1- Ne aldatan ol, nede aldanan!
2- Ne zulmeden ol, nede zulme uğrayan!
Bir işten yorulmuşsan başka hayırlı bir işe koyul!
3- Hakikate sahiplik iddiasında bulunma, hakikate talip ol!
4- Ya bir yol aç, ya yola revan ol ama asla yola taş koyanlardan, yolda bulduklarını yola çıktıklarına satanlardan olma!
5- Unutma ki; Tüketim üzerine kurulan, düşünmeyen, bilim ve değer üretmeyen, zulmü ve cehaleti meziyet bilen bir toplumu hiçbir "kurtarıcı" kurtaramaz.
6- Düşünmek farzdır.Benim gibi düşünmek zorunda değilsin. Ama düşünmek zorundasın.
7- Hiç kimsenin yanlışını savunmak, onu doğru kabul etmek zorunda değilsin. Yanlışa yanlış, doğruya doğru de. Hayra motor ol, şerre fren.
8- Karanlığa küfretmekten vazgeç. Kalk bir mumda sen yak. Geceler ne kadar karanlık olursa olsun, hükmü güneş doğuncaya kadardır... "Ben karanlığı yarıp ortalığı aydınlatan sabahın Rabbine sığınırım." (113/1) ayetini ilke edin.
9- DİN, insanoğlunun sığınabileceği en son ve güvenli tek limanıdır. Gemi ne kadar donanımlı ve güçlü olursa olsun, sonunda mutlaka ihtiyaç duyacağı liman vardır. O limanı asla tahrip etmemek gerekir. Aksi taktirde insan denizin ortasında susuzluktan ölebilir.
10- Empati kültürünü geliştir. Öz eleştiri sağlık belirtisidir; insanı arındırır, özgürleştirir ve yüceltir. Atalar ne güzel demiş: İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.
"Kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip, kendinizi unutuyor musunuz? Hiç düşünmüyor musunuz?"(2/44) bu ayeti unutma.
Son söz;
Bilge kişilik Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi "Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir!"
Selam ve dua ile!