Diyanet işleri Başkan yardımcılığı yapan M. Emin Özafşar Hocanın yazdığı “İdeolojik Hadisçiliğin Arka Planı” isimli kitabının analizini yapmak istiyorum. Hadisleri, hadis Hocalarının kitaplarından okuyarak istifade etmek ve başkalarının istifadesine sunmak güzel olsa gerektir.
Önce Mihne nedir? Hadis âlimlerinin idareci tarafından gerçek niyetlerinin ne olduğunu anlamak için sorgulanmaları olduğu söylenmiştir. Bir döneme adını veren Mihne, sadece sorgulama olarak kalmamış baskı, işkence ve öldürmelere kadar uzanmıştır. Dönemin önde gelen ilim otoriterleri de bu sorgulama çeşitlerinden nasiplerini almışlardır. Bunların başında geleni hiç şüphesiz Sa’id İbn el Müseyyibdir. (ö. H. 94) O, hem Zübeyri yönetiminin hem de Mervanilerin zulmüne uğramıştır.
Emevi yönetiminin mihnesine uğrayan âlimlerden bir de Sa’id İbn Cübeyr’dir. (ö. H. 94) O da Haccac’a karşı gerçekleştirilen Kurra isyanında aktif rol almıştır. Bunun akabinde uzun yıllar sürgünde ve kaçak olarak yaşamış ve nihayet Haccac’ın huzurunda sorgulanarak ölüme mahkûm edilmiştir.
Emeviler döneminde sorgulama usulü olan Mihne, yalnızca siyasi muhaliflere uygulanmamış, aynı zamanda fikri muhaliflere de tatbik edilmiştir. Bunlardan biri de Geylan el Dımeşki’dir. (ö. 125) Kaderiye görüşüne sahip olan Geylan, Ö. İbn Abdülaziz (99) tarafından huzura çağırılmış ve bu işten vazgeçmesi istenmiştir. Ancak ikna olmamış olacak ki propagandaya devam etmiş ve nihayet Hişam İbn Abdülmelik tarafından öldürülmüştür.
Siyasi ve fikri muhaliflere karşı geliştirilen Mihne müessesesi, Abbasiler tarafında devralınmıştır. Ulemanın halk üzerinde tesirini fark eden Abbasiler devrin ileri gelen âlimlerini devamlı gözetim altında tutmuşlardır. Âlimlerin takibat altında olduğuna en açık örnek, hiç şüphesiz, büyük hadis ve fıkıh otoritesi Malik İbn Enes’tir. (H. 93-179)-Ebu Cafer el Mansur (H.137-159) döneminde yaşanan bir isyana kıyısından adı karıştığı için zamanın Medine valisi Cafer İbn Süleyman tarafından işkenceye tabi tutulmuştur.
Bir diğer Mihne kurbanı tüm zamanların en büyük fıkıh otoritesi kabul edilen İmamı Azam Ebu Hanife’dir. (H.80-150) Emevi döneminin son Irak valisi Yezid İbn Ömer; İbn Hubeyre tarafından maliye sorumluluğunu veya Kufe Kadılığını reddettiği için işkenceye tabi tutulmuştur. (Saymeri Ahbar, s. 57-58) Bu İmamın son Mihnesi değildir. Abbasiler döneminde de bizzat Halife Mansur’un (137-159) yaptığı kadılık teklifini geri çevirmiş ve bu yüzden de çok şiddetli işkencelere göğüs germek zorunda kalmıştır. Hatta nakledildiğine göre bu işkencelerin sonunda hapiste hayata veda etmiştir. (İbn Abdilber 171)
Mihne sürecinin başlaması ve bitmesi:
Mihne süreci Halife Memun’un Rakka’yı istihkâm ederek çeşitli valiliklere mektup göndermesiyle başlamıştır. (218) Mihne politikası Memun dönemi ile sınırlı kalmamış, devletin bekasını gerekçe göstererek yaptığı tavsiye üzerine Halife Mutasım ve Vasık tarafından da devam ettirilmiştir.
Halife Mütevekkil (237 Mihne sürecine son vermiştir. Mihne sürecinin en belirgin özelliği iktidar tarafının “Kur’anın mahlûk olduğunu iddia etmeleri; karşı taraftaki bilhassa hadis âlimlerinin başını çektiği bir kısım ulemanın da buna itiraz ederek Kur’an mahluk değildir, söz cinsinden Allah’ü Teala’nı kelamıdır” fikri üzerine yapılan tartışmalardır.
MİHNE OLAYI
Bekir ÇÖL
Yorumlar