Sevgili beyefendi;

Yaptıklarının hata olduğunu bildiğini söylüyorsun, kabul…

Yıllardır pek çok yanlışın içindeydim diyorsun, kabul…

Bu hataların tek sorumlusu benim diyorsun, kabul…

Eşimin en ufak bir sorumluluğu yok diyorsun, kabul…

Ben eskisi gibi değilim, aklım başıma geldi diyorsun, kabul…

Çok değiştim diyorsun, kabul…

Neden yaptığını bilmediğini söylüyorsun, bunu geç…

Ben geçmişin üstünü kapattım diyorsun, bunu geç…

Sadece geleceğe bakalım diyorsun, bunu geç…

Geçmişi konuşmaya gerek yok, bir sünger çekelim diyorsun, bunu geç…

Yaptıklarımı unut diyorsun, bunu geç…

Beni affet diyorsun, bunu geç…

Bana güven diyorsun, bunu geç…

İlişkinizin ilk evlendiğiniz zaman ki gibi olmasını istiyorsun, bunu da geç…

Ve artık bütün yaptıklarının ilişkinizin bundan sonraki sürecini olumsuz etkilememesini istiyorsun. Bunu da hemen şimdi ve şu andan itibaren, geçmişi geçmişte bırakıp önünüze bakarak yapmanızı istiyorsun. Ve ilgili konularla ilgili hiçbir şeyin gündeme gelmesini, konuşulmasını istemiyorsun. Çünkü hiçbir yararı olmayacağını düşündüğünü söylüyorsun.

Kendi kararınla, kendi yöntemlerinle ve kendince yaptıklarınla her şeyin senin istediğin gibi olmasını istiyorsun. Bu isteğinin de eşin için yeterli olması gerektiğini, olayları büyütmenin, sürekli konuşmak istemenin anlamsız olduğunu düşünüyorsun.

O kadar detaylı soruların çok gereksiz olduğunu düşünüyorsun. Eskileri ısıtıp ısıtıp gündeme getirmenin her şeyi daha kötüye götüreceğini söylüyorsun. Eşinin sorularını gereksiz görüp yanıtlamanın anlamı olmadığını bunun için sorularına cevap vermeden, el ele tutup, geçmişi unutarak, geleceğe yürümenizi istiyorsun.

Keşke tüm isteklerin, tam da senin istediğin gibi ve senin yöntemlerinle ve de ‘şıp’ diye gerçekleşse…

Sevgili beyefendi;

Bir kadın olayları, yaşadıklarını ve yaşattıklarınızı asla unutmaz!... Bunu aklında tut.

Yaşadıkları ve hissettikleri sürekli aklında ve gündemindedir. Senin aklının ucundan bile geçmediği bir şekil ve zamanda olayı öyle bir gündeme getirir ki aklın oynar. Aynen söylediğin gibi, dumura uğrarsın…

Kadının yaşadıklarını gündemden düşürebilmesi için, defalarca kez gündeme getirmesi, her gündeme getirmesinde de aynı dürüstlük, aynı samimiyet ve aynı ciddiyetle karşılanması, dinlenmesi ve sorularının yanıtlanması gerekir.

Kadın, her seferinde aynı soruları farklı şekillerde sorarak, senin dürüstlüğünü test eder. Defalarca, aynı acı ve ezici o konuları gündeme getirip, konuşarak, hazmetmeye çalışır. Aynı zamanda, samimiyetini ve kendisine verdiğin değeri görmek, yaşamak ister.

Bütün bunların nedeni, senden ve ilişkinizden sonsuza kadar vazgeçmemek için harcadığı çabalardır. Tutunacak bir dal arıyordur. Eğer gerçekten gitmek isterse hiçbir konu ile ilgili gündem oluşturmaz. Konuşmaya sormaya gerek duymaz. Pılısını pırtısını toplar gider ve arkasında bıraktıkları umurunda olmaz. Her şeyi göze alır ve bir daha dönmemek üzere gider… Yalnızca gider…

Yani kadın soruyorsa, kadın konuşuyorsa, kadın kavga ediyorsa bu iyi bir şeydir. Çünkü senden ve ilişkinizden ümidini kesmemiştir.

Yapacağın;

Tüm içtenliğin ve samimiyetinle yaptıkların için pişman olduğunu söyle ve özür dile.

Tüm sorularını en yalın ve gerçek hali ile yanıtla (kaç kere sorduğunun hesabını yapmadan, her seferinde tüm dürüstlüğün ve samimiyetinle ve en gerçek hali ile)

Seni ne kadar iterse itsin ona yakın ol.

Kadın sadece kendince haklılığı anlaşılırsa, gereksinimleri kendine özgü yollarla karşılanırsa, yaşadıklarının yaşadığı gibi anlaşıldığını hissederse ve hata dediklerinin bir daha tekrarlamayacağına inanırsa, konuları artık gündemde tutmayabilir.

Tekrarlıyorum, asla unutmaz ve hep hatırlar…

Kadının ilişkiye ihanet konusunda en fazla başaracağı budur.

Bu başarısı ile birlikte ilişkisini, gereksinimleri göz ardı edilmeden samimiyetle karşılandığı sürece, eskileri gündeme getirmeden yeni bir yapılanma ile sorun oluşturmadan yürütebilir.

Affetmek…

Belki bir gün kendiliğinden olabilir. (Bu seninle, senin yapacaklarınla ve yapmayacaklarınla ilgilidir).

Güvenmek…

‘’Güven tek kullanımlıktır’’