Ülkemizde son yıllarda hepimizin hissettiği bir ekonomik sorun var. Bir çok sektörde insanlar artık eskisi kadar kazanamadıklarını, işlerinde gözle görülür azalma olduklarını, alım gücünün ciddi derece de düştüğünü ifade ediyorlar. Bu durumda en çok etkilenen sektörlerden birisi ise yazılı basın oldu.

       Yazılı basının gelirleri ilanlar iken, ilanlarda bir düşüş söz konusu ve ülkemizde okuma oranı az olduğu gibi, gazete okuma alışkanlığı da olmayınca abone sayısı da gün geçtikçe azalıyor. Haliyle gazetelerin gelirleri etkili bir şekilde sarsılıyor. Reklam üzerinden gelir elde etmeye çalışan yazılı basın da, yine halkın gazeteye ve yazılı materyallere olan ilgisisizliği karşısında bu konuda da beklediği kazancı elde edemiyor. Teknolojinin gelişmesi de bunda etkili tabi ki… İnsanlar yazılı materyallerde yer almaktansa, internet ağlarında yer almayı tercih ediyorlar. İnternette binlerce fotoğraf, reklam, ilan arasında belli bir süre sonra kendilerini bulamayacak hale gelecekleri aşikar ancak yazılı eserlerde o eser tamamen tahrip olana kadar orada kalacaktır. Atalarımız boşa dememiş söz uçar yazı kalır diye. Kitaplar, dergiler, gazeteler yüzyıllarca sapasağlam durabilirken bu durum internet için muamma. Milyonlarca verinin içinde aramak baya zorlu bir uğraş.

        Dövizin artması, yapılan zamlar, enflasyon derken gazetelerin matbaa masrafları da inanılmaz derecede arttı. Kağıda getirilen zamlar, mürekkebi, boyası, dağıtımı derken gazeteler gelirlerin yarısını buraya harcıyorlar. Geri kalanının büyük bir kısmı ise gazete çalışanlarının maaşları, sigortaları ve vergiye gidiyor. Haliyle yerel basın gün geçtikçe daha çok ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlıyor.

       Bütün yaşadığı bu sıkıntılar yetmezmiş gibi birde tasarruf adı altında kamu kurumlarının sadece ‘yerel gazetelere’ abone olunmaması konusunda genelge çıkarıldı. Geliri azalan, sürekli ekonomik sorunlar yaşayan yerel basına, hiçbir sorunu yokmuş gibi bir de bu getirildi. Oysa ki kamu kurumları gazetelerden ziyade makam araçlarından, yardımcılarından, şoförlerinden vazgeçseler gazetelerden edecekleri tasarrufun bin katını ederler. Burada ki asıl amaç tasarruf değil, küçükleri bitirip büyük holdingleri tamamen tek el haline getirmek. Bu tek el bir gün kendilerine indiklerinde yaptıkları yanlışın ne denli büyük olduğunu anlayacaklar. 

         Bu sorun bir tek yazılı basında mevcut değil, birçok sektörde küçüklerin kapanması için ellerinden geleni yapıyorlar çünkü büyükler daha da büyümeli… Kimse küçük işletmeleri düşünmüyor. O küçük işletmelerde kaç kişi çalışıyor hesap etmiyor. İflas ettiği anda kaç gazeteci işsiz kalacak, kaç dağıtımcı zarara uğrayacak, kaç matbaa da kapanmaya doğru gidecek ve aynı şekilde matbaa işçileri de işsiz kalacak. İşsizlik kervanına yenileri eklenecek üstelik zincirleme bir şekilde.