2020 yılının 25 Temmuz’unda Ayasofya Müzesi Ayasofya Cami olarak açılmıştı. 86 yıl aradan sonra, müze halinden tekrar cami haline dönen Ayasofya çok büyük rağbet gördü ve görmeye devam ediyor. Yüzyıllardır tarihe tanıklık eden bir başyapıt olan Ayasofya Cami şimdilerde tehlikeli durumda. Müze halindeyken restorasyonlardan kaynaklı zarar gören, gizliden içindeki değerli eşyalar veya duvardaki eserler bile çalınan bir yer iken, şimdi cami haline gelince bu seferde hurafeler ile zarar verilmeye başlandı. Duvarları, kapıları zarar gördü. İnsanlarımız müzeyken de camiyken de bu eşsiz eserin değerini bilemiyorlar zarar veriyorlar. Bizim milletimizin hala Ayasofya’nın anlamını ve önemini tam olarak idrak edemediğini düşünüyorum. Bilinçsizce davranıyorlar. Ayasofya sadece fetih zamanı elde edilen bir yapıt değildir. Ayasofya bütün dinler için önemli olmuş, yüzyıllarca birçok medeniyete şahit olmuş, içerisinde bünyesinde birçok dini inanç ve milletin izlerini taşıyan çok değerli bir tarihi eserdir. Bunlara zarar vererek yüzyıllardır korunarak bugüne gelmiş eseri kendi ellerimizle yok ediyoruz. Atalarımızın onca çabasına ihanet ediyoruz. Tarihi eserler, tarih ve özellikle din konusunda acilen milletimizin bilinçlenmesi gerekiyor. Özellikle din diyorum çünkü halkımızda hurafelere, kulaktan dolma bilgilere inanma olasılığı çok yüksek, oysa ki dinimizde buna kesinlikle yer yok.