Althusser eserinde üretim koşullarının yeniden-üretimini analiz eder. Bu çerçevede , üretim araçlarının yeniden üretimi üzerinde durduktan sonra , emek gücünün yeniden üretimi üzerine yoğunlaşır. Eğitim alanı olan okullarda işbölümünün her görevlisinin tayin edildiği yere göre uyması gereken terbiye ve saygı kurallarının öğretildiğinden söz ettikten sonra Althusser, okul bir sürü beceri öğretiyor fakat bunu yönetici ideolojiye boyun eğmeyi ya da bu ideolojinin pratiğinin egemenliği sağlayan biçimlerde yapıyor diyerek ideolojik boyun eğme biçimlerine yönelir. Marksist gelenekten hareket ederek , devleti bir baskı aracı olarak kabul eder.Devlet teorisini geliştirmek için yapmış olduğu devlet aygıtı ile devlet iktidarı ayrımına ek olarak , devletin baskı aygıtı yanında Devletin İdeolojik Aygıtlarından bahseder. Devletin baskı aygıtını oluşturan hükümet,yönetim,ordu,polis,hapishaneler vb. zor kullanırlar.Althusser , devletin ideolojik aygıtları ile ``gözlemcinin karşısına birbirinden ayrı özelleşmiş kurumlar biçiminde dolaysız olarak çıkan belirli sayıda gerçeklikleri`` kast eder ve örnek olarak da dini i öğretimsel , aile ,hukuki , siyasal ve kültürel DİAlar verir.Devletin baskı aygıtı bütünüyle kamuda yer almasına karşın DİAlar özel alan içinde yer alır: Kiliseler , partiler,sendikalar,aileler ve okullar vb. Althusser`e göre devletin baskı aygıtı zor kullanarak işler oysa devletin ideolojik aygıtları ideoloji kullanarak işler. Siyasal iktidar ve onun kendi meşruiyet süreci açısından önemli olan baskı aygıtlarının ve ideolojik aygıtların önemini bu şekilde vurgulayan Althusser`in teorilerinde ekonomik,siyasal ve ideolojik olarak bulunan toplumsal ilişkileri belirleyen üç düzey vardır.Bunlar birbirini belirleyerek gelişir.Hepsi belirleyen olduğu kadar belirlenendir de. Her düzel parçası olduğu genel oluşum tarafından belirlenir ve genel oluşumun belirlenmesine katkıda bulunur.Bu durumlarda üst belirleme kanunu geçerlidir.