Ülkemizdeki iş ahlakı ve adalet konusunda yekten fikrimi beyan edeceğim, bu ülkede her ikisi de maalesef yok. İnsanların ne ahlaklı bir şekilde ekmek yediği yere hizmet ettiği var ne de işini dört dörtlük bir şekilde yaptığı. Ülkede herkes ne kadar az çalışarak ne kadar çok kazanabilirim derdine düşmüş. İşte bu ahlaki çöküşü çok net gösteren olgulardan biridir. Hal böyle olunca insanların kendi kazançları uğruna veya çıkarları doğrultusunda her türlü işi yaptıklarını rahatlıkla görebiliyoruz. Emek vermenin, helal yol ile para kazanmanın hiçbir değeri kalmamış.
               Söz konusu denetim kurumlarına veya adalet sistemine gelince ise, bu kurumlarda bile aynı tabloyu görünce asıl vahim durum burada ortaya çıkıyor. İnsanlar uğradıkları haksızlıkları yetkili mercilere iletip çözüm ararken, hakkını isterken buralarda da çözüme kavuşmayınca tamamen toplumda doğruluk olgusu kayboluyor. Doğruluk, güven ve adalet ortamı olmayınca toplumda ne huzur kalıyor ne ahlak. İnsanlar bu ortamda yaşamak, tutunmak veya devam etmek için değişmek zorunda kalıyorlar. Herkes çıkarları doğrultusunda davranmaya başlıyor. Haliyle yapılan hiçbir davranışa, söylenen hiçbir söze artık şaşırmıyorum. Yalanlar, iftiralar, her türlü oyunlar, adaletsizlikler ülkemizde o kadar çok ki… Toplum bunu hissetmekle kalmıyor artık içselleştirmiş durumda. Günümüzde herkes bu durumu çok doğal karşılıyor. Birçok alanda birçok konuda toplumda ahlaki değerler çoktan çökmüş halde ve bir topluma yapılacak en büyük kötülüklerden biridir bence.