece de istifade eden Abbasiler bu iki sözü uydurarak başka Mehdi icat etmeye devam ettiler. Alametlerini de ihmal etmemişler: 1- Doğu cihetinden bir çatal boynuz doğacak veya “Doğu yönünden, ışık saçan bir kuyruklu yıldız doğacak. Arap hurafecileri gökten gelen işaretleri ya hayra ya da şerre bağladıkları için bu işaretleri koymuşlar.
Mektubat hadislerinin tahricini yapan Düsiri, gerek Abbasi Kralın zuhuru, gerekse Mehdinin zuhuru sırasında bir yıldız doğacağı hususunda gönlünü tatmin edecek bir haber bulamadığını söylemiştir. Bu sözlerin hadis olmayıp uydurma oldukları aşikârdır.
175- “Bir saat tefekkür, bir ya da yetmiş yıl ibadetten hayırlıdır.”
Bu rivayet, kaynaklarda şöyle geçmektedir:
“Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”
Rivayete eserinde yer veren Aliyyü’l-Kârî, bu sözün Serî es-Sakatî’ye ait olduğunu bildirmiştir. (Bkz: Aliyyü’l-Kârî, el-Esrâru’l-Merfûa, s. 175)
Çeşitli hadis âlimleri de bu rivayetin “uydurma” olduğunu söylemişlerdir. (Bkz: Suyûtî, el-Leâli’l-Masnûa, c: 2, s. 276; Şevkânî, el-Fevâidü’l-Mecmûağiş., s: 251)
176- “Nefsine düşman ol. Çünkü o bana düşmanlık fikrine saplanmıştır.”
Bu sözü uyduranlar Peygamberimize iftira etmeyi hafif bulmuş olmalılar ki nefsi kişiye düşman etmekten vazgeçmişler ve nefsin Allah’a düşman olduğunu iddia etmeye başlamışlardır. Hadisi kutsi diye uydurulan bu sözde Yüce Allah, kuluna hitaben: “Nefsine düşman ol! Çünkü o bana düşmanlık fikrine saplanmıştır” deniyor. Yani insanın nefsi Allah’a düşman olmayı düşünüyormuş. Daha evvel izahı geçen büyük cihat hadisinde insanı kendi nefsine düşman eden uydurmacılar, bu uydurma ile de Allah’a düşman yapıyorlar. (İmamı Ra…ni (1034) Mektubat’tan alınan uydurma hadisler.)
177- “Halanız hurmaya ilgi duyun! Çünkü o, babanız Âdem’in çamurunun artan kısmından yaratılmıştır.”
Manası itibariyle ne kadar anlamsız olduğu ortada olan bu sözde Humeyrâ’dan kastedilen Peygamberin hanımı Hz. Ayşe’dir. Peygamberimizin çok sevdiği genç eşine, ilgi duyun demesi mümkün olmayan bir cümledir. Hz. Âdem’in çamurunun artanından yaratıldı demekse, çok anlamsız bir cümle. Hz. Âdem ile Hz. Ayşe arasında binlerce sene geçmiştir. Bu arada yaratılanlar neden yaratıldı diye sorulur. Zaten hadis tenkitçileri içinde Hümeyra geçen hadisler uydurmadır demişlerdir.
178- “Âlimlerin uykusu ibadettir.”
Âlim kelimesi Arap âlemine İslam’ın yani Kur’an’ın gelmesiyle girmiştir. İç karışıklıkların yoğun şekilde devam ettiği Tabiin ve sonraki dönemlerde İslami ilimlerde bilgili insanlara ihtiyaç duyulmasından dolayı insanları ilim öğrenmeye teşvik etmek için içinde ilim-âlim kelimeleri bulunan birçok söz hadis diye uydurulmuştur.
179- “Şarkı (Türkü, çalgı) zinanın teşvikçisidir.”
Kur’an da şarkı ve çalgının haram olduğunu bildiren bir ayet yoktur. Peygamberimizin Bayram günü zencilerin şarkı söylemelerini ve oyun oynamalarını hanımı Ayşe ile seyretmiş ve haram olduğuna dair bir şey söylememiştir. Daha sonra ki devirlerde Arap âleminde çalınan tef ve davul gibi çalgıların serbest diğerlerinin yasak olduğunu söyleyenler çok olmuştur. Ama İslami ilimlerde üstat kabul edilen İmamı Gazali müziğin ve semanın serbest olduğunu söylemiştir.
180- “İki kere doğmayan semaların melekutne giremez.”
Böyle bir hadis olmadığı gibi, böyle bir manada olmaz. İki kere doğmaktan maksat nedir anlayamadım. Bu sözün de uydurma olduğundan şüphe yoktur.
(İmamı Ra…ni (1034) Mektubat’tan alınan uydurma hadisler.)
181- “Allah’ın ahlakı ile ahlaklanınız.”
Bu söz daha evvel de bazı tasavvuf kitaplarında hadis olarak geçti. Hadis olarak kabul etmek doğru değildir. Ahlak, hulktan gelmektedir. Hulk da yaratılmak demektir. Dolayısıyla ahlak ta yaratılmış demekti. Yaratılan şey Allah’a izafe edilmez. Allah ayrıdır, yaratılan ayrıdır. İkisi bir yerde birleşmez. Bir şey Alla ise, yaratılmış olmaz. Bir şey yaratılmış ise, Allah olmaz.
182- “Allah’ın ilk yarattığı akıldır.”
Yine geçmişte tahlilini yaptığımız bu sözde hadis değildir. Bir kısım mezhepler rivayeti öne alırken diğer guruplar da aklı öne almışlardı. Akılla ilgili o kadar sözü hadis diye uydurdular ki, hadis tenkitçileri içerisinde akıl lafzı geçen her söz hadis değil, uydurmadır” dediler.