Gerçekten de kaynaklarda bir taraftan Hz. Peygamber de kendisinden sonra Ashabının neler yapacağı bilgisi olmadığı hususu, dolaylı yoldan ona ifade edilirken diğer taraftan, kıyamete kadar vuku bulacak her şeyi bildiği ve bildirdiği yine ona isnat edilerek nakledilmektedir. Gelecekle ilgili Peygamberin verdiği haberlerden biri: Mahşer günü Rasulüllah havuz başındadır. Huzuruna bazı Ashap getirilecek, onlara şefaat etmesi kendisinden istenecek. Fakat Cenabı Hak (Veya Melek) Peygamber’e şu cevap verilecek ve bu kapı ona kapatılacaktır. “Onların senden sonra neler yaptıklarını bilmiyorsun ki! Onlar arkalarına dönüp irtidat ettiler.” (Mamer İbn Raşid Cami 11, 20854- Muvatta r.28- Buhari 6576) Bir başka rivayette şöyle haber veriliyor: “Allah’a yemin ederim ki (Dünyada iken) arkadaş olduğum kimseler huzuruma getirilecek, onlara baktığımda hepsini tanıyacağım. “Arkamda kıvranıp durmaktalar” diyeceğim. “Ya Rabbi, Ashabım, ashabım (Kurtar onları).) Bana denecek: “Onlar senden sonra ne biatlar çıkardılar (Ne işler çevirdiler) bilmiyorsun. (Boşuna şefaate kalkışma.) (Abdullah İbn-ül mübarek Ziyadat, r. 404) Peygamberimizin hutbelerinden bir örnek: “Ey insanlar Allah’ın huzuruna geleceksiniz. Benim halkımdan insanlar getirilecek, sol tarafa alınacaklar. Ya Rab, bunlar benim aziz ashabım” diyeceğim. Ama bana, “Sen bilmiyorsun, onlar senin vefatından sonra ne bidatler çıkardılar” denecek. Bunun üzerine ben, Salih kul Hz. İsa’nın dediğini tekrarlayacağım. “Ben onların arasında iken yaptıklarına şahid idim. Benim ruhumu aldıktan sonra onların gözetleyicisi sensin. Bana cevap verilecek: Bu adamlar, sen kendilerinden ayrılalı hep geri gitmektedirler. (Maide, 117- Buhari r. 4625) Bu haberlere mukabil bir de Peygamberimize gelecekte olacakların hepsinin bildirildiği haberler vardır. İşte bu haberlere örnekler: “Bize bir gün Hz. Peygamber ikindi namazını kıldırdı. Sonra kalkıp bize güneş batıncaya kadar konuştu. Kıyamete kadar ne olacaksa eksiksiz bize bildirdi. Bunları hıfzeden etti, edemeyen unuttu.” (Ma’mer İbn Raşid, el Cami r. 20720) “Olmuş ve olacak şeyleri bize haber verdi.” Huzeyfe (H.36) “Hz. Peygamber aramızdayken birden ayağa kalktı ve o durumda kıyamete kadar ne olacaksa hepsini söyledi. (A. İbn Hanbel el Müsned 23334, 23369) Geleceğin Peygamber tarafından bildirildiğini söyleyen Sahabeden Huzeyfe, Hz. Osman’ın öldürülmesi ile ilgili şunları söylüyor: “Ya Rabbi, Osman’ın katli hayırlı bir işe ise, benim o hayırda nasibim yok. Eğer katli şer ise benim bunda dahlim yok.” İslam da gelecekte olacakların kendisine bildirildiğini söyleyen Sahabenin Osman’ın ölümü ile ilgili çelişkisi geleceği bilmediğini göstermektedir. İbn Şeybe el Musannef) Hz. Aişe, gözleri ile gördüğü, içinde yaşadığı hadiselerin fecaatini hatırladıkça şöyle der: “Keşke hiç yaratılmasaydım. Keşke Allah’a teşbihte bulunarak vazıfesini temamlayan bir ağaç olsaydım. Öldüğümde unutulup gitmiş olmak isterdim.” (İbn Sa’d 74) Kendisini hatalı gören Hz. Aişe ölmeden evvel şu vasiyeti yapar: “Rasulüllah ’tan sonra birtakım işlere bulaştım. Beni Hz Peygamberin yanına değil, Hz. Peygamberin hanımlarının yanına defnedin. (İbn Ebi Şeybe el Musannef r. 37761) Gelecekle ilgili Peygamber Efendimizin verdiği haberlere son bir örnek verelim: “Rasulüllah ile birlikteydik, yanımızda ilk on Müslümanın sonuncusu Muaz İbn Cebel vardı. Dedik ki: “Ya Rasulellah, biz sana inandık, senin yolundan gittik, acaba bizden daha iyi büyük sevap sahibi var mıdır? Cevaben buyurdu: Gökten size vahiy getiren Resulüllah aramızda iken sizin bu durumda olmanıza ne engel vardı ki! Evet, sizden daha sevaplı bir kavim, sizden sonra gelecek, (Beni görmedikleri halde) kendilerine iki kap arasında bir kitap (Kur’an) verilir. Ona inanıp ona amel ederler. İşte onlar (Buhari r. 430- et Tarih-ül Kebir- Taberani- İbn S’ad vs.) Kur’an-ı Kerimden gelecek haberleri: Cin 27 ve Al-i İmran 179 ayetlerde, istediği Peygamberlerine Yüce Mevla gelecekten haber vereceğine işaret ediyor. Mesela Hz. Yusuf’a Hz. İsa’ya Kuran’da birçok haberler vardır. Mekke de nazil olmuş bir ayette Bedir seferinin haber verildiği pek çok kaynakta yazılıdır. (Kamer, 43-45) Yine Rum suresi 1-4 ayetleri gelecekten haber verdiği aşikârdır. Müstakbel belalara işaret eden ayetler: Al-i İmran 186 ayette, “Andolsun mallarınızla, canlarınızla imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah’a ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Mekke’nin fethini müjdeleyen ayetin meali ile bu bahsi bitirelim: “Andolsun, Allah Peygamberinin rüyasını gerçekleştirecek, İnşallah Mescidi Harama muhakkak gireceksiniz.” (Feth 27) M. Said Hatiboğlu Hocamızdan Allah razı olsun. Yazmış olduğu ebadı küçük, manası büyük, “Hz. Peygamber ve Kur’an dışı vahiy” kitabından çokça istifade ederek yaptığımız tahliller burada bitti