21.yüzyılda televizyon ve internet dünyanın birçok yerinde gündelik hayatın bir parçası haline
geldi.Modern medya , ortaya çıktığı andan itibaren ise siyasetle iç içe olmuştur. Medyayı
siyasetten bağımsız olarak düşünme imkanı yoktur. Bunun nedeni ise medyadan siyasete
olan ilgi , siyasetten medyaya doğru olan ilgidir. Medyanın izleyici ve dinleyici kitlelerini belli
konularda yönlendirmek her zaman başarılı olduğu kabul edilen bir varsayımdır. Siyasetçiler
amaçları doğrultusunda kitlelere ulaşmak ve onları ikna etmek için medyaya her zaman
yakından ilgi göstermek zorunda olmuşlardır.Siyasi partiler modern medyayı , kitleleri
yönlendirebilmek için etkin bir şekilde işlev görerek propaganda aracı olarak kullanırlar. Cep
telefonlarının bilgisayar özelliği kazanmasıyla birlikte , medyanın ulaştığı yaygınlık kendine
özgü siyasal sonuçlar doğurmaya başladı. Geçmiş yıllarda parti liderleri , kitlelere hitap
edebilmek , yönlendirmek ve oylarına talip olabilmek için şehir şehir geziyorlarken veya
belirli saatlerde televizyonlara çıkıyorlardı fakat modern medyayla birlikte istedikleri zaman
bir paylaşımlarıyla kitlelerini yönlendirebilir duruma geldiler. Bireylerin aktif olduğu sosyal
medya uygulamalarında, parti adına kullanıcı hesapları açarak yaptıkları paylaşımlarla
bireylerin beynine ve ruhuna nüfuz etmeye çalışmaktadırlar.Günümüz genç bireylerini `` Z
kuşağı`` adı altında kategorize ederek medya aracılığıyla oylarını almak istiyorlar. Gençlerin
olduğu sosyal medyalara yayılarak , bireylerin gözüne ve kulağına hitap ederek , duygularını
yönlendiriyorlar. Bundan böyle günümüz siyaset endüstrisi , modern medyayla birlikte
cezbetme ve ayartma üretimine dayalı durumundadır.