Son günlerde çok konuşulan "Sessiz İstila" kısa filmini bir türlü vakit bulup izleyememiştim lakin dün bulduğum ilk fırsatta izledim ve çok beğendim.
Öncelikle filmde emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum, yüreklerine sağlık. Ayrıca Hande Karacasu'nun gereksiz yere gözaltına alınmasını kınıyorum. Bir film için gözaltı kararı ne denli doğru? Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, doğru veya yanlış bulabilirsiniz ama sırf bir film için üzerine bu denli baskı kurmak hangi adalet sistemine uyuyor? Hani nerede sanata karşı duyarlılığımız veya hoşgörümüz? Dik duruşuyla, vatanını sevdiğini ve korumak istediğini bir film ile apaçık beyan eden Karacasu'ya helal olsun demek istiyorum. Şu an ki ülkenin durumunu ve gelecekte nelere mal olabileceğini öyle güzel anlatmış ki, bu filme tepki göstermek yerine izleyip ders çıkarıp, gerekli önlemleri almak gerek.
Yalnız filmde dikkatimi çeken bir konuya daha değinmek istiyorum. Sadece yetkililerin değil toplumunda üstüne düşen vazifeyi yerine getirmesi gerektiğini belirtiyor. Her şeyi sadece yetkililerden beklememek gerek, toplum olarak ülkemize gelen mültecilere gerekli tavrı koymamız gerekiyor çünkü geleceğimiz gidiyor ve yahut gerekli merciilere tavır takınmamız gerekiyor ki, ülkenin demografik yapısını bozanları geri göndersinler. İleride çocuklarımız bizlerden hesap soracaklar. Kim ister çocuklarının kendi vatanında başkaları tarafından hor görülmesini, aşağılanmasını? O halde bizlerde üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bu kesinlikle ırkçılık değildir, vatanseverliktir. Bu ülkede yaşayan sayısız yabancı var, farklı milletlerden. Yıllardır onlarla ilgili en ufak sorun yaşamazken şimdi ülkemize sözde sığınan Arap mülteciler ile başımız her konuda dertte... Sessiz sessiz değil gümbür gümbür yurdumuz istila edilirken Türk evlatları olarak sessiz kalmamızı kimse beklemesin!
Sessiz İstila
Melda GENEŞ
Yorumlar