Kullanılan kavramlar, yıllar geçtikçe, yaşam şekilleri geliştikçe değişmektedir. Günümüzde kullanılan engellilik kavramı da bunlardan biridir. İlk önce sakat denilmeye başlandı, insanlar birbirine “sakat mısın” ifadesini hakaret olarak kullanmaya başladı. Değişen kanunlarda sakat kelimesi özürlü olarak söylenince sakatlık kaba ve çirkin görüldü. Şimdilerde engelli ibaresi kullanılıyor. Uzmanlar, görme engelliye görme yetisini kaybetmiş birey, hiç göremeyenlere, total kör, engelli küçüklere özel gereksinimli birey gibi kelimeler türetiyorlar. Anlayacağınız bir kavram karmaşası yaşıyoruz. Bir arkadaşım anlatmıştı. Bir otel odasından engelli bir genç için yer isteyen aileye görevli dostumuz “engelli mi” sorusunu yöneltince ailenin büyük tepkisiyle karşılaşmış. Kavramlar konusunda o da ne kullanması gerektiğini bana sormuştu.

Ancak kavramlardan çok engelliyle iletişim kurmak, onu yok saymamak, en büyük destektir. Eşim geçenlerde hastaneye gitti, sağlık görevlisi eşimin refakatçisine tedavisinde, “ilacını aldı mı, suyunu içti mi” sorusunu yöneltmiş. Eşim ise, “Ben kendim cevap verebilirim” diye karşılık verdi. Bu, en büyük yok sayma yöntemidir. Aynı şekilde siz engelsizlere yapılsa bu hoşunuza gider mi? Yine hastane, görme engelli arkadaşım anlatıyor; ”Çocuğumuzu acile götürdük, doktor hanım altı yaşındaki kızımıza sorarak, hastalığın ne şikâyetini bize anlatabilir misin “diye kızımıza soruyor.

İletişimsizlik en büyük engeldir. Bazılarımıza basit gelebilir ama engellilik anlamında yapılan paneller, farkındalık çalışmaları toplumda fikir edinme anlamında bir kişiye bile ulaşılabilirse bizim için büyük bir kazançtır.

Geçenlerde üniversitemiz öğrencileriyle bir televizyon programı yaptık. Gençler engellilik ve engellilerle tanışmalarından bahsetti. Yaptıkları faydalı çalışmaları anlattı. Rehberlik, psikoloji bölümü öğrencileri, görme engelli arkadaşları için, eğitim gören on tane çocuğa, kurslarda kabartma yazı öğrenerek masallar yazdılar. İlimizde açtığımız EKPSS kurslarında öğretmenlerimiz harici gençlerimiz, engelli arkadaşlarıyla birebir etüt yapıp onları sınava hazırlıyorlar. Programlar yaparak gezilerde yemekte bir araya geliyorlar. Dost oluyorlar. Engellileri en iyi anlamanın yolu engelsiz dostluklar kurabilmektir.

Fiziksel imkânlar sağlandığı takdirde, erişilebilirlik sorunları tam anlamıyla çözüme kavuşturulduğunda, engeller engellenmiş olur.

İletişim problemlerini ortadan kaldırırsak, soru sormaktan çekinmezsek, kavramlar sadece kanun ve yönetmeliklerde kalır.