15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. Bu yazıyı kaleme alırken 8 yılın su gibi geçtiğinin fakrına vardım. 15 Temmuz gecesi ailemle birlikte akşam yemeğini dışarıda yemiş ve yine birlikte İstasyon Caddesi’nde bulunan evimize giderken hain darbe girişiminin haberini almıştık.
Bir vatandaş ve bir gazeteci kimliğimiz ile aile olarak yaşamış olduğumuz şoku hala hissediyorum. Babamla birlikte kent meydanına doğru evimizden çıkarak hareket ettiğimiz anda birçok hemşehrileriminde bizim gibi heyecanlı ve hızlı şekilde kent meydanına doğru hareket ettiğini gördüm.
O sırada darbe girişimine vermiş olduğum tepkiyi kaleme almış olduğum köşe yazımda da sizlerle paylaşmak istiyorum. Hükümet meydanında yer aldığım saatlerde olayları hem bir vatandaş olarak hem de gazeteci kimliğimle etüt etmeye çalışırken, bu hain darbe girişimine neden girişildiğine o anlarda anlam vermekte zorluklar çekiyordum. Darbe girişiminde Sivas’ta çok büyük bir sıkıntı olmazken İstanbul ve Ankara’dan gelen haberler beni gerçekten çok üzmüştü.
Türk milletine gerçekleştirilen hain darbe girişimini o günde lanetledim, bugünde lanetliyorum. Darbe girişimi sürecinde olaylara tek pencereden bakarken bazı şeylere anlam vermekte zorluklar çekmiştim ancak darbenin üzerinden geçen her yılda baktığım pencereyi genişleterek olayları daha iyi analiz etme şansı elde ediyorum.
Bugün darbenin üzerinden 8 yıl geçti. 8 yıl önce darbeye bakış açımla bugünki bakış açım arasında bence hiçbir farklılık yok. O günde darbeyi kınıyor, darbeyi yapanlara hain diyordum, bugünde darbeyi kınıyor darbeyi yapanlara hain diyorum.
Türk milletinin gelişmesini, büyümesini ve bulunmuş olduğu coğrafyadaki liderliğini kabul etmeyen devletler ve onların kullanmış olduğu kuklaların güzel ülkem üzerindeki hain plan ve projeleri devam ediyor. 15 Temmuz’da bundan 8 yıl önce bu hain projelerden birini Türk milleti olarak bertaraf etmeyi başardık ancak benim bu güzel vatanım için tehlikeler hiçbir zaman son bulmayacak ve güzel ülkem üzerine yapılan kötü amaçlı projeler artarak devam edecek. Şimdi eskisinden daha akıllı olma, eskisinden daha iyi düşünme ve eskisinden daha da Türklüğe ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkma zamanıdır.
15 Temmuz’u unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!