Anneler ve babalar çocuğunun sürekli telefonda oynanmasından şikayetçidir. Ama çocuk
dünyaya telefon kavramını bilmeden geldi. O zaman çocuk telefonu nerden öğrendi? Bu
sorunun cevabı çok basit: ”Ebeveynlerden. ”
Ebeveynler aslında kendilerinden şikayet ediyorlardır. Çünkü çocuk; anne ve babanın
aynısıdır. Anneler ve babalar neden çocuklarına telefon veriyor? Bu sorunun cevabını hiç
düşündünüz mü? Çocuklarına oyuncak alıp çocuklarıyla oynamak ve parka gitmek gibi şeyler
zahmetli geliyordur, bu yüzden aileler çocuklarına telefon vererek aslında benden uzak
diyorlar. Ama çocuklar sizlerden uzak durursa kimleri örnek alacak? Telefonun içindeki
yabancı kişileri mi? Sokakta yabancı biriyle konuşurken korkuyoruz aklını karıştırır diye. Ama
telefonda sadece bir kişiyle değil, binlerce kişiyle konuşuyor. Ailelerin hareketleri ve
konuşmalarında tutarsızlık görülüyor. Çocuklar telefonlarla oynayarak hayal güçlerini
durdurmuş halde , bir süre sonra paslanmış durumda olabilir . Oyuncaksız büyüyen
çocukların ileride bencil , sinirli , duygusuz bireyler olarak topluma karışmaları çok muhtemel
çünkü paylaşma duyguları diğer çocuklara göre daha az olması beklenmektedir. Aslında
bakarsanız suçlu çocuk yoktur , suçlu aile vardır . Ebeveynlerin çocukları`nın uyku vakti
beraber yatağa gidip her gün yarım saat çocuklarına kitap okuduğunu, sesli bir şekilde
okuyarak , mimiklerini kullanarak, heyecanlandırarak kitap okuduğunu bir düşünün. O
zaman çocuğun söz dararcığı ve hayal güçleri arttığını görebiliriz.
Çocuklarına güzel telefonlar alan aileler yerine, eğitici oyuncaklar ve kitaplar alan aileler
olmalıdır. Çocuk, çocukluğunu yaşayarak büyümelidir. Youtube videoları, aşk dizileri, moda
programları ile büyüyen çocuklar yerine; Nasreddin Hoca, Dede Korkut, Hacivat Karagöz gibi
milli değerlerimizi öğretmemiz lazım; güldürürken öğreten miraslarımızla yetiştirirsek
topraklarımıza bağlı, geçmişimizi bilen bireyler olarak topluma kazandırırız onları .