Ramazan bayramında ve sonrasında deprem bölgelerinde 11 günlük yaptığımız yardım faaliyetlerini tamamladık ve tekrar memleketimize döndük. Sağ salim yuvamıza kavuştuk. Elhamdülillah. Tekrar işimizin başındayız. Soran sual eden dostlara selam ederim.
İyilikleri yaymak ve iyilik yapmak her insana yakışır. Ama "Ben Müslümanım!" diyen insana daha bir güzel yakışır!.. Edebiyat dünyamızda '7 güzel adam' diye isim yapmış güzel insanlar güzel atlara binip çekip gittiler. Onlar güzel yaşadılar, güzel şahitlikler edindiler ve güzel ölümlerle Rablerine kavuştular. Bizlerde empati yapıyor muyuz? Dijitalleşen bu çağda, kúreselleşen bu dünya da etrafımız da kaç güzel insan ile hemhal oluyoruz? Peygamberimize henüz vahiy inmemişti. Mekke'de emin/güvenilir bir insan olarak kabul görmüştü. Kimin bir derdi olsa O'na koşardı. Kim bir zulme maruz kalsa, haksızlık yaşasa bu işi ancak Muhammed çözer derlerdi. Bütün oklar O'nu gösterirdi. Hatta peygamberlik geldikten sonrada miraç hadisesi yaşanmıştı. Bunu duyan Mekke'li müşrikler Hz. Ebubekir(ra)'le karşılaşmışlar ve Hz. Muhammed'in miraç yolculuğunu sormuşlardı. Hz. Ebubekir(ra) tereddütsüz "O(sav), ne söylüyorsa doğrudur!" demişti. Hepimizin yaşadığımız bu çağda bir çok hukuku olan arkadaşı var, kardeşi var, dostları var. Kimiyle dava bağımız, kimiyle ortaklık ilişkilerimiz, kimiyle ailevi bağlarımız var. Acaba bunca kalabalıklar içerisinde "Kalıbımı basarım ki, O ne söylüyorsa doğrudur!" diye güvenebileceğimiz kaç kişimiz var? Deprem bölgelerinde yardım çalışmalarımızı tamamlayıp dönüş yolunda Kahramanmaraş Göksun arasındaki yapılan tünellerden geçerken o tünellere isimleri verilen 7 güzel adamların hayat hikayeleri canlandı gözümde. Heyecanlandım. Duygulandım. Dualar ederek ve fatiha'lar okuyarak yoluma devam ettim. Dedim ki bu 7 güzel adamdan ülkemizin 7 ayrı güzel bölgesine de lazım. Bunlar toplumsal fay hatlarımız için elzem unsurlar. Söylem ve eylemleri ile ülkenin normalleşmesine kalemleri ile yaşayışları ile katkı vermiş insanlar. Ve aklıma sanal alemde sıkça dolaşan şu sözler geldi; "Güzel insanlar biriktirin hayatınızda! Bencil olmayan, kırmayan, özür dilemesini bilen.. Hoşgörülü insanlar alın hayatınıza. Sizi olduğunuz gibi kabul eden!.." 11 gün boyunca güzel yolculuklarımız oldu. Güzel niyetlerle ailecek yola çıktık. Duygularımız samimi idi. Allah'a dayandık, güvendik ve çıktık yola. Güzel insanlarla tanış biliş olduk. Güzel işlerin altına imza attık. Güzel hikayeler biriktirdik. Güzelim memleketimizin yeniden ayağa kalkması için çorbada bizimde tuzumuz olsun babında çalışmalarımızı tanamladık ve döndúk memleketimize. Tabiki aklımız oralarda kaldı. Gidemediğimiz iller vardı. Oralarda da kazanılacak yürekler vardı. Orada güldürülecek yüzler vardı. Oralarda da kaldırılacak manevi enkazlar vardı. Onlara da ulaşmak boynumuzun borcu idi. Oralardan elimizi çekmememiz gerekiyordu. Niyetimizi tazeledik. Rabbimiz ne buyuruyor; "Bir işten yorulmuşsan başka bir işe koyul!" Rabbim lütfeder ve ömür verirse 19 Mayıs tatilini fırsat bilerek 3 günlük bir çalışma için ailecek depremin en çok hasar açtığı Malatya ilimiz ve ilçelerinde olacağız. Dualar eder ve dualar bekleriz!.. "Erdem, iyilik ve takva (ilahî sorumluluk bilincini geliştirme) da birbirinizle yardımlaşın, kötülüğü ve düşmanlığı artırmada değil!" Maide Sur, 5/2