Sivas Memleket gazetemizde beş yıla yakın bir süredir yazarlık yapmaktayım. Deneme, köşe yazımız ve araştırma yazılarında engellilik konularına da değinmekteyim. Çünkü bende bir görmeengelliyim. Toplumda görmeengelli denince mükemmel bir insanız gibi düşünülüyoruz. Gözümüz görmeyince hepimizin hafızası kuvvetli, hepimiz duyduğumuz sesleri unutmuyoruz sanılıyor. Hafızamız kuvvetlidir. Her şey Rabbimizin izniyledir. Ama arkadaşlara hep şu örneği veriyorum; elinizde bir akıllı telefon var, siz o telefonunuzla video, fotoğraf çekiyorsunuz, telefonunuzun beyni hemencecik doluyor ve bilgisayarlara yedekleyip boşaltmak zorunda kalıyorsunuz. İnsan beyni de böyledir. Sizler gördüğünüz için baktığınız her şeye ister istemez dikkat kesiliyorsunuz, hafızanıza baktığınız her şey kaydoluyor. Biz görmeengelliler sese duyarlıyız, sözel yönümüz ağır basıyor. O yüzden beynimiz farklı alanlara odaklanıyor. Eskiden bir kurumda santral memuru olarak çalışan görmeengellinin dörtbin beş bin numarayı ezbere bildikleriyle övünülürdü. Teknolojinin imkânları, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar biz görmeengellilerin bu teknolojileri kullanması bizimde hafızalarımızı köreltti.
Biz engelliler arasındada başarılı, başarısız, toplum yararına çalışan ve toplumun değer yargılarıyla çatışan kişiler olabilir. Biz engellilerinde insan olduğunu unutmamalıyız.
Demem o ki, siz kişilere nasıl bakarsanız, onu nasıl görmek isterseniz, engelli, engelsiz önyargı olmadan canlılar sizin gördüğünüz yerdedir.
Bu sözleri önsöz giriş yazısı yaparak, dördüncü kitabımızı siz okuyucularımızla buluşturduk. Kitabımızın ismi; “beni gördüğünüz yerdeyim” okuyucusu ve istifade edeni bol olur İnşaallah.
Kitaba ulaşmak için bağlantı;