Kendini kazanmak zaman alıyor. Gerekli zamanı kendine verdiğinde, gereken emeği hakkını vererek harcadığında, bedelini ödemeyi göze alıp sabır gösterdiğinde, acını sindire sindire çektiğinde, ödülünü alıyorsun.

Yetişiyor, olgunlaşıyorsun…

Yani;

“Kendini kazanıyorsun”

Kendini kazanmak bir süreçtir. Öyle hop diye gerçekleşmez. Hatta bazılarının yaşamı kendini kazanamadan sona erer.

Kendini kazanman için gerekli zamanı etkili bir şekilde kullanarak başarman gerekenlerden bazıları;

Mükemmel olmadığını kabul etmen gerek. Hataların ve eksiklerinle tamsın, bil.

Kimsenin beğenisi içinde olmak zorunda olmadığını kabul etmen gerek. Hiç kimse seni takdir etmek, onurlandırmak, ödüllendirmek, alkışlamak zorunda değil. Kendi içinden kendini nasıl gördüğün ve gözlerine baktığında ne hissettiğin önemli, bil.

Kimsenin senin arkandan koşmak, gittiği yerlere çağırmak, aramak, sormak, sıkıntını gidermek zorunda olmadığını kabul etmen gerek. Kendinle baş başa kalıp sıkılmadan vakit geçirebilmen ve yaşamını kendi kendine organize edip keyfini çıkarabilmen önemli, bil.

Eylem içinde olanların eleştirilebileceğini kabul etmen gerek. Herkes yaptıklarını onaylamak zorunda değil. Hani derler ya “meyve veren ağaç taşlanır”. Bireysel özelliklerine, inançlarına, değerlerine göre verebileceğin en iyi meyveyi verebilmek için elinden gelenin en iyisini yaptığından emin olman önemli, bil.

Her zaman yapmak zorunda olmadığını bazen de durmak, vazgeçmek ve bırakmak gerektiğini kabul etmen gerek. Çok konuşmak, çok anlaşılmak, çok çalışmak, çok insanla olmak zorunda değilsin. Bazen durabildiğinde, bırakabildiğinde ve vazgeçebildiğinde hafifliyor insan. Kendini hafifletebilmen önemli, bil.

Herkesle arkadaş, herkesle dost olamayacağını kabul etmen gerek. Herkes seninle birlikte olmak için can atmak zorunda değil. İnsan diğerlerinden beklemeden önce kendine dost olabilmeli. Kendi kendinin dostu olabilmek önemli, bil.

Herkese dert anlatamayabileceğini kabul etmen gerek. Birçok kişi ile olmak, istediklerini onlara anlatabilmek zorunda değilsin. Ayrıca herkesin seni anlama zorunluluğu yok. İnsan diyeti yapmak ve sadeleşmek önemli, bil.

Herkesi istediğin özelliklere getiremeyeceğini kabul etmen gerek. Dünyayı kurtarmak istemek güzel ama bunu yapamayabilirsin. Kızmak, öfkelenmek, karalar bağlamak zorunda değilsin. Değişmeyen durumları olduğu hali ile kabul edip yoluna devam etmek önemli, bil.

Geçmiş, adı üzerinde geçmiş. Geçmişle alacağını, vereceğini bitirip hesabını kapatman gerek. Gündemini, geçmiş olmasına rağmen geçiremediğin konulardan oluşturmaya devam etmek zorunda değilsin. Yola, geçmişinden aldığın derslerinle ve yönünü geleceğe çevirerek devam etmen önemli, bil.

Özetleyecek olursam;

Hatalarını kabul et,

Yanlışlarından dersini al,

Kimseden onay bekleme,

Hesabını gözlerine ver,

Kendinle baş başa kalmanın keyfini sür,

Yaşamını kendin organize et,

Oldurmak istediklerin için elinden gelenin en iyisini yap,

Olmayanları, olduğu hali ile kabul et,

Sadeleş,

Ağırlıklarından kurtul,

Geçmişin bağlarını çöz…

Tüm bunları yapmayı başardığında, ortaya çıkardığın kendini gör. Onu tanı.

Kendini kazanabilmek için bir dünya emek harcadın, fark et.

Kendince ve kendin olarak yaşamaya devam et.

Gelen seninle gelir, gelmeyen kendi bilir…