Ezanlar okunur ve şu sözler kulaklarımızda yankılanır;
“Allahu Ekber!”
Günde 40 rekat olarak kıldığımız namazlarda her kıyam da, ruku da, secde de ve her oturuşta; “Allahu Ekber!” nidaları ile sadece O(cc)'nun yüceliğini dillendirmiş oluruz. 
“Sadece Rabbini yücelt.  Rabbinin büyüklüğünü ve yüceliğini an!” Müddessir, 74/3 
“O, kullarından dilediğine "(İnsanları) uyarın! Şunu iyi bilin ki Benden başka ilah yok! O halde (başkalarına ilahlık yakıştırmaktan artık sakının!" buyruğunu iletmeleri için, melekleri (ölü canlara) hayat veren vahiyle indirir." Nahl,16/2
Aman Allah'ım! Yahu bu ayetleri okuyacaksın sonra da Allah(cc)'ı devre dışında tutup bir kısım kimselere koşacak, onları yüceltecek ve onlara sınır tanımaz bir uluhiyet atfedeceksin. Buda yetmiyormuş gibi ölmüş kimselerden dahi medet umacaksın. 
Her şeyden önce inandığımız Allah(cc) bizden ne istiyor?
Bu bilinçte olan bir kimse hayatının her evresinde yalnızca Allah(cc)'ı yüceltmelidir. 
Aklı selim her insan Kur'an'dan okuyacağı dört tane ayet ile şaşmaz ve yanılmaz bir ölçüye tutunur. Bir anlık tefekkür hali kişiyi fıtratına yani fabrika ayarlarına dönmesine yardımcı olur. 
Yeter ki bizler “Allahü Ekber!” dediğimizde ne için dediğimizin bilincinde olalım. 
“Allahü Ekber!” demek bir anlamda “Allah’tan başka ilâh kabul etmemek!” demek, Allah(cc)’a ululuk insanlara ise kulluk yakıştırmaktır.  
“Allahü Ekber!” demek, mustazafların müstekbirlere karşı kullandıkları en güçlü silahtır. 
“Allahü Ekber!” demek, Orantısız güçlerin karşısında direnebilmek için manen ve ruhen zinde kılan zırha bürünmektir. 
  “Allahü Ekber!” demek, mal, mülk, makam, mevki sebebiyle kibirlenenlerin yüzlerine inen bir tokattır. Herkese haddini bildirmek ve her tür putperestliğe meydan okumakdır.
Hz. Peygamber (sav) Müddessir Suresi. 3. Ayet nazil olduğunda “Allâhü ekberu kebîrâ!” yani “Gerçek ve tek büyük Allah’tır!” demiştir ve Hz. Hatice de ona eşlik etmiştir.
İnsan, nisyan ile malumdur. “Gerçekten insan, kendini müstağni gördüğü zaman azar.” (Alâk Sur, 96/6-7) Allah(cc)'tan bağımsızlık anlamsızlıktır. İçine düştüğümüz dünyevileşme, değersizleşme ve duyarsızlaşma hastalığı bizim Allah(cc)'la irtibatımızı koparmaması gerekir. 
Karun “Bu servet bana ancak kendimde olan bir bilgiden dolayı verilmiştir.” (Kasas Sur, 28/78) diyerek kendini yüceltmiştir. 
Fravun saltanatına aldanarak azgınlaşmış ve  “Ben sizin en yüce rabbinizim!” diyerek Rablik iddiasında bulunmuştur.
Nemrut ise iktidarının verdiği şımarıklıkla İbrahim (as)'ın önünde Allah hakkında tartışmaya girmiştir. 
Allah(cc)'tan başka hiç bir kimsenin yüceltilmemesi, kutsallaştırılmaması ve mutlaklaştırılmaması gerekirken aşırı yüceltmeci ve aşırı indirgemeci mantık her çağ da devrededir. 
Doğum ve ölüm günleri, özel günler, çeşitli kutlamalar, anma günlerinde okunan, yazılan ve söylenenler en büyük ve tek büyüğün Allah(cc) olduğu gerçeğini unutturmamalıdır. 
Söylem ve eylemlerimizde vahiyle barışık ve ölçülü/dengeli bir tavır sergilediğimiz de Fravun'u, Nemrud'u, Karun'u ve Bel'am'ı daha az olan topluluklar oluşacaktır. 
Prof. Dr. İbrahim SARMIŞ Hoca'nın şu tesbiti çok yerindedir;
“Dindarlığı laftan öteye geçmeyen toplumun özgün bir din eğitim ve öğretim programı, özgün bir İslam gündemi de olmaz. Olmadığı için de Şekil-A’da görüldüğü gibi başka bir hayatın içinde asimile olmaktan kurtulamaz!”
Bu toplum da yıllardır oluşturulan yanlış din algısı, yanlış peygamber algısı, yanlış şeriat algısı, yanlış kadın algısı v.s ancak Rabbimizin yüceliğini her daim tasdik etmemiz gereken ayetlerle yüzleşerek ortadan kalkacaktır. Din bezirganlarının, din tüccarlarının ve din istismarcılarının foyası ancak Rabbimizi yüceltmekle ortaya çıkacaktır.   
Prof. Dr. Hasan ONAT'ın dediği gibi;
“İslam'ın insana kazandıracağı en mühim hasletlerden birisi yanlışı görüp, 'yanlış!' diyebilme cesaretidir. İslam yanlışı meşrulaştırmaz. İslam bilgiye dayalı imanı, delile dayalı düşünceyi, kaynakları bilinen bilgiyi esas alır; bilinmeyenin peşinden gidilmemesini ister.(17/36)”  
Her kula yakışan şey kulluktur. Kulluk bilincine sahip olan her kişiye yakışan da sadece Rabbini ulu ve yüce görmektir!
Allahü Ekber!
Tek ve gerçek büyük sadece ve sadece  Allah(cc)'tır!
Selam ve dua ile!