Diyorlar ki, gözden uzak olan gönüldende uzak olur. Gözden ırak olmuş kişi, gönle hiç girmiş midir ki çıksın. Göz görür, gönül sever dememişler mi? Kişi gerçek sevince göze perde iner, gönlüyle görmeye başlar. Bu hafta sizlere gönül gözü açık bir insandan bahsedeceğim. 8 Haziran onun vefat yıl dönümüydü.

Ladikli Ahmet Ağa; 1888 yılında Konya’nın Sarayönü’ne bağlı Ladik’te dünyaya gelir. Okuma yazması yoktur, ümmidir. 26 sene askerlik yapmış bir istiklal gazisidir. Ahmet Hüdai Hazretleri’nin Hızır Aleyhisselam’la dostluğu anlatılır. 40 sene Hızır’la dostluk yapmıştır. Hızırla ilk kez askerde karşılaşmışlardır. “Hocamı yedi adım geriden takip ederim, hocam yüzüme baktığı zaman yüzümün rengi solardı.” diye ifade etmiştir. Son zamanlarda hasta yatağında “Sen gidince biz ne yapacağız Ahmet Ağa”?” diye soran sevenlerine; “Allah var evlatlarım, Allah var keder yok.” demiştir.

Ve tarihler 8 Haziran 1969 Perşembe gününü gösterdiğinde Rahmet-i Rahman’a kavuşmuştur.

Sürekli sohbetlerini dinlediğim, Rahmetli Tahir Büyükkörükçü Hocamız Konya Kapı Camisi’nde vaazlarına başlarken, “Muhterem Kapı Camisi’nin cemaati” diye söze giriş yapar ve birçok kez Ladikli Ahmet Ağa’dan bahsederdi. Kaynaklarda rastladığımıza göre, Tahir Büyükkörükçü Hocamız naklediyor. Ahmet Ağa Hazretleri bir süre Hızır Aleyhisselam’la iletişim kuramıyor. Hızır, uzun bir süre ziyaret etmiyor. Ahmet Hüdai Hazretleri bu duruma çok üzülüyor ve bir gün evinin damına çıkıp hüngür hüngür ağlıyor. Bir süre sonra görüşme sağlanıp bağlantı kurulunca hocasına soruyor ve şu cevabı alıyor; “Yolda yürürken bir kibrit kutusu vardı, üzerinde uygun olmayan resimlere gözün kaydı, bu yüzden seni ziyaret edemedim.” diye cevap veriyor.

Menkıbeleri hiç bitmiyor Ladikli Ahmet Efendi Hazretleri’nin. Bir gün bir yakını olan esnaf Konya’nın manevi büyüklerinden biri olan Hacı Veyiszade Efendi’ye Ladikli Ahmet Efendi Hazretleri’nin kendisini hiç ziyaret etmediğini söyler. Sebebini merak eder. Hacı Veyiszade Efendi şu yanıtı verir. “Evladım, Ahmet Ağa kul hakkına çok dikkat eder. Sen dükkânın önüne kaldırıma malzeme yığıyorsun, milletin geçişini engelleyerek kul hakkı işliyorsun. Ahmet Ağa kul hakkı çiğneyenleri ziyaret etmez.” yanıtını verir.

Torunu Ahmet Elma tarafından şiirleri ve hayatı kitap hâline getirilmiştir.

Bir üstattan okumadım yol nedir erkân nedir.

İlm-i zahir okumadım kalpteki burhan nedir.

Ey beni yaradan! Hüdama cümle bilgi sendedir.

Dertliler geldi kapına hem dermanı sendedir.