Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder!” diyor bilge kişilik Aliya İzzetbegoviç.

Toplumlar her geçen gün tüketim konusunda daha da çılgınlaşıyor. Aradığının en kalitesini, en organiğini, en hijyeniğini, en ekonomiğini, en son modelini, en kullanışlısını, en uzun ömürlüsünü, en kapsamlısını arayan insanoğlu neden dünyasını ve ahiretini mamur edecek arayışların içerisine girmez?

Aldığımız ürünün ayıplı yada kusurlu olması durumunda uykularımız kaçar da arı, duru, berrak bir dini yaşamayışımız karşısında kılımız bilene kıpırdamaz. Dünyamız için gösterdiğimiz çabayı ahiretimiz için göstermeyiz. Kullandığımız bir ilacın prospektüsünü harfi harfine okuruz ama bize din diye dayatılan, dini/ kültürel algıların hayatımıza yan etkileri nelerdir farkına bile varamayız.

Taraflar arasında yapılan iki taraflı anlaşmalara azami titizlik gösteririz de Rabbimizin her yarattığı kuluyla oluşturduğu fıtrat sözleşmesine sadık kalmayız. Aldığımız bir elektronik ürünün kullanım kılavuzunu yanımızdan ayırmayız ama da bize dünya ve ahiret mutluluğu verecek ölçüleri içinde barındıran hayat rehberimiz olan Kur'an'ı ya süslü kılıflar da saklar, ya mezarlıklarda ölülere okumakla yetiniriz.

Ne zaman Allah'lı, anlamlı, ahlaklı ve amaçlı bir hayata kapı aralayarak hurafeler, batıl inançlar ve bid'atlardan arınmış bir dindar toplum olmaya yönelip kendimize geleceğiz?

Selim bir akla sahip olanlar, sahih bir din anlayışını yakalayanlar elbetteki dünya ve ahiretlerine yatırım yaparlar. Böylesi bir yatırım sahibine yük değil kazanç oluşturur. Böylesi yatırımlar yapanlar:

1- Akıl, bilim, fıtrat ve vahiy dörtlüsünün işbirliğini önemserler.

2- Akıl tutulması yaşamaz, bilinç alaborasına tutulmazlar.

3- Allah'ın gör dediği yerden görür, Allah'ın dur dediği yerde dururlar.

4- Çirkine güzel güzele çirkin, doğruya eğri eğriye doğru, batıla hak hakka batıl demezler.

5- Din adına insanların omuzlarına fazlalık bindirmezler. Cahil sofular gibi dine zam yapmazlar.

6- Adalet, merhamet, erdemlilik, kardeşlik ve iyilik eksenli bir din inşaa ederler.

7- Din kisvesine bürünmüş hurafelerin / mitolojilerin hepsine karşı teyakkuzda olurlar.

8- Akıllarına, ruhlarına ve benliklerine vahiyle format atarak, yeniden abdest aldırırlar.

Bugün dünden daha da avantajlıyız. Neden mi?

Elimizde Kur'an gibi bir ilham kaynağımız varken bugün Müslümanlar olarak üretmiyorsak, düşünen sorgulayan ilim bilim adamları, düşünürler, filozoflar, sanatçılar, siyasetciler yetiştiremiyorsak, yaşadığımız coğrafyayı bu alanda çöle döndürmüşsek vay geldi başımıza.

Dini yoranlar, dine zam yapan sofular, dinde iskontoya giden cahiller, zihin dünyamızı batıl inançlar, hurafeler ve bid'atlarla adeta çöplüğe çeviren madrabazlar, Allah ile aldatıcılar bu durum karşısında hiç mi vicdan azabı çekmezler?

Kur'an muhatabında yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getiren, içerisinde eğriyle doğruyu, hakla batılı, güzelle çirkini ayırt etmeye yarayan ölçü/mihenk bulunan bir kitaptır. Bu kitap bizi her tür kültürel bagajlarımızdan kurtarmaya yarayacak, bizi üretmeye, düşünmeye, sorgulamaya, keşfetmeye sevk edecek dinamizme ve donanıma sahip bir kitaptır.

O zaman ne duruyorsunuz?

Üstadın dediği gibi din hurafeleri yok etmezse hurafeler dini yok eder. Bu garabeti ve vehameti bireyler, aileler, toplumlar, gruplar, yapılar, devletler ve milletlerin yaşamaması için selim bir akla, sahih bir dine ve sağlam bir duruşa ihtiyaç vardır.

Kısaca :

Düşünce için, bilim için, üretmek için, keşif için, insan için, kalite için, anlamlı bir hayat için, çevre için, insan hakları için, özgürlükler için, sosyal barış için, ötekinin hakkının korunması için yaşadığımız çağın en son kurtuluş adası olan İslam'a ve tüm insanlığı mutlu edecek, dünyanın imarını, sulhu, barışı ibadet görecek, hurafelerden arınmış, zihnini vahiyle durulmuş müslümanlara fazlasıyla ihtiyaç vardır.

Selam ve dua ile!...