HUD SURESİ-

1-Elif, Lâm, Râ, bu, ayetleri sağlam esaslara, kuvvetli delillere oturtulmuş bir kitaptır. Sonra da bir bir açıklanmıştır. Bu Kur'ân, yaptığı herşeyi yerli yerince yapan, herşeyden haberdar olan Allah tarafından indirilmedir.

Abdullah Parlıyan Meali
Hûd Suresi 1. Ayet Açıklaması
Genel mesaj: Allah ve Rasûlüne itaat edin. Şirkten uzaklaşarak yalnız tek Allah’a ibadet edin. Tüm yaşamınızı ahirette hesap vereceğiniz günü unutmayan bir inanç sistemi üzerine kurun ve hatırlayın ki; Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb kavimleri imanlarını hayatın geçici ve kısa süreli parlaklığına feda edip peygamberlerine uymayıp korkunç akıbetlerle sarsılarak dünyalarını ve ahiretlerini harap ettiler. Sûrenin bir uyarısı da azabın geciktiriliyor olması. Bunu Allah’ın insanlara doğru yolu bulması için bir mühleti olarak be-lirtir. Allah merhametiyle bu mühleti her konuda, her zaman, her insana ve her topluma tanır. Ve Allah’ın hükmünde, helak ettiği za-man kayırma yoktur. İnanmayanlar peygamber hanımı ve oğlu olsa bile.

2-1,2. [Elif. Lâm. Râ.]  (Bu), Allah’tan başkasına ibadet etmemeniz için doğru hüküm veren, her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıkça ortaya konulmuş bir kitaptır.  (De ki:) “Şüphesiz ki ben O’nun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Mehmet Okuyan Meali
Hûd Suresi 2. Ayet Açıklaması
Mukatta‘a harfleri hakkında bilgi için bkz. Bakara 2:1, dipnot 1.,Bu ifade, Kur’an’ın bizzat Yüce Allah tarafından korunup açıklandığının delilidir. Ayetlerin açıkça ortaya konulmasıyla ilgili bkz. En‘âm 6:55, 97, 98, 114, 119, 126, 154; A‘râf 7:32, 52, 145, 174; Tevbe 9:11; Yûnus 10:5, 24, 37; Yûsuf 12:111; Ra‘d 13:2; İsrâ 17:12; Rûm 30:28; Fussilet 41:3, 44.

13-Yoksa Kur'an'ı kendisi uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru sözlü iseniz, Allah'tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın ve siz de onun gibi uydurma on sure getirin.” 

Cemal Külünkoğlu Meali
Hûd Suresi 13. Ayet Açıklaması
Bkz. 2/23, 10/38, 17/88
Burada inkârcılardan, Kur’an’daki ilahi metinler ayarında on sûreye denk gelebilecek bir eser ortaya koymaları isteniyor. Onlar bunu yapamayınca, Bakara 2/23 ve Yunus 10/38. âyetlerinde olduğu gibi belagat ve tesirde onun ayarında herhangi bir sûre getirmeleri isteniyor. Üstelik getirecekleri bu çalışmanın illa da hakikat ifade eden bir eser olması gerekmiyor, uydurma bir çalışma da olabilir yeter ki belagat ve fesahat bakımından eşit durumda olabilsin. Kur’an’ı Muhammed uyduruyorsa, onu susturmak için bundan daha büyük fırsat mı olur? Sizler güzel edebiyat yapan, şiirler yazan söz ustaları değil misiniz? İşte size fırsat! Onun uydurduğunu iddia ettiğiniz herhangi bir sûre gibi bir ya da birkaç sûre yazacaksınız, olup bitecek.

18- Yoksa «Onu (Kur'an'ı) kendisi uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer doğru iseniz Allah'tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sûre getirin.

Diyanet Vakfı Meali
Hûd Suresi 13. Ayet Açıklaması
Bu meydan okumanın Arapçayı en güzel bir şekilde kullananlara yöneltilmesi dikkat çekicidir. Daha sonra inen âyet-i kerimelerle bu miktar üç âyete kadar indirilmesine rağmen onlar buna da cesaret edememişler ve kılıçla karşılık vermek zorunda kalmışlardır. Bu sonuç Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunun büyük bir delilidir.

31- “Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, ben ğaybı¹ da bilmiyorum, ben meleğim de demiyorum ve sizin kendinize göre, hor gördüğünüz kimselere “Allah kesinlikle onlara bir hayır vermeyecek” de demiyorum. Onların gönüllerinde olanı Allah, daha iyi bilir. (Eğer bunun tersini yaparsam) işte esas o zaman zâlimlerden olurum.” dedi.

Mehmet Türk Meali
Hûd Suresi 31. Ayet Açıklaması
1 Ğayb: Hakkında vahiy bilgisi olmadan, asla bilinemeyecek bilgilerdir. Üç gruba ayrılır; a- Hakkında hiçbir tarihi veri bulunmayan, geçmişe ait olaylar. (Yûsuf (a.s) kıssası gibi.) b- Gelecekte olacak şeylere ait, bilgiler. c- Kıyamet ve sonrasına ait, bilgiler.
2 İşte Hz Nûh, böylece tavrını net bir şekilde ortaya koydu ve tavır koyma konusunda, bizlere yol gösterdi. Hz. Nûh’un farklı bir tavrı için Bk. (Yûnus: 71)

42-Ve derken, onları götüren gemi dağ gibi dalgaların arasında seyre ko-yuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna [Nûh]: “Oğulcuğum” diye bağırdı, “gel bin bizimle gemiye, o inkârcıların yanında kalma!”

Muhammed Esed Meali
Hûd Suresi 42. Ayet Açıklaması
65 Yâ buneyye (“oğulcuğum/oğulcağızım”) küçültme ünlemi, oğulun yaşına bakmaksızın, okşama, yüreklendirme ifade eden bir hitap tarzıdır: Söz gelimi, yukarıdaki kıssada bununla hitab edilen Hz. Nûh’un oğlu yetişkin bir insan olarak karşımıza çıkarken, aynı ifadeyle 12:5’de hitab edilen Hz. Yusuf henüz bir çocuk, en fazla bir delikanlıdır.

43-Buna karşılık oğlu, “Ben kendi başımın çaresine bakabilirim; beni sulara karşı koruyacak bir dağa sığınıp kurtulacağım!” dedi. Nûhise, “Bugün, Allah’ın merhametine nâil olan mümin kullarından başka hiç kimse, O’nun gazâbından kurtulamayacaktır!” dedi. İşte o anda, aralarına dev bir dalga girdi ve böylece, Nûh’un oğlu da diğer kâfirler gibi azgın sular arasında boğulup gitti!

Mehmet Türk Meali
Hûd Suresi 43. Ayet Açıklaması

1 Bu ifâdeden tûfânın genel olduğu anlaşılmaktadır. Ancak Hz. Nûh’un gönderildiği yerde tûfânın umumiyeti kesin, diğer yerler için kesin değil, muhtemeldir.
2 Bu bölüm: “Bugün Allah’ın azabından, merhamet sahibi Allah’tan başka koruyacak kimse yoktur...” diye de tercüme edilebilir.