Birkaç gün boyunca bulunduğum ortamlarda etrafımdakilerin konuşma içeriklerinde neleri beklediklerini fark etmeye çalıştım. Herkes bir şeyleri bekliyordu;
 
Kızımın büyümesini bekliyorum,
 
Babamın evlenmemize izin vermesini bekliyorum,
 
Kilo vermeyi bekliyorum, 
 
Daha fazla para kazanmayı bekliyorum,
 
Karımın benim istediğim gibi bir insan olmasını bekliyorum,
 
Eşimin işlerini düzeltmesini bekliyorum,
 
Üniversite sınavını bekliyorum,
 
Doktoramın bitmesini bekliyorum,
 
Okulumun bitmesini bekliyorum,
 
Oğlumun askerliğinin bitmesini bekliyorum,
 
Sevgilimin karısından boşanmasını bekliyorum,
 
Emekliliği bekliyorum,
 
Sınavlarımın geçmesini bekliyorum,
 
Saçlarımın uzamasını bekliyorum,
 
Borçlarımın bitmesini bekliyorum,
 
Okulların tatil olmasını bekliyorum,
 
Hafta sonunu bekliyorum,
 
Kadromun gelmesini bekliyorum,
 
Çocuğumun dişlerinin çıkmasını bekliyorum,
 
Doğumu bekliyorum,
 
Baharı bekliyorum,
 
Kar yağmasını bekliyorum,
 
Sigaradan kurtulmayı bekliyorum,
 
Kontrollerimi bekliyorum,
 
Hastalığımın geçmesini bekliyorum,
 
Mesaimin bitmesini bekliyorum,
 
 
 
Beklemeler şu şekillerde idi;
 
Öylece bekleme,
 
Öylesine bekleme,
 
İş yetiştirme telaşı içinde bekleme,
 
Mutsuzluk ve ümitsizlikle bekleme,
 
İsyan ederek bekleme,
 
Korku ve endişe ile bekleme,
 
Öfke ile bekleme,
 
Merakla bekleme,
 
Heyecan ve coşku ile bekleme…
 
Beklemelerinizin anı yaşamanızı engellemediği, olumsuz duygularınızı arttırmadığı ya da pekiştirmediği, üretiminizi, veriminizi etkilemediği ve ömrünüzden çalmadığı sürece sakıncası yok. Bekleyebilirsiniz elbette… 
 
Ama değilse biliniz ki;
 
‘Bekleyerek geçirdiğiniz her an, ömrünüzden geçen bir an’