22 Aralık'ta Sarıkamış'ta, 23 Aralık'ta ise Menemen'de gerçekleşen acı olaylar, vatan, millet, bayrak, bağımsızlık ve cumhuriyet gibi kutsal değerlerimizin ne kadar paha biçilmez olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bu iki gün, birer şehitlik destanıdır, birer kahramanlık öyküsüdür.
Sarıkamış'ta, soğuk kış şartlarına rağmen vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkıyla dolu olan Mehmetçikler, tarihimize altın bir sayfa daha eklediler. Ülkeleri uğruna donarak şehit düşen kahramanlar, bizlere bağımsızlığın ve vatan sevgisinin ne denli kutsal olduğunu öğrettiler. Onların kahramanlıkları, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığını simgeliyor.
23 Aralık ise Menemen olayıyla özdeşleşmiş bir başka önemli tarihtir. Mustafa Fehmi Kubilay gibi öğretmenlerimiz teğmenlerimiz, vatan sevgisi uğruna canlarını feda ettiler. Menemen olayı, ulusal bağımsızlığımıza yönelik tehditlere karşı, milletin birlik ve beraberlik içinde nasıl hareket etmesi gerektiğini gösteren bir ders olmuştur. Kubilay'ın gösterdiği fedakârlık, Türk öğretmenlerinin ve teğmenlerinin vatan sevgisiyle dolu olduğunun bir ispatıdır.
Peş peşe bu iki önemli günü anarken vatan, millet, bayrak, bağımsızlık ve cumhuriyet gibi kavramları bir kez daha düşünmeliyiz. Şehitlerimiz, bu değerler uğruna canlarını feda etmişlerdir. Onların bize bıraktığı miras, sadece toprak parçası değil, aynı zamanda bu değerlere olan sonsuz inançtır.
Türk milleti, tarih boyunca birçok zorlu sınavdan geçmiş, ama her seferinde birlik ve beraberlik içinde zafer elde etmiştir. Bu kahramanlık destanları, gelecek nesillere örnek olmalı, milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmelidir.
Türk bayrağı, Türk milletinin bağımsızlığı, Türk yurdu ve Türkiye Cumhuriyeti, bu toprakların üzerinde yaşayan her bir bireyin ortak değerleridir. Şehitlerimiz bu değerleri korumak için canlarını feda ettiler. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, bu değerlere sahip çıkmanın ve birbirimize daha fazla kenetlenmenin önemini bir kez daha hatırlatıyorum.
