Dünyada ve özellikle ülkemizde en çok gördüğüm en büyük sorunlardan biri insanların kendilerini geliştirmek adına hiçbir şey yapmaması. Halkımıza baktığımızda kendini geliştirmek nedir, ne işe yarar gibi olgulardan bir haber olduklarını görebiliyorum. İnsanlar tamamen tüketime odaklanmış, gezmek tozmak, yemek içmek ve sosyal medya platformlarında yer alıp boy göstermek adına yaşıyorlar resmen. Birkaç insan tarafından beğenilmek, iki üç tane iltifat almak, bir restaurantta yemek yiyip kahve içmek hayatın anlamı olmuş çoğu insan için. Hayat bu denli basit, ucuz ve sıradan değil. Her şeyden önce kendi hayatlarına yazık ediyorlar farkında değiller aynı şekilde bu ülkenin geleceğini etkiliyorlar. Bu kişilerin ellerinden yetişecek yeni nesiller ne derece çalışkan olur, ne derece bilinçli olur gün gibi ortada. Sorumluluk almayan, kendini sergilemek için her gün çaba sarf eden, kendini güzelleştirmek adına bütün doğallığını bozan binlerce hatta milyonlarca insan var. Cinsiyet farketmeksizin insanlar akıllı olana, çalışkan olana meraklı olmuyorlar. Maddiyata dayalı konular her şeyin önüne geçer olmuş. Ruhsal gelişim, kişisel gelişim asla kimsenin  aklına gelmiyor.

                   Saatlerce ve hatta bütün gün telefonda veya sosyal medya uygulamalarında zaman geçiren insanlar açıp 15 sayfa kitap okumaya yüksünüyorlar. Saatlerce gezip, dış görünüşlerini değiştirmek uğruna servet harcayan insanlar, kalplerini fikirlerini veya davranışlarını değiştirmek için tek bir kuruş dahi harcamıyorlar. Bu şekilde dünyada aptal bir toplum oluşuyor. Kendini geliştirmek herkesten önce kendine saygı duymak ve değer vermektir. İnsanlar kendilerini çok değersizleştirir olmuşlar. İnsan dediğimiz varlık çok zeki ve çok yönlüdür. Ne çok yönlülüğü kalmış ne zekiliği ne işe yararlığı… Şu tabloya gerçekten çok üzülüyorum. Allah karşımıza kültürel ve sosyal açıdan seviyesi yüksek, kendini geliştirebilmiş insanlar çıkarsın, çıkarsın ki belki bazı insanlar örnek alarak bu doğru yol üzerinde ilerlerler.