"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur." Bu kutlu müjde, asırlar önce Peygamber Efendimiz (sav)'in dudaklarından dökülmüş ve 29 Mayıs 1453'te, Fatih Sultan Mehmet'in liderliğindeki kahraman ordunun şanlı zaferiyle gerçekleşmiştir.
Bugün, bu fethin 571. yıl dönümünde, İstanbul'un fetih ruhunu ve Fatih Sultan Mehmet'in azmini yad ediyoruz.
Fatih Sultan Mehmet, sadece 21 yaşında tahta çıktığında, birçok kişi onu küçümsemiş, bu denli büyük bir sorumluluğu kaldıramayacağını düşünmüştü. Fakat o, azim ve kararlılığıyla tüm engelleri aştı. Dev bir ordu hazırladı, gemileri karadan yürüterek şehre ulaştırdı ve kuşatmayı başlattı. 53 gün boyunca süren bu kuşatma, kahramanca savaşlar ve inanılmaz bir mücadeleye sahne oldu. Nihayet 29 Mayıs'ta, Fatih'in ordusu şehre girmeyi başardı ve İstanbul, ebediyen Türk topraklarına katıldı.
Bu fetih, sadece bir şehrin alınmasından çok daha fazlasını ifade ediyordu. Bu, bir imparatorluğun yükselişi, bir medeniyetin doğuşu ve yeni bir çağın başlangıcıydı. Fatih Sultan Mehmet, sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda bir devlet adamı, bir bilgin ve bir sanatkardı. Onun döneminde Osmanlı İmparatorluğu, bilim, sanat ve kültürde altın çağını yaşadı.
Bugün, İstanbul'un fethini kutlarken, Fatih Sultan Mehmet'i ve onun kahraman ordusunu saygıyla anıyorum. Onların cesaretleri ve fedakarlıkları sayesinde kazandığımız bu zafer, sonsuza dek gurur kaynağımız olmaya devam edecek.
Fatih'in izinden giderek, onun azmini ve kararlılığını kendimize örnek almalı, ülkemiz ve milletimiz için çalışmaya devam etmeliyiz. Unutmayalım ki, İstanbul'un fethi bize bir milletin istediği zaman neleri başarabileceğinin en güzel örneğidir.
Bu vesileyle, güzel şehir İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümünü kutluyorum. Türk tarihine eşsiz zaferleri kazandıran atamız Fatih Sultan Mehmet’i ise saygıyla yad ediyorum.