Yatırım kelimesi denilince halkımızın aklına sadece maddiyata dayalı konular geliyor. Yatırım dediğimiz kelime aslında öyle kapsamlıdır ki birçok şeyi içinde barındırır. Tabi ki maddi konuları içerir. Ev veya arsa satın almak, işyeri kurmak, bağ bahçe veya tarla ekmek, inşaat yapmak, para biriktirmek bunlar yatırım çeşitleri olarak sayılabilir ve çoğaltılabilir de ancak bunların hepsi parayla ilgili konular. Kimse yatırım ile ilgili bunların haricinde bir konuya değinmiyor.
              Yatırım denildiği zaman kimsenin aklına ilim, bilim gelmiyor. Kültür, sanat veya felsefe gelmiyor. Toplum olarak yatırımı sadece maddiyata dayalı bir olgu olarak görüyoruz oysaki insanın kendisine yatırım yapması da lazım. En büyük eksiklerimizden biri de bu maalesef. İnsanlarımız kendisine ilim, bilim, sanat, kültür veya felsefe alanında yatırım yapmıyor ve buna gerek dahi görmüyor. Bunu saçma bulanlar dahi var hatta oysaki insan dediğimiz sadece bir bedenden oluşmuyor aynı şekilde bir ruhta barındırıyor içerisinde. Bu ruhunda doygunluğa ulaşması gerekiyor. Sadece maddiyatla bütün sorunları çözemeyiz, mutluluğu bulamayız. Bu mutluluğa erişebilmek, perspektifimizi geliştirebilmek adına bilime de, ilime de, sanata da, kültüre de ve felsefeye de ihtiyacımız var.