İnsanların davranışlarını, zihinsel süreçlerini ve onların altında yatan sebepleri psikoloji sorgular. Her insan çevresinde gerçekleşen olaylara farklı tepki verir. Şartlar aynı olsa da ortaya koyulan fiziksel ve ruhsal tepkinin farklı olmasını belirleyen etken, kişinin psikolojisidir. Karşımızdakini çözmemiz için de psikoljiyi bilmemiz gerekir. Sizlere birkaç pratik bilgi vereceğim. 

 İlk olarak brokoli teoreminden bahsetmek istiyorum. Brokoli teoremi, Karşımızdaki kişiye kabul ettirmek istediğimiz şeyi daha kötü bir seçenek ile kabul ettirmeye denir. Örneğin, akşam yemeğine patates mi yersin? Brokoli mi? Sorusunu sorarsak muhtemelen patatesi seçecektir. 

 Yalan söyleyen birini neler yapar birazda buna bakalım. İlk olarak yalan söyleyen kişi gözlerinize direkt bakabilir veya gözlerini kaçırabilir. Sizin dikkat etmeniz gereken nokta göz bebeklerinin titriyor oluşu ve gözlerindeki tedirginlik duygusu olmalıdır. Bir soru sorduğunuzda, soruyu cevaplıyorsa buda bir yalan göstergesidir. Ayrıca belirsiz konuşuyor ve bazı detayları belirtiyorsa yalan söyle ihtimali çok yüksek. Tedirginlik belirtisi olarak saçlarıyla oynayabilir dudaklarına parmakları ile bastırabilir. 

 Kendimiz hakkında ne biliyoruz. Herkesden önce kendimizi tanımak tabi ki daha önemli. Kendi kendine yetebilir insanlar neler yapıyor. Siz kendinize yetebilen birimisiniz fark etmenizi sağlayacak birkaç özellikten bahsedeceğim. İlk olarak yalnızlıkla barışık mısınız? Yalnızlıkla barışık olmayan insanlar sürekli yanında başka birinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Tek başına olma düşüncesi onlara korkunç gelir. Yalnızlıktan korkan insanlar yanlarında kendilerine zarar veren insanları bulundururlar çünkü yalnız kalmak istemezler. Yalnızlıktan korkmayanlar ise, yanlarında kendilerine zarar vermeyecek, saygı duyacak kişileri bulundururlar.

 Hata yaptığımız zaman kendimizi cezalandırıyor muyuz? Eğer cezalandırıyorsak bilin ki kendimize yetemiyoruz. Kendine yeten insanlar hata yapınca kendine kızmaz doğrusunu bulma arayışına girer. Yani kendimize şefkat duymalıyız. Hatalara açık olup hata yapınca kendimize şefkatle yaklasmalıyız. Aksi halde kendimize zarar verebilme ihtimalimiz yükselir. Hiçbir işe yaramayan biri gibi görebiliriz kendimizi. Bu durum eksiklik hissini oluşturur ve yine başka insanlara muhtaç olma hissini ortaya çıkarır. 

 Not: Ben psikolog değilim. Yazılarımı bilimsel araştırmalar doğrusunda yazmaktayım.