Bahar dalının üstündeki çiğ damlası gibi,

temiz ve narindir, Engellinin yüreği.

Çünkü O, Hayatın girdaplarını,

yaşamının ne mucizevi bir şey olduğunu,

Yüreğinin gayyasında hissetmiştir.

Duygusu Yüce dağlar gibi Engin,

Sevgisi Kardelen çiçeği kadar Berrak,

O erişilmez güzel yüreğe dokunmaktır.

Niyeti Samimi ve hasbidir;

birazda Mağrur ve ürkektir.

Meziyetlidir çünkü, Sınanmıştır sabrında, metanetinde,

İhtirasında, iradesinde. Ve mücadelesinde.

O, Avuçlarından uçup gideni,  yüreğinde yakalamıştır.

Yitirdiğini sandığı şey Taktiri  İlahiyle kudret  ışığına dönüştürüp,

Sadakatıyla bir Güneş gibi,  Yeryüzünü aydınlatır.

Bu yüzden O, Küçük bir tebessümle kanaat etmesini bilir,

her an, Sırrın sahibine şükreder.

İşte Hayata tutunmanın adıdır, daima direnmek,

Azim ve gayretle, karanlıktan aydınlığa yürümek

Ve içten haykırmak, Canda engel yoktur diyebilmek,

İncinmemek ve incitmemek, Ne muazzam bir duygudur.