Bir toplumda kadınları geri plana bırakıp ve özgürlüklerini kısıtlayıp bilgilenmesinin önüne
geçerseniz , topluma zarar vermiş olursunuz. Kız çocuğu okumaz , tek başına dışarı çıkamaz,
çalışmaz gibi düşüncelerden sıyrılmamız gerekmektedir.çünkü bu düşünceler içindeki toplum
yok olmaya mahkumdur .
Bilinçli bir toplum oluşturmak istiyorsak eğitim görmüş kadınlar yetiştirmeliyiz çünkü
kadınlar ilk önce öğretmendir . Dünyaya geldiğimizde ilk olarak kimden konuşmayı
öğreniyoruz ? Çocuğun terbiyesi, karakteri, ilgi alanı, ahlakı... Bu gibi şeyleri çocuk anneden
görür. O yüzden annenin tutumu, konuşması, ilgi alanları çocukta iz bırakır. Çocuk dünyaya
geldiğinde boş bir bilgiyle gelir; görerek, duyarak öğrenir. Bu yüzden belli bir yaşa kadar
anneyle büyüyen çocuk ilk izlenimlerini anneden alır. Baba faktörü de çocuk üzerinde
etkilidir; fakat baba belli bir saatte işe gider, gelir. O zaman aralığında anne kadar etkisi
yoktur. Anne bir evlat yetiştiriyor ; oğlum hadi tokat at bakalım şu kıza, benim oğlum yapar,
gelin alacaksan sessiz gelin alacaksın.. Bu gibi düşünceleri küçük yaşta erkek çocuklarına
aşılarsanız kadın`a şiddet ve tecavüz bitmez.. Bunları cezalarla da bitiremeyiz bunları
ortadan kaldırmanın tek bir yolu vardır: Eğitim. Kadına el kaldırmayı öğretmek yerine , kadını
dansa kaldırmayı öğretmeliyiz . Sanatın olduğu yerde kavga ve kabalık olmaz , incelik olur.
Ne zaman bir kadın kendi başına istediği kıyafeti giyip dışarı çıktığında , sözlü taciz ve
şiddete uğramadığında bu ülkenin geliştiğini anlayacağız. ``kadın gibi gülme , kadın gibi
ağlama `` gibi ifadeler duymaktayız keşke bazı şeyleri kadın gibi yapsaydıkta dünyada savaş
ve adaletsizlik olmasaydı , yaşanmayacak hale gelen bu dünyayı belki de kadınlar
düzeltecek.