Bu haftaki köşe yazımda bir alıntı ile sizleri başbaşa bırakmak istiyorum.
İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ’in ASBÜ'de "Gençlik, Bilgi, Güç ve Ahlak" konulu bir söyleşisinden özetler sunarak faydalı olacağı düşüncesi ile sizlerle paylaşıyorum.
“Bilgi güç olarak tarif edildikten sonra pek çok şey değişti. Modern batı düşüncesi ile birlikte bilginin gayesi güç olarak tarif edildikten sonra insanlık tarihinde çok büyük gelişmeler yaşandı. Ne oldu? Hakkını da teslim edelim. Bilimsel gelişmeler ortaya çıktı. Endüstri devrimi gerçekleşti, büyük bir teknoloji devrimi yaşandı, sanayi toplumu ortaya çıktı, coğrafi keşifler yapıldı. Beraberinde bunlar sömürgeleri getirdi, beraberinde küresel kapitalizmi getirdi, beraberinde savaş teknolojisini getirdi ve beraberinde kitle imha silahlarını getirdi. Pek çok şey geldi beraber. Peki, insanlık gayeye ulaştı mı? İşte asıl üzerinde durulması gereken, sorgulamamız gereken önemli noktalardan bir tanesi bu!..”
“Bu bilgi güç ilişkisi tabii bilimlerde tabiatı anlamaktan tabiata hakim olmaya yöneldi. Burası önemli. Tabiatı anlamaktan, tabiatı kavramaktan, varlığı, kainatı anlamaktan kainata hakim olmaya, "güç bende" felsefesiyle hareket ederek tabiata hakim olmaya [yöneldi]. Tabiatı mülk edindik, kendi mülkümüz haline getirdik. Kainata egemen olma gayesi, güç istenci tabii ilimlerle birlikte tabiattaki hikmeti, hakikati keşfederek onunla birlikte yürümek, onunla birlikte yücelmek yerine, bilgi insan ilişkisinin güç olarak tarif edilmesiyle tabii bilimlerin gayesi tabiata hakim olmak, egemen olmak olarak, hatta pek çok kitapta düşmana galip gelmek gibi görüldü!..”
“Bizim düşüncemizde bilginin üç karşılığı vardır. Biri ilim, biri hikmet, diğeri de marifet. İlim bilmektir. Hikmet açıklamaktır, nasıl sorularına cevap vermektir. Fakat marifet tanımaktır. Sadece malumat sahibi olmak yetmez. Zaten dijitalleşmeyle birlikte malumatımız arttıkça ilmimiz azalıyor. Benim sık sık ifade ettiğim hendeset'ül-Cehl diye bir kavram vardır, cehalet mühendisliği. Cehalet mühendisliği bilgi marifetiyle insanı cahil bırakmaktır. Eğer siz bilgiyi sadece bilmek, sadece o bilgiye, malumata sahip olmak ve o malumat üzerinden tabiata ve insana, topluma hakim olmak, egemen olmak olarak görürseniz, o taktirde biz kendimizi anlamaktan, kendimizi keşfetmekten mahrum bırakırız!..”
“Knowledge is power (bilgi güçtür) sözü bizim medeniyetimiz, bizim bakışımız açısından yanlıştır. Doğru değildir. Hele o power'a (güce) yüklenen mana tamamen yanlıştır. Bilginin gayesi, ahlak ve sorumluluktur!..”
Selam ve dua ile!